KS - 4. Bölüm: YENİLİKLER

25.3K 1.5K 206
                                    

Merhaba!

Buraya Kelebek Sesleri'ni okumasını tavsiye edeceğiniz bir arkadaşınızı etiketleyebilirsiniz...

Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen :)

Keyifli okumalar...


KELEBEK SESLERİ

4. BÖLÜM: YENİLİKLER

Bazen gitmek unutturmaz; kalmak ise yaşatmazdı...

Eski, bir parça paslı radyonun sesi yükselirken kaldıkları barakanın önüne yerleştirdiği kütüklerin üzerinde oturuyordu Gülfem. Annesinin acısını yüreğine gömmeye alışmıştı. Her gün o toprağı suluyordu, umut çiçekleri ekiyordu.

Parmaklarını yüzüne kapatıp gözlerine bastırdı. Uykusu vardı ama uyuyamıyordu bit türlü.

Cemşit hava kararırken arkadaşlarını da alıp girmişti evin içine. Gülfem onlar evden ayrılmadan uyumayı düşünmüyordu. Kapıları kırık tahtalardan oluşurken, onlar uyurken bir ayyaşın saldırısına maruz kalmaları kaçınılmazdı. Ellerini yüzünden çekip dizlerine dayadığı baltayı kontrol etti. Eğer yanlış bir hareketleri olursa bununla savunacaktı kendini ve kardeşinin canını. Bir süre daha bekledi oturduğu yerde. Gözlerine yüklenen ağırlık ile kafasını ardında bulunan duvara yaslayıp gözlerini bir kaç dakikalığına kapattı.

Uyumayacaktı... Uyku onun düşmanıydı. İçinden bunları tekrarlarken evin içinden gelen bağırış sesleri onu irkiltti. Baltasını eline alıp kalktı ayağa. Sesler öyle yoğun geliyordu ki önce kardeşinin kapısını kontrol etti ardından eve doğru yürüdü. Evin kapısı ardına kadar açıktı, adımlarını o tarafa çevirdi. Tül perdeyi kaldırıp köşeden bakmaya başladı. Olayın ne olduğunu anlamasa da ortada dönen bir borç meselesi vardı. Cemşit'in hemen karşısında oturan adam elini masaya vurup ayağa fırladı. Bu hareketi Gülfem'in bir adım gerilemesini sağlarken, sözlerin muhatabı hiç korkmuşsa benzemiyordu.

"Ne demek borcum yok lan? Ben o parayı sokakta mı buluyorum? Eşek gibi vereceksin borcunu." Cemşit adamın sesi ile ayağa fırlamış yakasına yapışmıştı. Diğerleri de onları ayırmaya çalışıyor ama sarhoş olmalarının verdiği şaşkınlık ve uyuşukluk ile bir şey yapamıyorlardı.

Gözleri mutfaktan koşarak gelen Hamide'ye takıldı. Kocasını kavga ederken gördüğünde koşup ayırmaya çalıştı ama nafile bir çabaydı. Yüzüne yediği yumruk sendelemesine sebep olurken olduğu yere çöktü kadın. Gülfem hiç acımıyordu onlara. Er ya da geç yaşattıklarını yaşayacaklardı. Umurunda bile değildi.

O tüm bunları birebir yaşarken ona kimse acımamıştı.
Tüm olanları film izler gibi seyrediyordu. Cemşit adamın yakasını bırakıp mutfağa koştu. Geri döndüğünde elinde büyük bir bıçak duruyordu. Gülfem bir sonraki hamlenin ne olacağını merakla beklerken üzerine gelmeleri halinde kaçmak için temkinliydi.

Gülfem her an tetikte beklerken Cemşit elinde tuttuğu bıçağı çoktan adamın karnına saplamıştı. Tüm sesler o an kesildi ve ortama derin bir sessizlik hâkim oldu. Gülfem gözlerini çıkacak kadar açarken Cemşit elinde tuttuğu bıçağa bakakaldı. Ne bir adım ileri gidiyor ne de geri dönebiliyordu. Üzerine doğru yalpalar halde gelen adamları gördüğünde hemen geri çekildi. İkili küfür ederek kaçıyorlardı. Onların arkasından bakarken içeriden diğerlerinin sesleri duyuldu.

AHÛZAR SERİSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin