16.Sırlar

4.3K 571 312
                                    

16.Sırlar

Pınar'dan

Soğuk.

Dokunuşu soğuk. Varlığı soğuk. Sesi soğuk.

Peki ben neden yanıyordum? Soğuk ellerinin altındaki tenim titriyor. Soğuk sesi içimi gıcıklıyor. Buz gibi duruşu korkutucu görünsede varlığı beni ürkütmüyor.

Saat gece yarısını henüz geçiyordu. İki elimden iki yana bileklerimden ipek fularlarla bağlıydım. Sağ elimin üzerinde kelebek yapılmış yeşil fuların diğer ucu, sol eliminde aynı şeklinde bağlı olduğu kırmızı fular gibi demir başlığa bağlıydı. Üzerimde çıkarmaya fırsat bulamadığım dizlerimin üzerindeki siyah kumaş eteğim çırpındığım için kalçalarıma kadar çıktı. Karşı koymak değildi elbetteki amacım. Sadece onu biraz daha baştan çıkartmak istiyordum. Hızla çektiği için siyah gömleğimin düğmeleri etrafa saçıldı yarın şirketten gelen temizlik görevlileri süpürge atmadan önce tek tek onları bulmak zorundaydım. Yada daha öncekiler gibi aldığım bir kutu siyah düğmeden bir kaç tane gömleğime dikebilirim.

Semihle birlikte hayatıma bir çok alışkanlık girmişti. Sürekli yırtığı iç çamaşırlarım bir yana elbiselerime dahi zarar veriyordu. Mesela pantolonlarımın metal düğmelerinin yerinde plastik düğme takıldı. Çünkü beyefendi açma zahmetinde bulunmak yerine direk kopartmayı tercih ediyordu.

Dizlerimin arasına üstsüz halde girdi. Pantolonunun önündeki kabarıklığına dokunabilmek için neler vermezdim. O yüzden bağlamıştı ya beni. Ona dokunmamı istemiyordu.

Önde, göğüslerimin arasında olan yuvarlak kancayı tek eliyle açınca ince bedenime ters orantıda daha belirgin olan göğüslerim meydana döküldü. Başımı kaldırarak onun için hazır ola geçen kırmızımsı göğüs uçlarıma baktım. Hep söylediği gibi tam ağızına layıklardı.

Üzerime eğildiğinde önce yüzlerimizi birbirine yaklaştırdı. Yine aynı şeyi yapıyordu. Gözlerini kaçırarak dudaklarıma yöneldi. İnce ama biçimli dudaklarımı dudakları arasına aldığında içtiği mentollü sigaranın tadı damağıma aktı. Öpüşüne istediği karşılığı aldığında bir an aklımdan geçenle gözlerine baktım. Kapalıydı. Sadece ana odaklanmıştı. Ne öncesi ne de sonrası yoktu aklında. Sadece anı yaşıyorduk.

Kafamda kurduğum zamana yaklaştıkça daha çok Semihle birlikte olmak istiyordum. Balo gecesinden beri onun bana gelmesini beklemeyi bırakmıştın. Ona attığım resimlerle, ya da odasına yaptığım baskınlarla onu gafil avlıyor, onu doyasıya yaşıyordum. Bana itiraz etmeyişide beni arsızlaştıyor geçen her dakika ona karşı olan doyumsuzluğumu artıyordu.  

Sert girişi yine içimde bir kıyıma sebep oldu. Bir süredir birlikteliklerimizde de beni rahatsız eden bu durum git gide daha sancılı bir hal almaya başlıyordu. Semih'e belli etmeden ona ayak uydurmaya gayet ettim. Acı ne kadar yakıcı olursa olsun onunla olmanın verdiği mutluluk hepsini bertaraf etmeyi başarıyordu.

Doktora gitmeye karar vermiştim. Semih'in beni götürdüğü doktora gitmek istemiyordum. Arkadaşı mıydı? Tanıdığı mıydı? Neydi? Bilmiyordum. İki senedir beni hep aynı kadın doktora götürüyordu. Semih bey kontrollerime dahi benden fazla dikkat ediyordu. İlk kez gittiğimizde doktor doğum kontrol hapı ile de düzenli kullandığım takdirde güvenli bir şekilde korunabileceğimizi söylemişti. Sonrasında da üç ayda bir mutlaka birlikte doktora gidiyorduk. Randevuları Semih alıyor güne, saatine kendi karar veriyor bana da son dakikada haber veriyordu. Bu hareketine ilk önce gücenmiştim. Bana gerçekten de hiç güvenmiyordu. Beni ne zannediyordu? Hamile kalıp onunla zorla evleneceğimi falan mı? Asla asla onunla evlenmezdim.

İnternetten araştırarak kendime bir kadın doğum uzmanı bulup randevu almıştım. Önce Semih'e bahsetmeyi düşünmüştüm ama onun ile alakası olmadığına kanaat getirdikten sonra kendi sorunumla kendim ilgilenme kararı aldım. Böylesi en doğrusuydu. Eğer ters bir şey varsa önce benim öğrenmem daha iyi olurdu.

TUTULMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin