---Jimin---
Evde boş durmaktan sıkıldığım için bir şeyler yapmaya karar vermiştim. Babamın büyük bir şirketi var. Haksız bir şekilde öldürülmeden önce şirketin başında annem ve babam vardı. Anne ve babam da öldüğü için bütün her şey bana kalmıştı. Çalışabilecek durumda olmadığım için babamla uzun süredir çalışan en yakın arkadaşı şirketin başına geçmişti. Onun sayesinde şirket hala ayaktaydı. Uzun süre şirkete gelmem için beni ikna etmeye çalışmıştı ama kendimde çalışabilecek gücü bulamadığım için teklifini geri çevirmiştim. Artık teklifini kabul edebilirdim değil mi?
Telefonumu alıp numarasını bulduktan sonra aramıştım. Kısa bir konuşmadan sonra teklifinin hala geçerli olup olmadığını sormuştum. Hemen yarın işe başlamamı söylemişti. Konuşmayı bitirdikten sonra biraz daha vakit geçirmiş ve sonra yatağıma girmiştim. Yarının iyi geçmesini dileyerek gözlerimi kapatmıştım.
Sabah alarmın sesiyle gözlerimi açtığımda hemen yatağımdan kalkmış ve eşofmanlarımı giyip dışarı çıkmıştım. Bir saatlik koşunun sonunda eve gelip duş aldım ve üzerimi giyindim. Her zamanki gibi kahvaltı yapmayı canım almadığı için evden ayrılmıştım. Spor arabalardan birini alıp şirkete sürmeye başladım. Kısa sürede şirkete geldiğimde çalışanların birçoğu kapıya sıralanmıştı. Bu şekilde davranmaları hiç hoş değildi. Bu tür şeyleri sevmiyordum. Birçok kişinin gözleri üstümdeyken hızlı adımlarla babamın eski odasına gitmiştim. İçeri girdiğimde bu zamana kadar şirket başkanı olan babamın en yakın arkadaşı ile karşılaşmıştım.
(Bay Lee)- Şirketinize hoş geldiniz başkan Park. (Saygıyla eğilir)
(Jimin)- Hoş buldum ama lütfen bana bu şekilde davranmayın. Ben sizin hem yakınınız hem de küçüğünüzüm.
(Bay Lee)- Siz bu şirketin başkanısınız, benden küçük olsanız da bu şekilde olmalı.
(Jimin)- Bu zamana kadar bu şirketi ayakta tutan da sizsiniz Bay Lee. Eğer bu şekilde davranmaya devam edecekseniz eve geri döneceğim.
(Bay Lee)- Peki Jimin. İstediğin gibi olsun. Bu arada odanı biraz değiştirdim, sen yine istediğin gibi düzenleyebilirsin.
(Jimin)- Teşekkür ederim.
(Bay Lee)- Önceden eğitimini aldığın için birçok şeyi biliyorsun ama eğer yardıma ihtiyacın olursa bana ulaşabilirsin.
(Jimin)- Tamam Bay Lee.
(Bay Lee)- Ben işimin başına döneyim o zaman. Tekrardan hoş geldin ve iyi çalışmalar.
(Jimin)- Size de Bay Lee.
Bay Lee odadan çıktıktan sonra bende masanın diğer tarafına geçmiş ve sandalyeme oturmuştum. Masanın üzerindeki dosyalara göz atarken kapım çalınmıştı. Gelmesini söylediğimde odaya girerken gördüğüm sekreter içeri girmişti.
(Sekreter)- Efendim işe yeni alınan çalışanın sözleşmesi bugün imzalanacak. Eğer müsait iseniz çağırabilirim.
(Jimin)- Tamam gelsin.
Sekreter odadan çıktıktan sonra dosyaları incelemeye devam etmiştim. Ben yokken neler olmuştu acaba? Sekreterden birkaç bilgi alsam iyi olacak galiba.
Düşüncelerimi bölen kapının çalınma sesiydi. İçeri gelmesini söylediğimde kapı açılmıştı. Gözlerimi dosyadan alıp kapıya çevirdiğimde gördüğüm bedenle donup kalmıştım.
Min Ji!
Bir süre sonra ikimiz de şaşkınlığımızı üzerimizden az da olsa atmıştık. Kapıyı kapatıp masama doğru yaklaştığında hala yüzünde şaşkın ifadesi vardı, benim de. Aramızdaki sessizliği bozan ben olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stockholm & Filofobi
FanfictionStockholm Sendromu: Katiline aşık olmak. Filofobi: Aşık olmaktan korkmak. İki tür hastalık ve bu hastalığa sahip olan iki kişi. Birbirleriyle karşılaşırlarsa peki, ne olacak? Gelin Stockholm Sendromu ve Filofobi hastalığına sahip olan bu iki kişini...