Kendimi yatağıma attigimda merveyle cemre iki yanıma oturmuştu. Merve saçlarımı tararken cemre üzerimi ortmuştu. Baybarsın son tukenmisligini içeren ses tonundan sonra ben fazla üzüntü ve stressten bayılmış , eve bırakılmıştım. Uayndigimda herkes gitmiş etraf toplanmisken benim banyoda aglayislarim inletmisti evi. Baybarsin brni biraktiktan sonra orayi burayi yıkmasina karşılık benim cigliklarimla eve bi hüzün çökmüştü. Bunlari kizlardan öğrenirken onlarında hiçbir şeyi bilmemeleri sürekli soru sormalarina neden olmuştu.
Çaresizliğin dibine vurmuştum. Bunun suçlusu kimdi? Kacirilmama etken olan kişiler miydi? Kaderim miydi? Ben miydim?
Suçtan başka çektiğim acı neydi? Kader mi? Alin yazısı mı? Alışmışlık mı?
Ağlamaktan şişmiş gözlerim açık kalmak için zorlanıp batmalara neden olurken sadece ölü gibi yatmıştım. Saclarimsa ki yumuşak dokunuşlara karşılık gözlerim kararirken kendimi karanliga teslim etmiştim.
Karanliga bulutlarla önümün kapanacagi yarım sönük bir ay gibi ...
《◇》《◇》《◇》《◇》《◇》《◇》
Gözlerimi araladigimda kolumda ki hafif ısı perdelerimin açık kalıp güneşin üzerime düşmesine neden olmuştu. Uzun bi süre oyalandiktan sonra yeniden uyuyamamin verdiği hüzünle gözlerim dolmuştu. Tam olarak öyle olmasa da...
Ayaklanıp banyoya girerken yavasca rutin işlerimi halledip odaya geçmiştim. Saat okul saati için fazla geç olduğundan soyunma odasına ilerledim
Uzerimi degistirip saçlarımı düz bırakarak odadan çıktım.
Aşağıya indiğimde annem salondayken diğerleri evde değildi. Evin bi köşesinde hediyelerim dururken onlarida gormezden gelip mutfaga girmiştim. Leyla teyze beni gormesiyle heyecanla konusacakken hızla elimi kaldırıp onu susturarak dolabi açtım. Ruh halim çok bozuktu ve birisi bana yönelik herhangi birşey söylese oturup tepine tepine aglayabilirdim. Kendime ufak bi kahvaltı masası hazırlayıp kahvaltı yaparken bos gözlerle telefonumu inceliyordum. Bircok mesaji okumadan silerken baykalin mesajlarini acmadan çıkmıştım. Kahvaltimi yaptiktan sonra geri odama çıkacakken gözüme çarpan hediye paketleri onunda gediyesinin bulunup bulunmadigina dair merak uyandirmisti. Çıktığım merdivenleri geri inip hediye paketlerinin önüne otururken hepsini tek tek açmaya başladım. Bir çok kıyafet... aksesuar ... Ayicik... makyaj malzemesi ...
Tüm paketler biterken önümde duran son pakete vurup koşarak yukarı çıktım. Annem ardimdan ayaklanirken odama girip kendimi odaya kapatmıştım. Ilerleyip toplamadigim yatagima kendimi birakirken kapim tiklanilmis sonrasindaysa annemin sesi duyulmuştu. Neden üzülüyordum? Baybarsin yasadiklarina mi? Neydi bu durgunlugumun nedeni? Beni suclamasi ya da suçu üzerime alinmam mi? Kimseyi suclayamamaktan mi alınmıştım? Göz yaşlarım herzaman ki gibi dökülürken annem kapıda konusup konusup gitmişti. Bu kez de değişen ruh halimle sulu göz olmama kızıp hızla ayaklandım ve telefonumu alıp odadan çıktım. Gozyaslarima aldirmadan merdivenleri inip salondaki anneme
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payiz Yağışı
Teen FictionDOLUNAY ^^ Acı aşısı olmuş kabullenisle küllerine dek yanan bir adam , Baybars Ateş. Yalan bir hayatta kendini yıpratmış bir günah keçisi , Dolunay Arslan. Ölümün hiçbirzaman son olmadığını küllerinden doğarak gösteren Baybars Ateş , o külleri Dol...