ESARET

Bölüm 16

   Odadan çıktığı an Mina hala biraz evvelki konuşmanın gerçekliğini sorguluyordu. Gerçekten bitmiş miydi?

Aksak adımlarla kendini odaya atıp valizinin başına geçti. Çok fazla yerleşmemiş olmasına minnet duyarak ortalıktaki birkaç parça eşyasını toplamaya yeltenip sonra hemen vazgeçti. Burda bir saniye daha kalmaya niyetli değildi.

İçinde adını koyamadığı burukluk fazlasıyla canını sıkıyordu. Çünkü bu şekilde ayrılmayı hiç düşünmemişti. Sonuçta başından beri mağdur olan oydu ve şimdi de bir suçlu olarak istenmiyor olmak biraz gururuna dokunmuştu.

Üzerinde çeki düzen verip güç bela valizini alt kata indirmeye başladı. Salondaki telefon ve tabletini de çantasına  tıkıştırıp kapıya yöneldi ve Meraklı ve üzgün bakışlarını üzerinde hissettiği kadınlara da sadece bir baş selamıyla veda etmeyi uygun görerek evden ayrıldı ki fazlasına şu an gücü yoktu.

Kapının ardındaki adamlar meraklı bakışlarla karşılamıştı ki adının Ali olduğunu daha önceden öğrendiği adam Demirle yaptığı her halinden belli olan kısa bir telefon görüşmesinin hemen ardından kıza yaklaşıp elindeki valizi alıp arabaya yöneldi.

Her ne kadar buraya geliş sebebi fazlasıyla manidar olsa da Mina bu evin ruhunu sevmişti. Arkasına dönüp son bir kez bakarken üst katta camın önünde olan adamla göz göze geldi.

Ne hoş bir veda!
Ukala kendini beğenmiş dengesiz...

Burda biraz daha kalırsa adama hayli uzun methiyeler düzebilirdi.

Ama hayatını altüst eden adamın ruhsuz gözlerine bakmaya bile tahammül edemeyerek arabaya bindi.

Ormanlık yolda ilerlerken ne yapması gerektiğine dair hızlı bir plan yaparak öndeki adama seslendi.

"Palmiye oteline lütfen"
"Ama efendim..."adamın aynadan yansıyan bakışlarıyla doğru orantıda endişeli çıkışını duymazdan gelerek devam etti.
"Sorun olacaksa taksiyle devam edebilirim"
"Hayır efendim. Dediğiniz adrese hareket ediyorum. "

Genç kızın gidişi Demir'e tahmininden ağır gelmişti. Aslına bakılırsa bu günün tamamı Demir için ağırdı.Masanın üzerindekileri yere geçirmiş olmak bile dindirmedi öfkesini. Zaman sonra Ali'den aldığı bilgiler ise kat be kat arttırdı.

Ne demek otele yerleşmek.
Ne yapmaya çalışıyor bu.
Yeterince delirtmedi mi beni.
Offf nerden çıktı bu kız karşıma?
Tüm düzenimin içine ettiği yetmezmiş gibi şimdi de iyice kışkırtıyor!

Odanın içinde söylene söylene attığı voltaların kendisini nihayet bir yere vardırmayacağını anlayıp kendini dışarı attı. Belki biraz hava almak hatta biraz da dağıtmak iyi gelecekti.

Aynı saatlerde Mina da odasına yerleşip balkondan önüne serilmiş cömert şehir manzarasının tadını çıkarmaya çalışıyordu. Tabi düşüncelerini o duygusuz bencil kaprisli ukala hödük kaplamasaydı bu mümkün olabilirdi.

Ortak arkadaşları dolayısıyla tanıştığı Arda Otelin genel müdürüydü ki aynı zamanda da hissedarı. Hal böyle olunca Mina için oda konumuyla ilgili bir torpil söz konusu olmuştu. Fakat Mina tüm bunların keyfini çıkarmaktan oldukça uzaktı.

Telefonunu alıp kızlara otelin barında akşam buluşmaları yönünde mesaj attı. Gerçi hemen ardından tutulduğu soru yağmuru çabucak pişman olmasına yetti.