Deniz ve rüzgarla alisveris merkezinden çıkmış ve sonunda eve ilerliyorduk. Filmden sonra birlikte yemek yiyip çok güzel dakikalar gecirmiştik. Rüzgar arabayı evin önünde durdurduğunda inip birlikte eve ilerledik. Yüzümde silemedigim gulumsemeyle annem kapıyı açtığında kaşlarını kaldırmış ve beni süzmüştü. Içeriye girdiğimizde deniz hızla yanıma oturdu.
"Ac mısınız çocuklar? Leylaya birseyler hazirlatayim mi?
Annem yanimiza gelirken deniz onu reddetmişti.
"Babam nerede?" Rüzgarın sorusuna deniz siritip
"Daga kaçtı" dedi. Ben gulerken annem işte oldugunu belirtmisti.
Ruzgar bize gözlerini devirdikten sonra kendini koltuğa atmış ve uzanmıştı. Telefonu kutusundan cikarttigimda annem gülümsedi.
"Çok güzelmiş canım. Hayırlı olsun." Gulumseyip ona dönerken deniz gururlanmisti.
"Teşekkür ederim"
Gülümseyip koltuğun kenarina oturduğunda deniz uzatma kablosunu prize takıp uzatmayi yanımıza getirdi. Telefonu sarja takıp telefonu açarken merakla onu izledim. Uzun bir süre birseyler kurup eposta gmail vb şeyleri hallettikten sonra telefonu bana uzattı.
"Ne yapacağım şimdi? "
Gülümseyip bi yeri isaret etti.
"Bak şimdi ... bu whatsaap. Buradan herkese ücretsiz mesaj atabilirsin. Internetin olman şartıyla... suan evin internetine bağlısın ve istediğine mesaj atabilirsin. Rehberinde hepimiz varız. Eklemek istedigin biri varsa rehberine ekleyip kisilerden secerek mesaj gonderebilirsin" heyecanla ona donerken telefonu isaret ettim.
"Tamam ... merveyi ekleyebilir miyim?" Telefonu bana uzattiginda ruzgarda bakislarini bize cevirmisti
"Evet ... numarasini gir"
Merveyi ekledikten sonra ona nasil mesaj atmam gerektigini göstermişti. Profil denilen yere ücümüzün olduğu fotoğrafı koydugunda gulumsedim.
"Burası instagram ... burada herkesin ne paylastigini ne yaptigini görebilirsin. Kendinde profilinde birşeyler paylasabilirsin. Şuan sifrelerin epostalarin hepsi not defterinde kayitli ... bende de var .kaybedersen bana sorabilirsin tamam mi?"
Onu onaylarken daha birçok şeyi nasıl kullanacağımı göstermişti. Bi ara rüzgar mutfaga gittiginde onu aramış onunla konuşmuştuk.
"Iki tane ergen ve kafa problemi olan kardesim var. Ne hoş." Diyerek salona girdiğinde ikimizde gülüp ellerimizi birnirine vurduk.
"Babani arasana" annemin fikriyle rehberime girdim.
Askusum deniz
Öküzüm rüzgar ...
Kraliçe mother ...
Kral father ...
Merve kankisyo ...
"Abi bu ne?" Gülmemi durduramazken rüzgarda yanıma oturmus kafasını omzuma yaslamisti. Telefonuma bakiyorken kendinin kayitli olma biçimine kaşlarını çatıp denize döndü. Telefonu elimden çekip "yakışıklım" diye degistirdiginde deniz gülüp
"Sen mi?" Demişti.
"Tamam tamam babami arayalim."
Ikisini de susturup babamin numarasini tusladigimda
"Isletelim dur" diyen deniz heyecanla dogrulmustu. Ne yapacağını anlamayıp merakla ona baktigimda telefon açıldı.
"Alo"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payiz Yağışı
Teen FictionDOLUNAY ^^ Acı aşısı olmuş kabullenisle küllerine dek yanan bir adam , Baybars Ateş. Yalan bir hayatta kendini yıpratmış bir günah keçisi , Dolunay Arslan. Ölümün hiçbirzaman son olmadığını küllerinden doğarak gösteren Baybars Ateş , o külleri Dol...