Be-" hızla cekilmemle sımsıkı bedenime dolanan kollar gülümseme neden olmuştu. Saclarima koyduğu sayısız öpücükle abilik duygusunu bu kadar derinden hissetmem gözlerimin dolmasina neden olmuştu. Uzunca sarildiktan sonra
"Özür dilerim" diye fisildamis alnıma öpücük kondurmustu. Kafamı iki yana sallayip kafami egdim.
"Evden kaçtın."
Bakislarimi onlardan saklamaya calisirken deniz gulumsedi.
"Benn ... özür dilerim."
Hepsinin odağı olmam utanmama neden olurken rüzgar anlamiscasina bakislarini uzerimden çekti. Yavasca beni merdivenlere yönlendirdiğinde hızla aralardan çıkıp merdivenleri tırmandım. Kapıyı kapayacakken hızla bi elin kapiya konup acildiktan sonra yeniden bedenime kolların dolanmasiyla gulumsedim.
"Ben öyle söylemek istemedim melegim. Özür dilerim. Sadece seni korumaya çalışıyorum. Sende birdaha böyle bir şey yapma tamam mı? Çok korkuttun beni"
Kafami sallayıp gözlerimi kapadigimda çenesini alnıma yasladi. Kollarimi beline dolarken kollarını sıkılaştırdı.
"Özür dilerim. Ben ... kötü hissettim sadece " benden ayrılırken yüzümü elleri arasina alıp araladigim gözlerimi yakalayarak gözlerine dikti.
"Uzulmeni istemiyorum. Aglamani istemiyorum. Korkmani istemiyorum. Bana bak dolunay. Ben senin abinim. Beni ne kadar taniman ne kadar tanimaman değil mesele. Ben senin abinim ve seni ömrüm boyunca koruyacagim meleğim. Lütfen bana izin ver! Neler yaşadığını yaşamadım. Bilmiyorum. Anlamiyorum. Ama yardım etmek istiyorum. Bana izin ver."
Gözlerim dolarken gözlerimi gözlerinden ayiramiyordum. Ben yillarca bunun hayalini kurdum. Yillarca... her darbede bunu diledim. Dizlerim titrerken gözlerimi kirpmamla yaslar suzuldu yanagimdan.
"Şşhh ağlama... yanında olmama izin ver dolunay. Babama izin verdiğin gibi bana da izin ver. Güven bana."
Hızla kollarimi ona dolarken hickiriklarimi serbest bıraktım. Belime dolanan sımsıkı kol ağlamami siddetlendirirken abilik duygusunu bu kadar derinden yaşamak ruhumu oksamisti. Ilk günki baba kiz duygusu gibi. Tamamlanmis hissi gibi.
"B-bana ... hep sarılacak mısın?" Dizlerimi hissetmezken düşecek gibi olmamla yavaşça yere çöktü.
"Ömrümün sonuna dek. Ne olursa olsun. Sana daima sarilacagim ve yemin ederim seni asla bırakmayacağım dolunay."
Kararli sesinin titremesi nefes boruma bir kesik atarken nefes alamadigimi hissetmistim. Hickiriklarim bogazima dizilirken alnini boynuna yasladim. Hicbir hissi onemsemezken kollarimi sıkılaştırip derin bi nefes çektim. Kesik yeri yakıp geçen kokusu cigerlerime dolduğunda oldugumu hissettim. Ölüm başkaydı. Kimisi için sonken kimisi icin baslangicti. Benim içinde bir başlangıç oldu. Kimisi huzura kavusmak icin ölmeyi seçerken kimisi ölümü reddederdi. Huzurdu! Huzurluydum. Huzura kavuşmuştum. Yillar sonra...
"Rüzgar"
"Söyle güzelim"
"Sana güveniyorum ve sen ... iyiki varsın abi. Ben çok hasar aldım. Belki bir hurdayim belki de hurda olamayacak kadar dagilmisim. Sen bir hurdaci ... beni her köşeden ... tek tek ... toparlayacak mısın?"
Boynuma düşen gözyaşıyla gözlerimi kapadım.
"Yokluğunda ... çok aradım. Yine ararım. Bu defa kollarimda kalirsan toplarim seni dolunay. Sabret! Geçecek!"
Gözyaşlarım durmak bilmezken o tek damla gözyasini saklamıştı. Benim için tek damla dahi olsa ağlamıştı. Ona güvenmem için. Belimde ki kollarini sıkıştırıp ayaklandı. Ikimizi de yavaslikla yatağa bırakırken kafamı göğsüne yasladım. Saclarimin arasında ki nefesini hissederken sırtıma cizdigi desenler ağlamami kesmemi sağlamış yerini ic cekislere bırakmıştı. Tisortunun desenlerini takip ederek parmagimla göğsünde şekiller çizerken verdigim nefesin ardindan oda beni taklit etmişti. Yüzümü bi gülümseme kaplarken gulumsediginu hissetmistim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payiz Yağışı
Teen FictionDOLUNAY ^^ Acı aşısı olmuş kabullenisle küllerine dek yanan bir adam , Baybars Ateş. Yalan bir hayatta kendini yıpratmış bir günah keçisi , Dolunay Arslan. Ölümün hiçbirzaman son olmadığını küllerinden doğarak gösteren Baybars Ateş , o külleri Dol...