Acısıyla tatlısıyla , tüm öğrendiklerini ders bilerek , tüm yaşanmışlıklarını ceplerine koyarak adım adım ilerlediler bu yolda.
Kah mutlu kah üzgün...
Birlikte ya da ayrı...O ayrılıklarda da hep eksik...
Öyle büyük sınavlardan geçtiler ki , bu gün geldikleri noktadan oldukça memnun ailesi ve arkadaşlarında gezdirdi bakışlarını Mina.
En büyük mutluluğu ise oğlunun yüzünden artık silinmeyen gülücükleriydi.
Sevdiği adamın eskisinden de ilgili halleri , geleceklerine dair daha da umutla dolduruyordu içini.O da öğrenmişti sevdiğine karşı ilgili olmayı , sevmekten ve bunu söylemekten korkmamayı.
Rengarenk kandillerle aydınlatılan bahçede dolandırdı gözlerini.Defne görevini fazlasıyla ciddiye alarak , büyük titizlikle hazırlanmıştı bu geceye.
İlk olarak Melis'le Emir'i buldu bakışları.Öyle çok yakışmışlardı ki birbirlerine...
Tüm aile bireyleri mutluydu onlar adına.Melis çok çabuk kabul görmüş , daha şimdiden evlilikleri için sessiz baskılara maruz kalmaya başlamıştı.
Aslı ile Emre için zaten herşey oldukça yolundaydı.En önemli gündemleri kısa süre sonra ailelerine katılacak kızlarıydı ve bu duruma oldukça hazır görünüyordu.Şefkatle Emre'nin karısını oturtmasını ve arkasını destekleyişini memnuniyetle izledi.
Biraz daha ilerideki Ali'ye takıldı bu kez de.Merakla onun kaçamak bakışlar attığı noktaya döndü ve bir birlikteliğin daha sinyallerini almış oldu.
Ali ve Melek...
Anlaşılan geçen günkü olay onlara yaramış , tanışmaları için vesile olmuştu. "Hadi bakalım.Hayırlısı" diye sessizce söylendi.
"Sevgilim" yanına oturan adamı farkedememişti derin gözlemi esnasında.
"Canım.Erim nerde?"
"Defne'yle mutfağa gittiler.Pastanın son süslemesini yapacaklarmış.Sen ne yapıyordun burada tek başına?" alnına bir öpücük kondurarak , kolunu beline doladı.
"Hiç...Baksana herkes ne kadar mutlu."adamın omzuna dayadı başını.
"Bundan sonra hep böyle olması için elimden ne gelirse yapacağım."
"Biliyorum sevgilim." Kafasını kaldırıp ona baktığı anki fırsattan yararlanarak küçük bir öpücük kopardı adam dudaklarından.Artık öylesine normal geliyordu ki , itiraz etme gereği bile görmedi.
" Hımm unutmadan söyleyeyim.Ali'nin seninle konuşmak istediği bir konu varmış" muzip bir ifade geçti adamın gözlerinden.
"Bak sen.Neymiş acaba." Kahkasını bastırmaya çalıştı.
"Hımm...Anlamışsın...Ah ne fenasın sen kadın..."bu seferki öpücüğünün adresi boynuydu.
"Olur bence.Ama Melek'in fikrini almak önemli.Gerçi baksana kaçamak bakışlara.Gönlü var gibi sanki..."
"O zaman desene düğünler üst üste olacak...Ali , Emir ama ilk önce ben.Çok ciddi bir kan kaybı bu gece hayatı için."
"Aaa Demir'cim istersen seni hiç koparmayalım o hayattan."
"Aklından bile geçirme ve bir an evvel bana bir cevap ver.Tabi benim için hava hoş.İkna etmeye çalışmak çok keyifli." Belindeki elinin sert baskısını hissetti Mina.Vermek istediği mesaj gayet açıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Romance'Güzel de bir gül uğruna sunulmamışmıydı çirkinin kollarına. Gül müydü peki yüreğini kanatan yoksa dikenleri mi?' Modern zamana uyarlanmış Güzel ve Çirkin'in hikayesi...