7|🎵

1.1K 181 0
                                    

Hafifçe bakmayı denediğimde kolunu rehin aldığım kişiyle göz gôze geldim.
Olamaz yaa!!
Çekik gözlerini bana bakarken sonuna kadar açmayı denemiş azimli şahıs...!
Bu Rüzgar'dı..
Şaşkınlıkla birbirimize bakarken onun alayla gülümsemesi üzerine;

"Kolumu diyorum bıraksan iyi edersin!"
"Pardon!"
"Bakıyorum da gözlerini alamıyorsun benden yani biliyorum yakı-
"Neden sen!"dedim onun sözlerini bölerek.
"Bunu benim sana sormam gerekiyor,bu dayanılmaz cazibeme karşı koyamayan kızlardan olmalısın sende!"

Ne cazibesi be normal odunsun işte!
Şimdi gel de bunla uğraş!

"Partide bir sürü insan varken diyorum neden senin kolunu tuttum acaba?"
"Benim kolum daha güzel olduğu için olabilir mi?"
"Olabilir"
"Biliyodum işte! Ama bunun için beni takip etmene gerek yoktu!" dedi kendini beğenmiş bir ifadeyle.

Allah'ım ya buda iyce bi havalara girdi !
Takip etmeler falan,çok film izliyor olmalı.
Dayanamadım güldüm.

"Takip edilmeyi mi isterdin? Haha fazla hayalperestsin!"

Afferin Ezgi!
Yürü be Ezgi!

"Sonrada senin gibi inkar ederler işte!"
"1.si seni takip etmiyordum.
2.si bana bu şekilde gülüp durma !"
"Ne-ne varmış gülüşümde gayet güzel! Ee sen 3.sünü söyle bakalım neymiş?"
"3.sü deeee takip edecek olsam Aras'ı takip ederdim,seni değil!"dedim.

Aras'ı takip edeceğimden değildi tabiki ama sırf şu egosunu paramparça etmek için uydurduğum bir şeydi.
İşe de yaramıştı sanki.
Hehhehe bizimki bi afalladı sanki..

"Aras'ı beğeniyorsun demek! Önceden söylemeliydin bende boşuna heves etmezdim!"dedi yüzünü yalancıktan buruşturarak.
"Ne alaka şimdi?"
"Bir daha ki sefere bu kadar nazik olmayabilirim,ayrıca önüne gelene 'aşkım'dememelisin!"

Ahh bir de üstüne basarak söylemişti'aşkım' dememelisin derken.
Ya bir de "aşkım" demiştim demi bunaaa!
E bu sefer haklı tabi!

"O bilerek söylediğim bir şey değildi"dediğimde çoktan ortalıktan kaybolmuştu.
Hep Ege'nin yüzünden,nerden çıktıysa!

Ve bu çocukla ikinci kez karşılaşmama rağmen ikincisi de birincisi gibi pek de güzel bir karşılaşma sayılmazdı. Ama yine de itiraf etmeliyim ki ilki, ikincisine göre daha iyi bir karşılaşmaydı.
Bir anlığına gözümde canlandırsam da kendime gelmem uzun sürmedi.

Pelin'i arasam iyi olacaktı.
Nerelerdeydi bu kız? Tam telefonu kulağıma götürmüştüm ki;

"Ezgi!"dedi Ege.

Haydaaa teker teker gelin yaa !
Ege'ye doğru baktığımda yanıma gelmeye başladı.
Bu kez kolundan tutabileceğim kimse de yoktu.
Koşarak yanıma geldi, tek kelime etmedim.

"Ezgi!"dedi nefes nefese kalmış bir şekilde ve ekledi;
"Seni çok özledim!"

Artık bir iki kelime etse miydim?
Ya da-
2.şıkkı düşünürken;
"Ezgi! hadi atla da gidelim"

Vuaaah odun modun dedik,belki biraz abarttık ama içinden iyi insan çıktı bu Rüzgar'ın.
Bi Ege'ye bi Rüzgar'a baktım ikisinin arasında kalmış düşüncelerimi,Rüzgar'ın yanına giderek yendim.
Motora bindiğimde hâla Ege'nin gözleri üzerimdeydi.
Bir şey diyecekti sanki ama..
Hafifce yutkundu sonra tam motor çalıştı;

"Sen benim çocuk kalan yanımdın Ezgi!"
Diye arkamdan bağırırken onu çoktan geride bırakmıştım.
Bu kez geride bırakılan olmamak için!

Rüzgar çok hızlı kullanıyordu motoru.

"Ya yavaş sürsene şunu"

Rüzgar'a sarılmak yerine siyah deri ceketine sımsıkı yapışmayı tercih etmiştim.
Sahi neden bu kadar hızlı?
Nereye gidiyoruz?
Kafamda deli sorular...

RUHUMUN NOTASI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin