5.Kan

10K 604 183
                                    

5.Kan

Semih'ten

Karanlık bir odadaydılar.

Yatağın üzerinde, annesinin kucağına zar zor sığınmıştı. Başını annesinin sıcak göğsüne yaslayıp, kolları beline sım sıkı sarılmış, gözlerini kapıdan ayırmadan bakıyordu.

"Kurtulacağız oğlum. Baban bizi bulacak. Bir daha ayrılmayacağız. Sen sakın korkma. Bize hiç bir şey yapamaz."

Ağlamaktan artık acıyan gözlerini kırptı çocuk. İnanmıyordu annesine. Biliyordu kimse onları kurtarmayacaktı. Yine de bir şey söylemedi. Dışarıdan gelen sert ayak sesleriyle annesine daha sıkı sarıldı.

Kapının kolu gıcırtıyla aşağıya indi. Dışardaki sarı ışık girdi önce odaya. Sonra da o.

"Kalk." Dedi emir vererek.

Annesinin titrediğini hissetti. Usulca çekti ellerini annesinden. Yavaşça yaşıtlarına göre daha iri olan bedenini yana geçerek yatağa oturdu.

"Korkma." Diye fısıldadı annesi yataktan inerken. Odadan çıktılar. Kapı kapandı.

Yanaklarını yakan göz yaşları inmeye başladı çocuğun gözlerinden. Dizlerini kendine çekip hıçkırıklarını bastırmaya çalışarak ağlamaya devam etti.

Büyük bir gürültü koptu kapının arkasında. Gelen şangırtıdan bir şeylerin kırıldığı belliydi.

"BAĞIRACAKSIN,
BAĞIRACAKSIN LAN...
SEN BAĞIRACAKSIN OĞLUN DİNLEYECEK."

İğrenç, çocuğun kulaklarını tırmalayan bir kahkaha sesi geldi.

"OĞLUMUZ DİNLEYECEK."

İğrenç kahkahalar devam etti.

Yine annesini dövüyordu şerefsiz. Bitmeyecekti işte. Bitmeyecekti. Kimse kurtarmayacaktı.

Büyük bir gürültüyle birlikte acı bir "AH" sesi geldi. Annesinin naif sesi acı çekerken bile asildi.

Bitmiyordu.

Çocuk titreyerek kalktı. Kapıya gitti. Sessiz olmaya çalışsada imkansızda. Kapı aralandığında annesini saçlarından sürükleyerek koltuğa fırlattığını gördü. Şerefsizin onu görecek hali yoktu. Vurdukça sessizliğini koruyan kadını öfkeyle daha çok dövüyordu.

Bitecekti bu zulm.

Bitirecekti.

Onu fark etmeyeceğini bildiği için adımlarını mutfağa yönlendirdi. Önce pislik içindeki tezgahın üzerine baktı. Çekmeceleri karıştırmaya başladı. Sonunda bulduğu büyük siyah saplı bıçağı minik ellerinin arasına aldı.

Havaya bir kez savurdu.

Zayıf değildi. Yaşıtlarından farklı olduğunu biliyordu. Yaradan sanki onu bu gün geleceğini bilerek yaratmıştı.

Düşünecek bir şey yoktu.

Annesini kurtaracaktı.

Korkunç adam eski, pislik içindeki koltuğun kenarında tekmelemeye devam ettiği annesine odaklanmıştı. Gözünün hiç bir şey görmediğini biliyordu.

Elindeki bıçağı sıkaca iki eliyle tuttu. Annesinin üzerine eğilmiş olan adamın yanına yavaş adımlarla gitti. Onu fark eden adam elindeki bıçağı görmemişti. Arkasına dönmesine fırsat vermeden bütün gücüyle bıçağı adamın sırtına sapladı.

TUTULMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin