Ders ziliyle sınıfa girerken merve cemrenin yanına oturmuş ve sabahtan beri kantinde sürekli beni tehdit edişini anlatmaya başlamıştı. Cemre bana gülümseyip öpücük attiginda gülümsedim. Ikisi de dedikodumu yaparlarken kafamı sıkıntıyla sıraya yasladım. Sırtımda ki el ile üzerime egilen bedene karşılık hızla dogrulurken baykal yanıma çöküp
"Neyin var?" Diye fısıldamıştı. Derin bi nefes verip ellerimi yüzüme kapatırken
"Birşeyim yok." Diye yanıtlamıştım.
"Peki. Neler olduğunu öğreneceğim ve buna en kısa zamanda bir son vereceğim. Sadece bekle" diyerek yanimdan ayrilirken sikintiyla ellerimi yüzümden cekmistim. baybarsın sınıfa girisiyle karsi karsiya gelmisler ve kavga belirtisi olarak bakınmışlardı. Uzun bakismayla yer degistirdiklerinde yanıma adımlarken yana kayıp toparlanmıştım. Sinifta ki bakışlar utançla kafamı sıraya koymama neden oldugunda
"Önünüze dönün" diye sesini yükseltmişti. Hafif sıçrayışıma karşılık elini saçlarımda hissettiğimde kapanan kapiyla hocanin geldigini anlayarak ayaklamıştım. Eli saclarimdan kaydiginda sessizce derin bi nefes verirken merveyle gozgoze gelmemizle hafifce sırıtıp göz kirpmisti. Gunaydinlasma seansından sonra yeniden sirada yerimi alırken defterimi çıkartıp hocanin tahtaya yazdiklarini yazmaya baslamistim. Önümüzde oturan baykal ve asudenin verdigi gerginligi görmezden gelmeye çalışırken sürekli yanlış yazıyor olmamla kalemi defterin üzerine bırakıp kafamı siraya yaslamıştım. Baybarsla gözgöze geldigimde önüme dökülen saçları kulağımın arkasına itip oda kolunu siraya koyarak kafanini kollarının üzerine yerleştirdi. Saclarımı omuzumdan itip yanağımı okşarken elini tutuşuma sadece bakınmıstı. Pozisyonunu bozmadan kolunu belime dolayıp beni kendine çektiğinde hızlanmaya baslamis kalbimi susturma çabamı aramizda santimler kalmasiyla başarısız kılmıştı. Nefes düzenim değişirken yüzüne verdiğim nefese dudagı kıvrılırken eğilip dudaklarını dudaklarıma kapadi. Istemsiz endiseyle elimi yanağına koydugumda utançla gözlerimi kaparken alt dudagıma kısa bi öpücük kondurup geri çekilmişti. Hala aramızda ki santimler fazlasiyla azken yatış pozisyonunda açılmış belimi okşamıştı. Gözlerimi acmamakta direnirken dudaklarıma carpan ılık nefesi kalbimin sökülecegini düşündürüyordu. Tisortumun altında hissettigim eliyle titrerken sırtımdan yukarı tırmanacak eli korkuyla gözlerimi aralayisimla hareketini kesmişti. Alnına dökülen birkac tutam saçı ellerime batmakta olan sakaldan çekerek harekete gecirirken saclarını digerlerinin arasına itmek amaçlı yönlendirmiştim. Parmaklarımın arasında ki yumuşaklık gözlerimi gözlerine çevirmeme neden oldugunda gözlerini kapamış oldugunu farketmemle bende gözlerimi kapatmistim. Saclarının arasında gezinen parmaklarıma bogazından kacirdigi kısık homurtuyla karşılık verdiginde aramizdaki mesafelerı kısıp dudaklarıma dokunmuştu. Öyle kalışımıza bakışlarımı yüzünde gezdiriyorken istemsiz onu öpmemle hızla gözlerini araladı. Hızla toparlanma girişimimi elini enseme koyarak engellerken
"Tekrarla" diye mırıldandı. Utançla kafamı boynuna gizledigimde boynuma dudaklarini bastırırken yonelen dudaklarini kulagima sürtmüş ve
"Tekrarla"diye fısıldamıştı.
"B-ben... özür d-" sözlerimi cattigi kaşlarıyla bölerken
"Sözümün tekrarlanmaması gerektigini ögrenemedin sanırım" diye tısladı. Heyecanla nefes verip titreyen ellerimi yanaklarına koydugumda gözlerini tek saniye bile kırpmamıştı. Daha önce birçok kez beni öpmüştü. Bende onu öpebilirdim değil mi? Yapabilirdim yani.
Dengesiz nefeslerim sadece ona yaklaşana dek bana kalp krizi gecirtirken heyecanla nefes verip gözlerimi kapayarak bi süre sakinlesmeyi denedim. Egdigim kafama karşılık dudaklarini alnıma bastirdiginda yanagında ki elimin tekini ensesine kaydırdım. Alnimi alnina yasladıgımda nefesimi tutarak gozlerimi sımsıkı kapayıp dudaklarına ufak baskılı bir öpücük kondurdum. Belimde ki kolu sıkılaşırken cekilmeme izin vermeyip dudaklarını araladı. Alt dudagımı dudaklarının arasına aldıgında
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payiz Yağışı
Teen FictionDOLUNAY ^^ Acı aşısı olmuş kabullenisle küllerine dek yanan bir adam , Baybars Ateş. Yalan bir hayatta kendini yıpratmış bir günah keçisi , Dolunay Arslan. Ölümün hiçbirzaman son olmadığını küllerinden doğarak gösteren Baybars Ateş , o külleri Dol...