Multi: Ezgi ve Pelin
Rüzgâr'ın Dilinden🎶
Ohh bee!!
Sonunda kendimi eve atabilmiştim.
Biraz ıslandık gerçi ama buna da şükür görmedi ya!
Evet ıslanma mevzusu tamamiyle Ezgi'nin annesinin suçu,ben kıyıdan kıyıdan kapıya doğru süzülürken üstüme bir kova su boşalttı malesef sabahın köründe,ama iyi yırttım görmedi.
Çiçek gibi sulandık o ayrı !Telefonumu almak için elimi cebime uzattığımda ...
Hay Allah!
Ben bunu vermeyi unuttum ya.
Akıl mı koydu ki insanda!
Diye söylenerek odama giderken-
"Huaaahh lan senin ne işin var burda!"
"Bunu ne zamana kadar sürdüreceksin Rüzgar?"
"Ya sen nasıl girdin buraya"
"Ev sahibin ya da sahibimiz mi demeliyim,beni aradı işte gece gelmediğini söyledi baya bi beklemiş Halime teyzeden bahsediyorum ha yeni gelmiş."
"İyi Halime teyze geldiğine göre sen git"
"Bilirsin Halime teyze beni çok sever"
"Banane bundan"
"Ya olum onu geç te gece nerelerdeydin sen,dün de erken çıktın zaten İzem seni kaç kere aradı neden açmadın?
"Yaaa Aras yeter! İzem,İzem deyip durma bana hem sana hesap mı vereceğim?"
"Evet"
"Saçmalamayı kes de ben duşa gireceğim,çıktığımda seni görmek istemiyorum."Bana alaylı alaylı bakarak omuz silkti.
Bir de ona hesap verecekmişim!....
Ya ben anlatamıyorum sanırım neden halâ burda!
Üstelik,üstelik.."Bunu mu arıyordun?"dedi elindeki kolyeyi sallayarak.
"Aras ver şunu bana!"
"Senin için çok değerli olmalı!"
"Aras ver dedim bak sonu-
"Ne olur döver misin"
"Sen kaşındın!"Hayır onu dövmeyecektim daha sinsi planlarım vardı.
Sahnede hep taktığı bilekliğini masanın üzerinden aldım.
Şarkı söylerken ona iyi geldiğini söylemişti.
Bakalım ikiye ayırdığımda da aynısını diyebilecek mi?"Bakıyorum da çok hızlı yerleşmişsin Aras'cım"
Bilekliğini elimde gördüğümde küçük Emrah bakışı fırlatarak;
"Rüzgar ben ettim sen etme!"Bunu demesi üzerine bir kahkaha fırlattım.
"E iyi gel de al o zaman"
"Takas iyidir"diyerek kolyeyi yavaşça bana uzattı,bende bilekliğini ona verdim."Bilekliğime zarar verecek kadar cesaret ettiğine göre sevdiğin birinin olmalı"
"Sanane"Onu umursamayarak koltuğa uzanmış telefonla uğraşıyordum,ayrıca ne saçmalamıştı o "yok sevdiğin biri"falan diye.
Yok öyle bir şey !"İtiraf etsene lan!"
....
"Sustuğuna göre ben anladım."
Tamam susmak da bir yere kadar ama abuk subuk konuşuyor!
"Neyi anladın"
"Etrafında seni seven insanların olması...
Bu..bu sen bunun kıymetini bilmiyorsun Rüzgar!"
"Yine İzem konusu mu?"
"Kim olursa olsun sen hep aynısın kendinden başka kimseyi umursamıyorsun"
Grubumuzu bile!
Söylesene sana gelemeyeceğimi abimin askere gittiğini söyledim çok mu zordu benim yerime şarkı söylemek"
"Bilmediğin şeylere burnunu sokma sen!"
"Tamam ben ne dersem deyim bir şey farketmeyecek sen yine aynısın,ama İzem'i üzmene seyirci kalmayacağım."
"O senin her gün başka kızlarla takılmana seyirci kalıyor ama. Neyse boş boş konuşup da kafamı ağrıtma."Bir şey diyemedi,ama haklıyım ne sevdiği belli ne sevmediği mesela ben öyle miyim?
Değilim!
Tüm kuğullumla yalnız kalmayı tercih ederim.
Aynı zamanda uyumayı.
Evet çok uykum vardı üstelik her yerim ağrıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMUN NOTASI (TAMAMLANDI)
Teen FictionHep bir şeyler eksikti sanki. İçimde adını koyamadığım bir boşluk vardı. Şarkıları söylüyor ama hissetmiyordum. Meğer... Meğer o notayı kaybetmişim ben. Bulacak mıydım? (ilk kitabım <3