Part 9

6.2K 295 104
                                    

Kolumu bir matkap gibi dürten varlığa küfürler yağdırırken, yattığım yerde döndüm. Tekrar aynı şeyi hissettiğimde, tüm cazgırlığım ile bir gözümü açıp, bağrınmaya başladım.
"Ne istiyorsun sabah sabah be! Bak, daha horozlar bile ötmedi farkında mısın? Ki ben prensip olarak horozlar ötme--"

"Sabah sabah bu ne çene Hazan? Yorul biraz, yorul." derken Allah'tan sabır dilercesine yüzünü sıvazladı Çağrı.
"Ama Çağrı, yeni uyandım. Yorulmam biraz imkansız ama ben her vakit yorgunum ya---" ve yine sözümü tamamlayamamıştım. Çünkü Çağrı elini ağzıma siper etmişti.

Yüzünün halini görünce ister istemez kıkırdadım. O kadar konuşmadım aslında ama. Çarpıldı.

Yavaşça elini çekerken içinden konuşmamam için dualar ettiğine emindim.

Elini çekmesiyle sıcak yatağıma yeniden yerleştim. İnce pikeyi üstüme çekmeye yeltenirken Çağrı benden hızlı davranıp pikeyi aldı. Ne zoru vardı bu manyağın benimle? Sorun etmeyip uykuma devam ettim. Ta ki, Çağrı konuşana kadar.
"Beş dakikaya hazır ol. Yoksa seni bırakıp giderim." O rahat bir şekilde kapıyı kapatıp odadan çıkmıştı.

Bir yatağa baktım. Sıcacık tam uykuma layık bir şekilde duruyordu. İstemeye istemeye yataktan çıkarken binbir türlü küfür yağdırmıştım. Uyuz oluyordum şu çocuğa! Şaka falan değil ya! Cidden uyuz oluyordum!

Küçük valizimin fermuarını kavradım ve zorlukla açtım. Yıllardır kullandığım valizin fermuarı, sertleşmişti. İçinden her zaman giydiğim, yıkanmaktan bir miktar yıpranmış siyah pantolonumu elime aldım. Üzerime geçirirken, sağ ayağım ile valizimi karıştırmaya devam ettim.

Şifon, beyaz annemin geçen yıl doğum gününde aldığı gömleğimi de başımdan geçirdim. Ayağıma ise, parlak ayakkabılarımı giydim. Sabah sabah güzel kombin yapmak mı? Güldürdün. Çünkü elime gelen şeyleri giydim.

•••••••••••••••Yerdeki gri taşları izleyerek yürürken, başımın üzerindeki güneş gözlüğünü çıkartıp, gözlerime taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••••••••••••••
Yerdeki gri taşları izleyerek yürürken, başımın üzerindeki güneş gözlüğünü çıkartıp, gözlerime taktım. O sırada omzumda hissettiğim kaslı kollar ile, burnumdan nefes vererek, başımı çevirdim.

"N'apıyorsun? Niye giriyorsun ya dibime dibime?" dedim sesim uyuzca yırtılırken.

"Geldik çünkü Hazan! Aman ya, ne cazgır bir şey oldun sen." derken, kızları kıskandıracak şekilde dudaklarını yaladı.

"Niye geldik buraya peki?" dedim göz devirerek. Hiç susasım yoktu, şansına küssün!

"Piercing taktıracağız. Anlatabiliyor muyum?" 'Yandın sen' gülüşüyle iyice korktum bir anda. O piercing dedikleri, deliyordu değil mi?

"Af buyur?" Hiç bir şey demeden içeri girmişti. Bu çocuk beni öldürecek. Gelmediğimi gören Çağrı, uzandı ve kolumu tuttu.

"Ya çekil şuradan, gelmiyorum ben!"

Maşuka Mahallesi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin