*18*

477 72 70
                                    

---Jungkook---

Hastanedeki işlerimi bitirdikten sonra Min Jung ile konuşup hastaneden ayrılmıştım. Bugün Jimin ile her zamanki kafede buluşup konuşacaktık. Onu hastaneye çağırmıyordum çünkü hastaneyi sevmiyor ve rahatsız olmasına neden oluyordu. Son zamanlarda biraz daha iyiydi. Yavaş yavaş toparlıyordu kendini ama hala bir sorun vardı. Jimin ilaçlarını düzenli kullandığı için psikolojik sıkıntılardan ve krizlerden kurtulmuştu ama sonradan ortaya çıkan hastalık yüzünden daha tam olarak iyi değildi. Jimin'in eskiden yaşadığı zor bir zaman yüzünden fobisi oluşmuştu.

Filofobi

Jimin aşık olmaktan korkuyordu. Terk edilmek, sevdiği, güvendiği kişinin güvenini yıkmasından korkuyordu. Min Ji'den etkilenmeye başladığı anda fobi etkisini göstermeye başlamıştı. En sonunda da Mi Ji'yi fazlasıyla üzmüş ve evden kovmuştu. 

Jimin için bir şeyler yapmak istiyordum ama bu konu hakkında ona yapabileceğim hiçbir şey yok. Jimin'i ben iyileştiremem. Onu sadece Min Ji iyileştirebilir. Bugün buluştuğumuzda bu yolun bir işe yarayıp yaramayacağını Jimin'in sorularıma verdiği cevapla anlamaya çalışacağım.


-1 Saat Sonra-

---Jungkook---

Sipariş ettiğimiz kahveler gelince sohbetimize de devam etmiştik. Kahvemden bir yudum aldıktan sonra seansa başlamıştım.

(Jungkook)- Seansa başlıyorum Jimin. Biliyorum her seansta aynı soruları sana yöneltip duruyorum ama bunlar sağlığın için çok önemli. Lütfen sorularımı dürüst bir şekilde cevapla olur mu?

(Jimin)- Tamam

(Jungkook)- İlk soru-

(Jimin)- ''Nasılsın?'' değil mi?

(Jungkook)- Evet. Nasılsın Jimin?

(Jimin)- Ah! Bu sefer gerçekten nasıl olduğumu bilmiyorum. İyiyim aslında. İlaçların çok faydası oluyor. Sakin kalabiliyorum ama içimde tuhaf bir his var ve bu beni çok rahatsız ediyor. Son seanstan beri düşünüyorum ama bir türlü neye ihtiyacım olduğunu bulamadım.

(Jungkook)- Peki kendine hiç şu soruları sordun mu? Mesela, mutlu muyum veya birine mi kızgını? İçimdeki bu anlamlandırmadığım duyguya en uygun kelime ne?

(Jimin)- Bilemediğim bir duyguyu bu sorularla nasıl bulabilirim ki?

(Jungkook)- Birlikte deneyelim mi? Ben sana soru sorayım sen de cevap ver.

(Jimin)- Peki

(Jungkook)- Aklına bir olay veya kişi gelince sinirleniyor musun?

(Jimin)- Hayır

(Jungkook)- Aklına bir olay veya kişi geldiğinde gülümsüyor musun?

(Jimin)- Evet, bazen oluyor ama içimdeki his mutluluk değil.

(Jungkook)- Aklına gelip de istemsiz bir şekilde gülümsediğin o olay, bir kişiye bağlı olabilir mi Jimin?

(Jimin)- Nasıl yani?

(Jungkook)- Aklına gelip de gülümsediğin olayları şöyle bir düşün. Acaba o hatırladığın olaylar aynı karaktere mi sahip? Bütün o anılarda aynı oyuncu mu oynuyor?

Jimin gözlerini kahve bardağından almadan bir süre düşünmüştü. Gözlerini bana çevirdiğinde vereceği cevabı merakla beklemeye başlamıştım.

(Jimin)- Evet. Her hatırada aynı oyuncu var ve hep başrolde oynuyor.

(Jungkook)- O zaman sen o hatıralara gülümsemiyorsun Jimin. Sen o başrol oyuncusuna gülümsüyorsun.

Stockholm & FilofobiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin