Stockholm & Filofobi

*23*

---Min Ji---

Alarmın çalmasıyla gözlerimi açmış ve yatağımda gülümseyerek mavi boyalı tavanı izlemeye başlamıştım. Dün yaşadıklarım aklıma gelince yatakta çırpınmaya başlamış ve daha sonra ayağa kalkarak yatağımda zıplamıştım. Yorulunca nefes nefese yatağıma oturmuş ve bu günler geldiği için şükretmeye başlamıştım. Daha fazla oyalanmayıp eşofmanlarımı giyinmiş ve her zamanki koşumu yapmak için evden ayrılmıştım.

Bir saate yakın koştuktan sonra telefonuma gelen mesaj sesiyle yürümeye başlamış ve müziği kapatıp mesajı açmıştım. Mesajın Jimin'den geldiğini görünce heyecanlanmış ve hemen mesajı açıp okumuştum.

(Jimin)- Günaydın :)

Yüzüme gülümseme yerleşirken mesajını cevaplamıştım.

(Min Ji)- Günaydın =)

Çevrimiçi olduğunu görünce gözlerimi telefondan ayırmadan yürümeye devam etmiştim. Tam yazmayı bitirdiğinde mesaj gelecek diye beklerken biriyle çarpışmıştım. Özür dilemek için başımı kaldırdığımda gördüğüm beden fazlasıyla şaşırmama neden olmuştu. O arada telefonuma tekrar mesaj gelmişti. Gözlerimi karşımdaki bedenden alıp telefonuma çevirdiğimde mesajı okumaya başladım.

(Jimin)- Birlikte kahvaltı yapalım mı?

Yüzüme gülümsememi tekrar yerleştirdiğime karşımdaki beden dönüp konuşmaya başlamıştım.

(Min Ji)- Olur

Jimin gülümseyerek sessizliğini bozmuştu.

(Jimin)- Evren bile bizi bir araya getirmek için bahaneler üretiyor.

Söylediği şey gülümsememin daha da büyümesine eden olduğunda bir süre sessiz kalmış ve tekrar konuşmasına devam etmişti.

(Jimin)- Sen her zaman böyle güler misin?

(Min Ji)- Yani, neden sordun?

(Jimin)- Gülme bir daha.

(Min Ji)- Neden? Somurtkan biri mi olayım?

(Jimin)- Evet, gerekirse somurtkan ol ama ben yokken başkalarının yanında bu şekilde gülme.

Neden bu şekilde davranmaya başladığını anlamaya çalışırken konuşmasına devam etmişti.

(Jimin)- Bu gülümsemeni sadece ben görmek istiyorum. Anlaşıldı mı?

(Min Ji)- Açlık başına vurmuş senin. Hadi üzerimizi değiştirip kahvaltı yapalım.

Yanından geçeceğim sırada kolumdan tutup beni durdurmuştu.

(Jimin)- Eğer söylediklerimi yapmazsan ağır cezalarla cezalandırılabilirsin. Haberin olsun.

Bir süre birbirimize baktıktan sonra konuşmaya başlamıştım.

(Min Ji)- Kahvaltı yapalım.

Jimin kendi evine gitmiş bende kendi evime gitmiştim. Hızlı bir şekilde duş alıp üzerimi giyindikten sonra aşağı inip kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Kısa sürede masayı hazırladıktan sonra kapı çalınmıştı. Gidip kapıyı açtığımda Jimin'in geldiğini görmüştüm. İçeri girdikten sonra masaya oturmuş ve sohbet ederek kahvaltımızı yapmaya başlamıştık. Karnımızı doyurduktan sonra mutfağı toplamış ve evden ayrılmıştık.

Kendi arabalarımızla şirkete geldikten sonra otoparka park etmiş ve Jimin önde ben arkada giriş katına doğru ilerlemeye başlamıştık. Bilgisayar mühendisi olarak çalıştığım yerden geçerken karşı masamda çalışan Ri Ohn, masasından bağırmaya başlamıştı.