18. Aren
1993
Karanlık ıssız bir gece gibi üstlerine çökerken Ela biraz evvel kapıya bırakılan kağıdı elinde evirip çevirdi.
Geliyorum Balım,
Senin için geliyorum. Yeniden sadece ikimiz olacağız.
Sen ve ben.Genç kadın kağıdı elinde buruşturdu. Beş senedir aralıklı gelen mektuplar son üç aydır sıklaşmıştı. Sürekli korku içinde, diken üstünde oturuyordu. Biraz ilerisinde her şeyden habersiz masum masum oyuncaklarla oynayan oğluna baktıkça ağlama isteğini bastırmakta zorlanıyordu. Babası sürekli korkmamasını söylesede elinde değildi. Bunun güvende olmakla alakası yoktu. O adamı maalesef çok iyi tanıyordu. Sınırlarını ve yapabileceklerini çok iyi biliyordu. Korkmaması anormal olurdu.
Oğlu için yapamayacağı hiç bir şey yoktu. Defalarca kaçıp oğlu ve kendisi için iki kişilik bir hayat kurmak istemişti ama babası izin vermiyordu. Ne olursa olsun Damien Semih'in babasıydı. Oğluna kötü bir şey yapacağını düşünmüyordu. Kendisi için de zaten endişelenmiyordu. Ama böyle devam ederse babasının hayatı da tehlikeye giriyordu.
Birde Haldun vardı. Semih Haldun'u babası olarak biliyordu ve Haldun Oğluna harika bir baba olmuştu. İkisinin arasında çok güzel bir bağ vardı. Belki çok daha önce gitseydi Haldun ile Semih'i ayırdığı için üzülmezdi. Fakat şimdilerde baba-oğulu ayırmakta imkansız görünüyordu.Haldun oğlu için ne kadar iyi bir baba olsada Ela için sadece o kadardı. Beş sene içinde aralarında Semih dışında bir sohbet gelişmemişti. Bu durumun baş rolü elbette Ela'ydı. İlk önceleri genç adamın sıcak tavırlarını hoş karşılıyordu. Nedense sonraları erkekler ile iletişim sağlamakta zorlandığını fark etti. Damien ile yaşadığı kötü tecrübeden sonra yeniden bir erkekle birlikte olma fikri korkunç görünüyordu.
Haldun ile birlikte gittikleri yemekler, eğlenceler Ela için değişik bir deneyim olsada bir türlü kendini genç adamla yalnız kalmaya ikna edememişti. En sonunda Haldun da çabalamaktan vazgeçmiş ve kendi köşesine çekilmişti. Artık adım atması gereken Ela'ydı. Fakat Damien'in tehdit mektupları gelmeye devam ettikçe Ela'nın hayatına birini alması imkansızlaşıyordu. Yinede mutluydu. Çünkü Haldun ile araları kötüleşse dahi Haldun'un Semih'e olan tavırlarında hiç bir değişiklik olmamıştı.
Geçen zamanda Haldun ile babasının arasındaki ilişkiyi de öğrenmişti. Haldun ailesi ile birlikte geçirdiği bir trafik kazasında annesi ve babasını kaybetmişti. Aynı kazada kız kardeşi sakat kalmıştı. Yapılan ameliyatlar ve tedaviler yetesiniz kalmış kız kardeşi yürüyememişti. Haldun kardeşinin bakımı için yüksek öğretim tahsilini yarıda bırakmak zorunda kalmıştı. Sonrasında tesadüfen babası ile karşılaşıp onun için çalışmaya başlamıştı. Babası yardım sever bir iş adamı olduğundan Haldun'un başına gelenleri öğrendiğinde elimden geldiğince imkanlarını seferber edip Haldun'un kız kardeşini yurt dışına göndermişlerdi. Beş senedir tedavisi süren kızın artık ayağa kalktığı ve yardımsız yürümeye başladığını biliyordu.
Haldun da bu iyiliğin karşılığında Ona eş oluyor oğluna babalık yapıyordu.Ela kağıdı elinde iyice ufalttıktan sonra yüzündeki ifadeyi toparlayıp ayağı kalktı. Kağıdı çöpe attıktan sonra oğlunun yanına döndü.
"Annecim."
"Efendim."
"Birlikte oynayalım mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA
General FictionTUTULMA En güzel Tutulmadır Aşk. PINAR Önce parmaklarımız dolandı birbirine sonra ellerimiz kenetlendi. Sımsıcak bir arzu sardı bedenlerimizi. Beni ona iten, onu bana çeken bir güç vardı karşı koyamadığımız. Düşünmediğimiz, düşünemediğiz tek şey...