Sessizlik...Kalbindeki boşluk öylesine büyüktü ki , öfke duymayı bekledi içten içe.Oysa hissettiği bu derin kırgınlık büyük bir boşluğa sürüklüyordu onu adeta."Emin misin canım?"
"Kesinlikle.Lütfen artık sorgulama.Yardım edecek misin?"
"Elbette.İlk başta da söylediğim gibi her koşulda yanındayım."
"Tamam haber bekliyorum.Şimdi biraz yalnız kalabilirmiyim?"
"Görüşürüz canım." Sessizce odadan ayrılırken söyleyeceği tüm kelimelerin yetersiz kalacağının bilinceydi Melis.O yüzdendir ki üstelememeyi , en az onun kadar kendini de hayal kırıklığına uğratan bu insanlardan uzaklaşmayı seçmişti.
Neyseki o Mina dan daha şanslıydı fakat bu bile soğutmuyordu içini. Kendi içinde bile dile getiremediği çekimden etkilenmemeye direttiği için , kendine bu haksızlığı yapmayacak kadar kararlı olabildiği için şükretti. Emir artık onun için iç gıcıklayıcı duygularından daha fazla şey ifade edemezdi.
Düşüncelerinde kaybolmuş kapıdan çıkıyordu ki sert bir bedene çarparak bir adım geriledi.
Biraz evvel kararlılığından bahsediyordu değil mi kendi içinde.Peki bu koyu kahvelerin ve ferah kokunun kalbine yolladığı sızı neydi?
"Gidiyor musun süpürgeli cadı?"
"..."
"Ne o bu gün formunda değil misin yoksa?"
"..."
"Hadi ama.Yoksa beni iğneleyen tarafının ehlileştiğini düşüneceğim.Oysaki daha yeni başlamıştık?"
Güçlükle bulduğu sesiyle karşısında içini ısıtan gülümsemenin sahibine doğru kaldırdı çenesini.
"Sen ve ben...Ne bir başlangıcımız ne de bir sonumuz olabilir."
Cevap vermesini beklemeden yanından geçerek hızlıca arabasına yöneldi.Ardında oldukça şaşkın bir adam bırakarak.
Emir onunla tatlı atışmalarına oldukça alışmış , bu durumdan da oldukça keyif almaya başlamıştı.Hatta daha fazlasının olduğunu da kabullenmişti bir süre önce.Sıklıkla baktığı profili , gözlerinin önünden gitmeyen görüntüsü bu kabullenişi kolaylaştırmıştı.
Fakat ilk defa onu bu kadar soğuk ve ulaşılmaz görmüştü.Halbuki tüm gürültülü anlarına rağmen gözlerinin sessizliğinde birbirlerini bulduklarını düşünmüştü.
Melis gideli birkaç dakika olmuş olmasına rağmen düşünceli bir şekilde bahçe kapısında kilitli kalmıştı gözleri.Tekrar açılan ana kapıdan abisinin aracı girdiğinde biraz olsun toparlanmıştı.İnmesine yardım etmek için ona doğru yöneldi.
"Melis'in aracını gördüm.Hız limitinin oldukça üzerindeydi.Birşeyler dönüyor Emir"
"Haklısın abi.Kesinlikle birşeyler dönüyor."
İkisi de sessiz bir şekilde olasılıkları düşünerek çalışma odasına ilerlediler.
"Abi annemle konuşmamız gerek biliyorsun değil mi.Ve tabi Defne ile de."
"Elbette bilmek onların da hakkı."
"Gerçekten bitti mi abi?"
"Bitti aslanım bitti.Elbette hiçbirşey babamızı geri getirmeyecek ama ona bunu yapanların hakettiklerini bulduklarını bilmek.Bunun ferahlığını duyacağız hiç yoksa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Romance'Güzel de bir gül uğruna sunulmamışmıydı çirkinin kollarına. Gül müydü peki yüreğini kanatan yoksa dikenleri mi?' Modern zamana uyarlanmış Güzel ve Çirkin'in hikayesi...