Yurtdışına Yerleşme

270 21 3
                                    

           

Merhaba canım arkadaşlarım.

İşlerimden dolayı verdiğim ara için gerçekten ama gerçekten çok üzgünüm. Günlerdir tamamlayıp atamadığım bölüm için maalesef ki yine çok uzun uzun yazamadığımı da şimdiden belirteyim ama bunu en kısa zamanda telafi edeceğim hem de ilk kez farklı bir anlatıcı ile :) Bir daha ki bölüm ilk ve son defa Oğuz'un dilinden olacak ve onun duygularını en başından beri bize aktarıp onun yaşam tarzını daha iyi anlamamızı sağlayacak.

Ben tamamlamak ve yayınlamak için heyecanla bekliyorum Oğuz'un dilinden olacak bölümü, sizde aynı heyecanı yaşarsınız umarım :)

Bana kızmamanız dileği ile...

Sizi seviyorum :)

Keyifli okumalar...

***

Uyandığımda telefon göğsümün üzerinde duruyordu ve tek elimde üzerindeydi. Gözlerim yarı açık yarı kapalı saate baktım telefonumun ekranını kendime çevirip ve saatin 09:00 olduğunu görüp daha uyumam için çok zamanım olacağını düşünüp gözlerimi geri kapattım tatlı uykuma.

...

Burnuma hafiften çalınan yemek kokuları ile uykum bölünmeye başladığında gözlerimi çok hafif araladım yine. Komodinin üzerinden aldığım telefondan saate bakarken 12 olduğunu gördüm ve yavaş yavaş uyansam fena olmayacağını düşündüm. Yanımda uyumaya devam eden Merve'de uyanmak üzere olacaktı ki yavaş yavaş kıpırdanmaya başlamıştı uykusunda. Koluna dokunup;

"Günaydın kuzen" deyip dürtünce gözlerini hafif araladı ve bana baktı.

"Kahvaltı hazır galiba, hadi uyan kuzum, kalkıyorum bende tuvalette birincim" dedim.

Kolumdan tutarak beni yatağa geri çeken Merve, üzerimden atlamak için harekette bulunurken,

"Nah birinçsin, birinç hep ben oldum" dedi ve üzerimden atlayarak koşmaya başladı.

Bu kızla bu oyunlarımızı gerçekten de çok özlemiştim.  Yalnız dün akşam Uğur'la dans ettiğini görmemiş değildim ayrı mevzu. Kesin Merve'ye farklı geldiği için önden atlayacaktı bu çocuğa gram şüphem yoktu bundan.

...

Hava geçtiğimiz günlere göre çok daha güzeldi bugün ve değerlendirmek gerekiyordu. Zaten Pazartesi okula başlayacağım için kendime son bir tatil izni verebilirim diye düşündüm. Kahvaltımız bittiğinde Merve teyzemle beraber eve gitti ve bende odama geri döndüm.

Telefonumu elime alıp ne var ne yok diye bakmak için tuş kilidini açmamla yazarken yarım bıraktığım bir mesaj karşıma çıktı.

'var aşkjhjdjdbn' yazmıştım ama göndermemiştim.

Bir öncesinde gelen 'pasaportun var mı?' mesajına cevap yazmaya çalıştığım çok belliydi. Yatağıma yatıp hayal meyal mesajın geldiği zamanı hatırladım ve yarım bıraktığım mesajı tamamlamak ve pasaportumu ne yapacağını öğrenmek için Oğuz'u aradım.

Telefon uzun bir süre çaldı, tam kapatmak üzereyken uykulu bir ses;

"Efendim" dedi.

"Günaydın aşkım, uyuyor musun hala?"

"Hı hı"

"Hıı tamam o zaman sen uyu, uyanınca ararsın beni sevgilim öptüm çok."

"Bende."

Çürük Vişne ile Sarı Papağan (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin