22. ArafPınar'dan
"Of Pınar ya senin için ne kadar endişelendim biliyor musun? Allahım o kadar pişman oldum ki..."
"Ne pişmanlığından bahsetiyorsun Eylem?"
"Şey... Pınar... ben sadece seni düşündüm. Senin o kadar üzgün olduğunu görünce..."
"İnanmıyorum Eylem. Semih'e yerimi sen söyledin. O yüzden eliyle koymuş gibi buldu."
"O adam isteseydi seni zaten bulurdu Pınar. Ben sadece sana ulaşmayınca çok endişelendim."
"Bu gün sabah verdi telefonumu."
"Kızdın mı bana?" Dedi Eylem kedi yavrusuna benzer bir ses çıkartarak.
"Aslında beni senin söyleyeceğin aklıma gelmedi. Kendi bir şekilde bulmuştur diye düşünmüştüm. Yine de sana kızamıyorum. Belkide böylesi daha iyi oldu. Bilmiyorum Eylem kafam çok karışık."
"Eeee nerdesin?"
"Semih'in dairesindeyim."
"Beraber mi kalıyorsunuz?"
"Aslında hayır. Beni getirdiği günün akşamı gitmişti. Beş gündür nerdeydi bilmiyorum. Sabah uyandığımda gelmişti. Sonra telefonumu verdi yine gitti."
"Ne yapmayı düşüyorsunuz peki?"
"Bilmiyorum. Doktora gittik birlikte. Yine aynı şeyleri duydum geldim. Sürekli yatıyorum işte. Kendi kendime takılıyorum akşama kadar. Zaten sürekli uykum geliyor. Yiyip yiyip yatıyorum. Sanırım yakında yüz kilo falan olurum."
"Sen onu hiç düşünme bebeğin iyi olsun da bırak kilo al."
"Öylesine söyledim zaten o iyi olsun bana yeter." Elimin birini karnımın üzerinde gezdirdim. Gerçekten de tek istediğim bir an önce doktorlardan iyi bir şeyler duyabilmekti.
"Pınar..." Dedi eylem. Duraksadı biraz. Sonra bıkkınca nefesini bıraktı.
"Sana nasıl davranıyor?""Normal. Doğru düzgün görmüyorum ki. Bu gün sabah uyandığımda uyuyordu. Ben kahvaltı falan hazırladım. Artık ne olduysa birden sıçrayarak uyandı uykusundan. Kan-ter içinde kalmıştı. Direk gitti banyo yaptı. Ben kahvaltı yapmaya devam ederken üstünü giyindi nerden çıkarttığını anlayamadığım telefonumu, tabletimi ve bilgisayarımı masanın üzerine bırakıp gitti. Ha birde kapıdan internet şifresinin modemin altındaki olduğunu söyledi.
Öyle işte. Bok gibiyiz. Evleneceğiz nikah işlemlerini başlatıyorum demişti geçen gün ne yaptığını bile soramadım.""Evleniyor musunuz?"
"Öyleymiş."
"Pınar sen normal misin? Adam seninle evleniyor. Evlenme teklifi mi etti?"
"Eylem bir saattir beni nerenle dinliyorsun. Adam evleneceğiz diye buyurdu. Bende sap gibi kalakaldım."
"İstemiyor musun?"
"Tabiki istemiyorum Eylem. Beni sevmiyor ki. Bebek için yapıyor. Belki de sadece ailesinin vereceği tepkiden çekindiği için evlenelim istiyor da olabilir. Zaten bana bebek doğduktan sonra istediğini yapabilirsin dedi."
"Ay Pınar ne diyeceğimi bilmiyorum. Nasıl olacak anlamadım? Yine de doğru olanı yapmaya çalışıyor gibime geliyor. Şimdilik ne diyorsa yap. Bakarsın işler bir anda değişir."
"Ne değişecek Eylem? İki senede beni sevemeyen adam bir anda bana aşık mı olacak?"
"Orası öylede canım. Adam senin peşini de bırakmıyor. Sana asla hamile kalmayacaksın diyen adam. Kürtaj olacağını duyunca koşa koşa sana geldi. Bunun bir açıklaması var mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA
General FictionTUTULMA En güzel Tutulmadır Aşk. PINAR Önce parmaklarımız dolandı birbirine sonra ellerimiz kenetlendi. Sımsıcak bir arzu sardı bedenlerimizi. Beni ona iten, onu bana çeken bir güç vardı karşı koyamadığımız. Düşünmediğimiz, düşünemediğiz tek şey...