Onbir'in Hayatı

Bölüm 20

Serkan, Jeremus'u beklerken bazı gelişmelerden haberdar olmak için kayıt odasına gelmişti. Kapının şifresini girmek için uzanırken bir an durdu, açık yeşil gözlerinde bir öfke ve zevk parıldaması vardı. Elini tuş takımından geri çekti ve aralık unutulmuş kapıyı eliyle iterek içeri girdi, birkaç dosya dağılmış haldeydi. İçlerinden birini aldı ve yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi, sanki uzun zamandır yapmak istediği ama bir türlü fırsatını bulamadığı bir şeyi bugün yapabilecekmiş gibiydi.

Neler çeviriyorsun Jeremus? Buraya bir gün erken gelmekle doğru bir tercih yaptığını anlamıştı. İyi veya kötü olsun, kimse gizlice bir şeyler planlayamazdı ki elinde tuttuğu dosyaya bakan kişi; bilgileri yazan kişinin ta kendisi ise ortada oldukça kötü niyetli gizli bir şeyler dönüyor olmalıydı. Serkan, Jeremus'un kendisinden daha uzun süre bu şirkete hizmet ettiğini biliyordu. Yine de henüz görevinin ilk yıllarındayken daha herkes hakkında gizli bir soruşturma yaptığı gibi Jeremus hakkında da yapmıştı ve onun bazı şüpheli olayların merkezinde bulunduğunu görmüştü. 20 yıl önce yaşanan ve Al Gdaydah'ın çöküşüne sebep olan mini kıyamette kaçan bazı deneklerle olan ilişkisi bunlardan biriydi. Bir de tüm ailesini ardında bırakıp birden bire K-Tech'in kölesi olması vardı ve Jeremus'a bazı diğer kişilere uygulanan metodlar uygulanmamış görünüyordu.

Bu bazı kişilerden biri Murat'tı. Serkan'ın şirketin en pis ve karanlık işlerinde bir piyonu oynadığı zamanlardı, Murat'ın ismini ilk kez o zaman duymuştu. Kendisini tetikçilikten kurtarmaya çalışan ama bundan daha kazançlı bir iş bulamadığı için vazgeçemeyen bir adam, bilmemesi gereken bazı şeyleri öğrenmişti ve icabına bakılması gerekiliyordu. Fırsatı gören Serkan, bu işi en titiz şekilde hallettikten sonra Murat'ı canlı şekilde ele geçirip Rusya tesislerine götürmüştü. Onu insan beyni üzerine yapılan deneylere dahil edip her şeyiyle kendisi ilgilenmişti ve sonunda terfi almasına yarayacak olan eserini yaratmıştı; tüm geçmişini ve karakterini, yapacağı ve yapabileceği şeyleri programladığı bir beyin...

Serkan kendisinden o kadar emindi ki Murat'ın adını bile değiştirmemişti. Onu birkaç görevde yanında gezdirmişti, sonraları Serkan bu durumdan biraz endişelenmeye başlamıştı. Her ne kadar emin olsada, insan beyninin güvenilmez olduğu da bir gerçekti. Bu şüphesinin doğru olduğunu yıllar sonra burada, Al Gdaydah'ta öğrenmişti işte; Murat belli ki intikam isteyecekti.

Jeremus ve Murat'ın arkasından planlar yaptığını anlayan Serkan, endişe değil rahatlama hissediyordu; her ikisine de büyük bedel ödetecekti çünkü. Tesisi dolaşıp, güvenlikte çalışan herkesi topladı ve kendi adamlarını da çağırıp beklemeye başladı.