Dün gece bebeklerin ilk yaş günü kutlanmıştı.
Bugün ise Afra onlardan ayrılmak istemediği için İstanbula onları ve Fatoşu'da götürüyordu.Uçaktan indiklerinde Afra'nın ayarladığı bir otele yerleştiler 2 saat sonra olacak toplantı için Afra biraz dinlenmişti sonra hep birlikte otelden ayrılıp toplantının yapılacağı şirkete doğru yol aldılar. Şirket ortaklık istiyordu. ama sadece kendi şirketiyle değil 3 tane şirketin ortaklığı isteniyordu.
Özel araçtan inip asansöre yol aldılar. Afra İnancı kucağına almıştı. Fatoş ise kardelen'in elinden tutmuş yürütüyordu.
Asansörün kapısının kapanmak üzere olduğunu gören Afra adımlarını hızlandırıp elini aralıpa uzattı ve kapının açılmasını sağladı.
"Fatoş al kucağına hadi"
Asonsörün içine girdiklerinde kapı kapanmıştı.
İkisde bebekleri kucağına almıştı ve kapıya dönmüşlerdi.İnanç'ın birden hareketlenmesiyle aAfra onu sakinleştirmek için
"Annecim ben burdayım"
"ba-ba-ba"
"Fatoş duydunmu baba dedi oğlum"
"Hayırlı olsun ablam keşke babasıda duyabilseydi"
Afra omuz silkmekle yetindi.
Asansörün 4. katta durmasıyla Arkadan ince sesli bir kadın
"pardoon" dedi
Afra hafif sağa kaydığında bi kadın ve adam geçti gitti yanından. Adam Baran'a o kadar benziyordu ki kabul bağlamış yarası kanamaya başlamıştı.
Yarın geceye kadar bölüm atamayacağım o yüzden bu bölümü atıyorum kısa oldu zamanım az oldupu için sizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİNDAN -bir töre hikayesi-
General FictionMardin güzel şehir... İçinde binlerce kadının çığlıklarını yaşatan ey güzel Mardin.. Töreye kurban gidip sesi duyulmayan kadınların şehri Mardin.. O sessiz çığlıklar ne zaman duyulacak Mardin? 14 15 yaşlarında olan küçük kadınların sesi ne zaman duy...