Çürük Vişne ile Sarı Papağan (Tamamlandı)

Galina

Merhaba Arkadaşlarım.

Tatil bitimi ardından koşa koşa geldim ve bölümümü yazdım. Umarım beklediğinize değen bir bölüm olmuştur.

Bu arada hayatımda müthiş derecede yolunda giden gelişmelerim var bu da bana kat kat mutluluk aşılıyor.

Çok uzatmadan yeni bölüme size alayım.

Beğenmediğiniz veya bu olmasaymış, ya da bu da olsaymış dediğiniz bir şey olursa lütfen benimle paylaşın, çünkü ilk hikayem ve yanlışlarımı düzeltmek bana çok büyük faydalar sağlayacak.

Uzun lafın kısası;

İyi ki varsınız... :)

Keyifli okumalar efenimm...

***

Oğuz,un dudaklarından dökülen ismin kim olduğunu anladığımda sesimin tonuna engel olamayarak;

"Nasıl yani ya" diye haykırmıştım resmen.
Oğuz ise hala gördüğünün gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu anlamadığı yüzünün her halinden belli olurcasına karşısında ki kıza bakmaya devam ediyordu.
Galina, yani Oğuz'un yıllardır sebebi olduğunu düşünüp kendini suçladığı ve  kabuslarında peşini bırakmayan kız, masaya bardakları yerleştirdikten sonra ortada oynayanlara bakmak için kafasını kaldırdığında Oğuz'la göz göze gelmişti. O esnada bir yutkunma yaşadığına şahit olduğum barbie bebek güzelliğinde ki sarışın Rus hatun hemen arkasına dönerek koşarak uzaklaşmaya başladı.
Oğuz'un bu acıdan kurtulması ve artık uykularına gönül rahatlığı ile devam etmesi gerektiğini düşündüğüm için hemen onun yanından ayrıldım ve Burcu ve Pelin'in yanına giderek;
"Kızlar beklemeyen bir şey oldu ama bunu şu an anlatacak zamanım yok maalesef. Sizden rica etsem kalabalığı dağıtır mısınız? Yarın Pelin'de toplanalım anlatacağım ben size sebebini. Çocukları ayarlayın çok acil gidin buradan. Ilgın'la Merve'de birinizde kalsın eve bırakmayın" dedim ve konunun önemini anlatabilmek için gözlerinin içine baktım. Ardından kızlardan aldığım onay bakışı ile beraber hemen Oğuz'un yanına geri dönerek;

"Endişe etme, ben yanındayım ve bu akşam her şey çözülecek" dedim elini tutarak. Tuttuğum eli ile elimi sıkarak güce ihtiyacı olduğunu her hali ile bana yansıtan Oğuz şu an resmen korunmaya muhtaç gibi duruyordu. Benim her anımda yanımda olan sevgilimi böyle zor bir anında yalnız bırakmayacaktım ben de tabi ki.

Kızların çocukları ayarlayarak 15 dakika içinde kafeden ayrılması üzerine hemen şef garsonu çağırarak Galina isimli personelleri ile görüşmek istediğimi söyledim. Şef garsonun, Galina isimli bir çalışanımız yok demesi üzerine kısa bir süre afallayarak;

"Türk olmayan bir personeliniz var mı" diye sordum. "Sarışın, renkli gözlü bir kadın" diye de bulmayı istediğim kişiyi anlaması için tarif ettim.

"Hıı siz Gül Hanım'ı diyorsunuz. Evet kendisi Türk bir çalışanımız değil, bir sıkıntı mı oldu Öyküm Hanım, benimle paylaşabilirsiniz" diyen şef garsona seri bir şekilde konuşarak;

"Bir sıkıntı olmadı Cemal Bey, kendisini tanıyorum ve uzun zamandır görmediğim için kaybetmek istemedim. Rica etsem yanımıza gelmesi için yönlendirebilir misiniz?" diye yineledim isteğimi.

"Tabi ki hemen yönlendiriyorum, bu arada organizasyon bittiyse toplatayım masaları?"

"Bitti evet, ben bekliyorum Galina'yı yani Gül Hanım'ı şu masada oturuyoruz" diyerek ağacın hemen yanında duran ikili masayı gösterdim elimle ve hızla şef garsonun yanından ayrılıp Oğuz'un yanına geçtim.