▪Yemek yapalım mı? ▪

38 3 2
                                    

Gözlerimi araladigimda odamda yerdeydim. Saç diplerim mustafanin odama dek sürüklediğini belli edercesine sizlarken yerde yattığım içinde kemiklerim sizliyordu.

Ayaklanip yavaşça odadan çıktığımda annem salonda televizyon izliyordu. Bakışları beni bulduğunda yüzüne bakmadan mutfaga girdim. Ufak tefek birşeyler arastirirken ardimdan içeri girdi.

"Yemek yapalım mı?" Dedi yanimda durup bana bakarak. Ilk kez böyle birliktelik içeren bi cümle kurmuştu. Fakat ona fazlasıyla kızgındım. Cesmeden su doldurup ictikten sonra bardağı sertçe tezgaha vurup ona döndüm.

"Yapmayalım" onu ardimda bırakıp odama girdiğimde bana gosteremedikleri anne babalıga kızgındım. Mustafanin hiç bu husumete girismeden bana abilik yapmasini korumasini gosteremedigi icin kizgindim. Tüm kızgınlığımı kusamadan kendimi yataga atıp uyumaya teşrif ettim.

(@) (@) (@) (@) (@) (@) (@) (@)

Gözlerimi araladığımda saatin yerinde olduğunu farkederek ayaklanip banyoya girdim. Islerimi halledip ciktiktan sonra kahvaltı yapıp cantam icin birseyler hazirlayarak odama ilerledim. Dolabimin karsisina gecip bi sure bakindiktan sonra elime gelenleri üzerime geçirdim. Hazirladigimi cantama koyup ders programiyla çantamı hazırladım. Evden çıkıp geç kalmamak adına hızlı adımlarla yürürken bi süre sonra okula gelmiştim. Zil çaldığında hafif koşarak sınıfa ilerlerken hocanin da kapıyı açtığını farkettim. Hoca da beni farkedip ters bakışlarını gönderirken kapıyı açık bırakıp sinifa girdi. Ardindan girip kapıyı kapatırken bakislarimi ona çevirdim.

"Özür dilerim" beni onayladiginda hızla mervenin yanına ilerledim.

"Neredesin kızım? Problem mi çıktı yine?" Kaşlarını çatıp bana döndüğünde

"Yok geç kalktim." Diye fısıldadım. Beni onaylarken dersi sadece kendisinin anlatıp dinlediği hocaya döndüm. Evde calismalarimla kapatabilecegimi düşünüp öylesine bakındım. En sonunda sıkıldigimda defterimi açıp karalamaya basladim. Güzel çıkan resimle kara kalem yapmaya çalıştım. Zil caldiginda son çift dersimizin beden olmasinin verdiği rahatlikla siyah tisortumle siyah esortmanimi giyip bahçeye çıkmıştım. Omzuma konulan el ile kafami elin sahibine çevirirken beden dersimizin hocası , murat hocayla karşılaştım. Gülümseyip kolunu omzuma attı.

"Nasılsın dolunay?" Murat hoca okulda her kızın sevdiği hocalarfan biriydi ki zatem beden hocası olarak vücuduna önem veriyordu. Fakat ben bunlara takılıp önemseyemeyecek kadar yogundum.

"Iyiyim hocam siz nasılsınız?" Sürekli gülümsemesi icimi isitirken yeniden gülümseyip elini kafama koydu.

"Iyiyim. Hadi geç bakalım sıraya" onu onaylayip hızla sirama geçerken uzun bacaklarimdan dolayı siniftaki uzun kızların 2. Sirasinda yer alıyordum. Ilk sırada ki beyza basketbol oynadigi icin 1.81'di. Bende 1.73 olarak ardından geliyordum. Murat hoca yoklama alıp topluluğun istedigini verirken valeybol oynayan topluluga doğru ilerleyecektim ki merve beni çekip banka oturtmuştu.

"Bugün ... yemeğe annem seni çağırıyor. Gelsene." Yalvaran bakışlarını görmezden gelip kaşlarımı cattım.

"Merve! Benim hicbirzaman böyle birşeye izin vericek bi ailem olmadı! Olmayacak! Tamam?" Derin bi nefes verip

"Annem halledebil-"

"Sakın! Hayır merve ... bak izin alınsa bile bunun acısını çıkaracaklar. Biliyosun. Ben artık gerçekten yoruldum. 17 yaşımda ne kadar çocuk görürsem de ruhum 77 yaşında çürümüş durumda. Fatma teyzeye teşekkür ettiğimi ve durumları söyle" gözlerinden üzüldüğüne dair geçen kırıntılar benimde üzülmemi sağlarken canımın yanmasını istemediğinden sustum. Çünkü onu güldürmek için birşeye girisseydim kesinlikle akşam yemeğine evlerinde olurdum. Sinirle bana dönüp

Payiz YağışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin