Payiz Yağışı

ben korkuyorum galiba

Hızla merdivenlerden gelen adim sesiyle ve baykalin sesiyle oturdugum yatağından ayaklanirken kapinin açılmasıyla gözgöze gelmiştik. Hızla bedenime dolanan kollariyla gerilirken

"Iyi misin? Iyi misin dolunay?" Diye endişeyle mirildandi.

"Benn ... iyiyim."

Kasları catilirken şaşkınlıkla bana döndü.

"Sana birşey yaptı mı? Doğru söyle dolunay!"

Ellerimi göğsüne koyup yavaşça aramiza mesafe koyarken

"Iyiyim baykal. Hayır birşey yapmadı." Diye mirildandim. Catili kaslariyla yüzümü incelerken

"Birşey mi oldu?" Diye eklemiştim. Kafasını iki yana sallarken uzun süre öylece bakismamak adına aşağıya yönelmiştim. Ardimdan geldigini hissettigimde salona girdigimizde baybars değişik kristal siselerden bazi sivilari kristal bardakta birlestirirken bakislarini bize çevirmişti. Üstsüz olmasina karşılık bakislarimi kaçırırken o

"Neden geldin kardeşim? Güzel bir anımı bölmenin önemli bir açıklaması var mı?" Diyerek mirildanmisti. Baykal'in ardimda gerildigini hissederken

"Onu almaya geldim." Diyerek sinirle tisladi. Baybars'in dudaginin kenarı kivrilirken kafasını iki yana sallayıp bardağı dikmis ve sertçe masaya vurarak yanimiza adimlamaya başlamıştı. Yanımda dururken baykalin karşısına dikilmisti. Kolunu karnimdan belime dolarak beni kendine çekerken göğsüne carpmamla bakislarimi baykala çevirdim. Göz göze gelmemizle bakislarim baybarsa gittiğinde o baykalin üzerinde ki kararlı bakislarini sürdürmüştü.

"Öyle birşey olmayacak kardeşim. "

Baykalin catilan kasları üzerimde takilikalirken

"Onu zorla burada tutamazsin!" Diye sesini yükseltmişti.

"Onu zorla burda tutmuyorum. Istese gidebilir." Bakışlarım baybarsin yüzüne tutundugunda bakışları üzerime dönmüştü. Topun üzerime atilmasiyla elimi baybarsin göğsüne koyup aramiza hafif mesafe açarken kasları catilmis ve gerilen bedeniyle dönüp yeniden o sıvıyı ölüm sessizliğiyle bardağa doldurmaya çalışmıştı. Bakislari somine de yanan ateşe takılıp kısıldıgında bardagi dudaklarina dayayıp bi yudum aldı. Kafamı egdigimde hızla ateşe çarpılarak kırılan bardakla sıcramıstım. Dişlerini sıkıp gözlerini kirpmadan bakışlarını baykala cevirdiginde gözlerinde ki sominenin ateşi misali öfke sert adımlarla üzerimize adimlamasina neden olmuştu. Hızı artan kalbim ağzımdan çıkacakmış gibi geçen adım süresi boyunca tek eliyle hızla baykalin boğazına yapistiginda şokla gözlerim aralanmisti. Baykal hızla elini baybarsin koluna koyup sıktıgında ıslanan yanaklarımın soğukluğunu yeni hissedermiscesine hızla aralarına girdim. Kimse konusmuyordu. Onlari ayırmak amaçlı elimi koluna koydugumda elimin altinda ki elle baybars hızla baykala yumruğunu geçirmesiyle istemsiz çığlık atıp hızla aralarina dalıp ellerimi göğsüne koyup baslamistim yalvarmaya.

"Nolur ... nolur yapmayın. Lütfen yalvaririm lütfen..." baykalin üzerinde ki öfkeli bakışları dudaklarimdan dökülen yalvarislara karşılık belime dolanan koluyla sıkıca beni göğsüne saklarken baykal sendelemesinden sonra toparlayıp sinirle fakat gülerek bize dönmüştü.

"Korkuyorsun değil mi kardeşim?" Attığı kahkahayla aralarında ki şifreli konuşma ve ortamda ki gerginlik korkudan titrememe , ağzıma kapadigim elimle hickiriklarimi tutma çabasına girismeme neden oluyordu.

"Sen kaybedeceksin Baybars Ateş! Yeniden! Sen Kaybedeceksin!" Baykalin bagırısıyla belimde ki kolu sıkılasırken

"Daha önceleri istemsiz olabilir ateş... ama şimdi değil. Artik değil..." Diyerek ses tonu bakimindan düşmüş fakat baybarsi hareketlendirmeye yetmiş hızla üzerine atılmasına neden olmuştu. Çığlığım sonucu hickiriklarimi tutamazken