Bölüm 21

6.2K 227 18
                                    




           

Keyifsizce araladı gözlerini. Kesinlikle ilk birlikteliğinin ertesinde yalnız uyanmak değildir bir kadının beklentisi. Olmamalıydı da. Aşk dolu öpücüklerle aymalıydı gün. Adam kadına sevdiğini söylemeli ve teninin sıcaklığıyla şımartmalıydı. Oysa şu an Mina'nın parmaklarının ucunda sadece soğuk yastık vardı.

Yine de dün gecenin anılarını kovamıyordu aklından. Dudaklarının gezdiği teni hala yanıyordu. Doğrulup yataktan çıkmaya yeltendiği an hafif bir hassasiyet hissetti.

Unutmalı silmeliydi aklından , en iyisi hiç yaşanmamış gibi davranmak diye düşündü. Bu odaya tıkılmak da çözüm değildi. Ondan köşe bucak kaçmak istemiyor bunu kalan son gurur kırıntılarına yediremiyordu. Hoş nereye kaçacaktı ki.

Hazırlanıp aşağı indiği an ortalıkta onu görmeyi bekledi. Ama ortalıklarda yoktu. "Günaydın Mina Hanım" Arzu'nun kendisine seslendiği an boş bulunup sıçradı. "Günaydın Arzu.Şşey ben Demir'e bakmıştım ama"

"Demir Bey çıktı hanımefendi." kuşkuyla kaşları havalandı.Demek yüzleşmeye cesaretin yok Demir!

Saatlerini sıkıntı ve öfkeyle geçirirken mutfakta Ali'yle karşılaştı. Aslında bu şaşılacak şeydi. Çünkü burda geçirdiği on gün boyunca onları evin içinde hiç görmemişti.

Umursamayıp eline aldığı kahveyle çıkacaktı konuşmalar dikkatini dağıttı. "Arzu , Demir Bey için bir haftalık valiz hazırlar mısın? Takımlarını ayrı olarak verirsin" Ali konuşmasını bitirip mutfaktan ayrılacaktı ki tıpkı geçen gün kendi yaptığı gibi karşısına duvar olmuştu kadın. " Hanımefendi , izninizle"

"Demir nerde Ali?"

"Kendisi bir süre burda olmayacak hanımefendi."

"Nerde dedim"

Ali sıkıntıyla soludu. Bu kadın da tıpkı patronu gibi baskın bir karakterdi ve istediği olmadığında hepsinin canını okuyabileceğinin farkındaydı. İçten içe buna sevinmekten kendini alamadı. Tıpkı abisi yerine koyduğu adama layık biriydi ona göre.

"Antalya'ya gidiyor , iş için"

Umursuzca elindeki fincandan bir yudum alıp "İş için" yaslandığı kapıdan ayrılıp odasına yöneldi.

Sözde kocası dün kendisine sahip olmuş bu gün de ortalardan kaybolmuştu. Kendine öyle çok kızıyordu ki. Ona güvenmekte ne büyük hata etmişti. Huzursuzca odasında dört dönüyor kendini yiyip bitiriyordu. Madem onu bu şekilde bırakmıştı , burda olmadığı yanında kalmaya cesaret edemediği her an onun canını sıkacağına yeminler etti.

Mina odasında öfkeyle kendini yerken Demir de durumlar hiç farklı değildi. Sabahtan beri şirkette deyip yerindeyse ateş püskürüyordu. Kalbine sızamadığı kadının bedenine sahip olmak içini hiç ama hiç hafifletmiyordu.

Kaldı ki gecenin izleri hala bedenindeydi. Karısının kokusu yumuşak davetkar bedeni bir an olsun gözlerinin önünden gitmiyordu.

"Abi" Emir'in gelişiyle biraz olsun arındı düşüncelerinden.

"Neden sen gidiyorsun? Ben tüm hazırlıklarımı yaptım birazdan yola çıkacaktım" şüpheci , meraklı bakışları abisinin üzerinde kendini koltuğa bıraktı.

"Öyle gerekti" abisinin anlamlandıramadığı siniri merakını daha da arttırdı. Biraz olsun yumuşatmak istercesine. "Ne demek abi öyle gerekti. Toplantıdan sonra tatilin güzel nimetlerini çok mu görüyorsun kardeşine"

Demir sadece umursamaz bir bakışla verdi cevabını.

"Haa tabi evliliğinden sıkılıp küçük bir kaçamak peşindeysen anlarım" her zamanki çarpık gülümsemesini yapıştırmıştı suratına.

ESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin