Payiz Yağışı

KARAR!

Rüzgârın kahvaltıda konusulan okula bir baskasiyla gidecegim konusu sinirlenmesine neden olurken evde olusan gerginlik ve huzursuzluk fazlasiyla canımı sıkmıştı. Evden çıkarken rüzgâr kapayacagim kapiyi tutup kolumdan tutarak oda ciktiginda kapiyi aralık birakti. Bana dönüp elllerini yanaklarima koydu.

"Güzelim ... bak. Biliyorum. Çelişki veya soru isaretleri var fazlasiyla kafanda. Senden tek istedigim onları cevaplandirana dek bana her şeyi anlat. Tamam mı?" Gözlerime uzun süre baktiginda kafamla onu onaylarken beni kendine çekip sarıldı.

"Hangisi?" Fisiltisi alnimi gogsune yaslamama neden olurken

"O değil " diye fisildadim. Beni onaylayip

"Tamam. Hadi git bakalım. Dikkatli ol." Diyerek alnıma öpücük kondurmus kafasiyla bahçe kapisini isaret etmisti. O yeniden iceri girmeye yeltenirken ben çıkışa ilerlemistim.

"Dolunay hanim?" Korumanın bakışları üzerimden evin kapısına giderken kafasiyla onaylayip baska birşey söylemeden kapıyı acmıstı. Bahceden çıktığımda arabaya yaslanmis telefonuyla ilgilenen baykalla karsilastigimda

"Günaydın...beklettim mi?" Diye utancla mirildandim. Kafasını kaldırıp bakislarini üzerime cevirdiginde gulumseyip telefonunu cebine atti ve kafasini iki yana salladı.

Arabasını isaret ettiginde ilerleyip yerleşirken oda binip arabayi hareket haline gecirdi.

"Ben... dün olanlar için üzgünüm. Amacımız seni korkutmak değildi ve yapabikecegim tek şey gitmekti. Seni yanlız biraktigim için özür dilerim" bakışlarım üzerine dönerken burukca gülümseyip kafamı iki yana salladım.

"Kahvaltı? Ilk gün ki gibi?" Gülüp kaşlarımı kaldirirken

"Fazla mı gec?" Diye mirildandim.

"Fazla mı güzel?" Taklitimi yapması ve üzerimde ki bakışları utanmama neden olurken halime gülüp okul yoluna sapmıstı. Önüme dökülen saçlarıma giden eli gerilmeme neden olurken parmaklarini yanagima sürtüp

"Utanıyor musun benden?" Diye fısıldadı. Birşey dememeyi seçerken içimde ki huzursuzluk canımı yakıyordu. Sessiz kalısıma radyoyu açarken yanlış yaptıgım dusuncesi ve okulda karsilanma durumumdan korkuyordum. Okula girdigimizde onlarin bulundugu cardakta ki onun bakışları arabanın üzerine takılıkalırken gerginlikle kapiya yönelen elimi baykal engellemişti.

"Bugün...öğlen yemegini birlikte yer miyiz?" Bakışlarım yüzünde takılıkalırken istemeyerekten onu onayladım. Gülümseyip kolumu bırakırken yavaşca kapıyı aralayıp onla goz temasi kurmadan okul binasina ilerledim. Sınıfa girdiğimde merve ve cemrenin birbirine oje sürdüğünü farkederken derin bi nefes verdim. Baykalla sinifa girisimize karşılık şaşkınlıkla bakarlarken kesinlikle yanlıs yaptıgımın kanıtı olmuşlardı.

"Gün aydın" yanlarına oturusumla hızla merve elimi masada kilitleyip

"Ne iş?" Diyerek göz kirpmis ve baykalı işaret etmişti. Omuzlarımı silkmekle yetinirken merve gozlerini devirip cemreye siyah mat ojeyi isaret etmisti.

"Beni niye yasak islerinize alet ediyorsunuz be?" Kaslarim kalkarken cemre siritip

"Birimiz değil hepimiz yanalım diye" diyerekten ojeyi dikkatle tirnaklarima yerlestirmisti. Uzun ince parmaklarima karsilik uzun tirnaklarim kiyafetlerimle uyum sağlarken benimde hoşuma gitmişti.

"Ooo bizde bahçe de sizi arayalım." Muratla gökhan birlikte sinifa girdiklerinde

"Öyleyse birlikte çıkalım" diyerek ayaklanan cemreye uyup bahçeye yöneldik. Murat kolunu omzuma atarken onların oldugu çardakta ki bakıslarının sırtımı deştigini hissedebiliyordum. Bi sure dolandigimizda murat beni kantine yonlendirieken onlarinda köşeyi döndükleri sırada kafamı kaldirmamla onunla göz göze gelmiştim. Hizla yanimdan geçip tayfayla birlikte otoparka yöneldiginde Merveye dönüp