Çürük Vişne ile Sarı Papağan (Tamamlandı)

Kanlı Nişan

           

Merhaba arkadaşlarım.

Bugüne kadar yazdığım en uzun bölüm olan 34. bölümden hepinize kucak kucak sevgiler.

Bölümün 4000 kelimeden fazla olması umarım sizi okurken sıkmaz.

Bu bölüm aslında hikayemizin gidişatının belirlendiği en kritik bölümlerden biri oldu. Okurken sizler de bunu göreceksiniz zaten.

Ve bir haberim daha var canım arkadaşlarım...

Adım adım finale yaklaşıyoruz. Henüz şu bölümde final olur diyemiyorum tabi ki ama çok uzak olmadığını üzülerek paylaşmak zorundayım. Veda etmek benim için de zor olacak ilk göz ağrıma ama bir şekilde alışacağız artık ve yeni maceralara beraber yelken açacağız.

Neyse ben daha fazla sizi yormadan aşağıya alayım en iyisi...

Mutluluk ve şoklar içinde okuyacağınız yeni bölümümüz huzurlarınızda efenim...

Keyifli okumalar :)

***

Ağzım kulaklarımda, gözüm sağ elimdeki yüzükte bütün gece kim ne derse desin her şeye ermiş gibi gülümsedim.

Masamızda envaiçeşit yemeklerimiz vardı ama ben midemdeki kelebeklerden olsa gerek hiç birinden yiyemiyordum.

Kocaman bir masamız ve birbirimizin hayatlarına kazandırdığımız kocaman bir arkadaş grubumuz olmuştu.

Ben elime kadehimi alarak;

"Küçük bir konuşma yapmak istiyorum" deyip herkesin bakışlarını üzerime topladım.

"Bu akşam için gerçekten hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Daha mutlu olduğum bir gün sanırım olmamıştı. Kelimelerle ifade etmek çok zormuş ama beni en iyi anlayan Burcu'dur diye tahmin ediyorum şu anda. Zaten ağzımı kapatamayışımdan da her şey belli sanırım."

Masada yükselen kahkahalara ara verildiğinde tekrar devam ettim;

"Bu akşam benim için çok çok özel bir akşam oldu. Hem Oğuz'un sürprizi hem de Merve'nin kesin dönüş yapması... bu kadar mutluluk fazla gelecek diye korkuyor insan gerçekten."

"Daha bunlar ne ki asıl sen birazdan gör" diyen Hakan sinsi bir sırıtışı suratına takınmış ve beni daha çok heyecanlandırmıştı.

Hakan'a gülümsememin ardından kaldığım yerden devam ederek;

"Çok da farklı bir şey söyleyemeyeceğim ama anlayın işte siz. Çok çok ama çok teşekkürler her şey için iyi ki varsınız" diyerek konuşmamı sonlandırdım.

Elimi tutup üzerine bir öpücük bırakan Oğuz sonra bakışlarını Hakan'a çevirerek;

"Eee kardeşim senin sürprizin neymiş?" diye sordu.

Pelin'le yan yana oturan Hakan, Pelin'e doğru kafasını çevirip sonra masaya doğru dönerek;

"Ben bu kızı alacağım demiştim dimi size. Biz Pelin'le sevgiliyiz" dedi.

Pelin'in bakışları direk Burcu ve beni bulduktan sonra utanmış ve mahcup bir ifade ile özür dilercesine suratımıza odaklanmış ve bizden gelecek bir tepkiyi beklemeye başlamıştı.

Ben hala içine girdiğim şoktan çıkamazken Pelin'in bize bunu öncesinde nasıl söylememiş olduğunu anlayamıyordum. Muhtemelen Burcu'da benimle aynı şeyi düşünmüş olacak ki suratında benim suratımda da aynısı olduğunu tahmin ettiğim bir afallama vardı. İlk olarak Merve yerinden kalkıp Pelin'e sarıldıktan sonra Hakan'la yeni tanışmış olmayı hiç umursamayarak Hakan'a da sarılmış ve onu da tebrik etmişti.