Çürük Vişne ile Sarı Papağan (Tamamlandı)

Acı

Merhaba canımın içi arkadaşlarım.

Müthiş bir pazar geçirmeniz dileği ile yeni bölümümüzü sizinle paylaşırken dev bir sevinç duygusu içindeyim.

Sizi çok fazla bekletmeden yeni bölüme alıp her zaman olduğu gibi eleştirinizi veya önerilerinizi benimle her zaman yorumda paylaşabileceğinizi belirtmek ve beğenmeniz durumunda da ponçik yıldıza dokunabileceğinizi hatırlatmak isterim😊

Keyifli okumalar tatlışlarım sizi seviyorum🤗

***

"Oğuz, aşkım" diye seslenip köşeyi dönerken tek amacım yapılan pisliğin hesabını sormak ve evire çevire döverek intikam almaktı.

Ani bir hareketle arkasını dönen Oğuz ve yerde hala yarı uzanır pozisyonda bana bakan Şeyma şırfıntısı elini kolunu koyacak yer bulamazken Oğuz açıklama yapmaya girişti.

Elimi havaya kaldırarak susması için işaret ettiğim Oğuz'a gözlerimi dikip;

"Siz burada ne yapıyorsunuz, hem de baş başa" diyerek ilk golümü atmıştım.

"Bu bayan düşmüş, ben de yardım etmeye çalıştım ama son..."

Oğuz'un cümlesini bitirmesine izin vermeden Şeyma söze girdi ve ağlamaklı bir sesle ve gözlerine nasıl aniden yerleştirdiğini anlamadığım bir gözyaşı ile;

"Öyküm, ben düşmüştüm tuvalete giderken. Senin nişanlında beni o halde görünce yardım etme maksatlı yanıma eğildi. Ben beni kaldırmasını beklerken beni taciz etmeye başladı" diyerek gözyaşlarını akıttı.

Bakışlarımı Şeyma'dan çekip hemen Oğuz'a yönlendirdim ve;

"Bu duyduklarım doğru mu Oğuz, sen böyle biri misin. Yardıma muhtaç bir kadını taciz mi ettin. Bu kadar mı seviyorsun beni, Allah bildiği gibi yapsın seni hayvan herif. En yakın arkadaşımın düğününde beni aldattığını mı öğrenecektim" diyerek laflarımı sıraladım.

Kamyon çarpmışa dönen Oğuz hemen yanıma gelerek;

"Öyküm, aşkım bak bu kadın yalan söylüyor. Ben öyle bir şey yapar mıyım, senin aklın alıyor mu hiç nasıl böyle bir şey söylersin" diyerek kendini açıklamaya çalıştı.

"Gördüklerime mi inanacağım sana mı inanacağım Oğuz Yemen. Aşkım deme bana, bunu bana nasıl yaparsın, beni nasıl aldatırsın. Sana güvendim, inandım ben be" dedim ve ateşin altını biraz daha açtım.

"Bunların hepsi aynı, üzülme Öyküm" diyen Şeyma artık son evreye ulaşmıştı ki Oğuz dayanamayıp;

"Sen ne diyorsun lan. Doğruyu söylesene" deyip Şeyma'nın üzerine doğru yürümeye başladı.

Kayarak düştüğünü ve kalkamadığını söyleyen Şeyma, Oğuz üzerine yürümeye başlayınca bir anda ayağa kalktı ve kendini korumak için duvar önüne pısıp kaldı.

"Öyküm bak bu kadın kim bilmiyorum ama birazdan hayatımda bir ilki gerçekleştirip bir kadın döveceğim az kaldı"dedi. Daha sonra tekrar kafasını Şeyma'ya çevirerek;

"Lan kendini geberttirme bana, adam akıllı söylediğin yalanı itiraf et" diye bağırdı.

Elimi tekrar kaldırıp Oğuz'u susturmak için havada beklettim ve Şeyma'nın yanına giderek;

"Bana bak Şeyma, seni bir daha çevremizde görürüm, en ufak bir ima da bulunduğunu duyarım Burcu'nun arkadaşı falan demem ağzına sıçarım anladın mı beni. Şimdi siktir git şurdan gözüm görmesin seni yoksa elimde kalacaksın" dedim.