29.Bölüm

14.3K 443 52
                                    

Bir damla daha
Bir damla daha
Bir damla daha

Hastahane odasında serumumun bitmesini bekliyordum.
Sanki bitince ne olacak ki yenisi takılacak. Derin bir of çekip gözlerimi kapattım. Dışarıdan gelen sesler içimdeki evlat hasretini alevlendirmişti.

İki minik çocuk sesi, babalarıyla konuşuyorlardı
"Baba simdi ayyemi mi göyceş biş?"
"Evet oğlum annenin yanına geldik."
Duyduğum sesle kaşlarımı çattım. Çok tanıdık geliyordu bu ses tonu. Güçlü, sert bir ses.

"Baba simdi ayyem bişi şevmeşşe?"
"Meleğim annen hasta olduğu için gelmiyordu. Anneniz sizi çok seviyor."

Seslerin iyice yakınlaşmasıyla kapalı olan gözlerimi açtım. Kalbimin hızla atmasına engel olamadım. Bu kişinin beklediğim kişi olmadığına emindim. Ama anne yüreği işte en küçük bir şeyde alevleniyor.

Kapının önünden gleen sesler kesilince içimde ki o alevlenmeye hazır olan duygunun üzerine su serpildi.

Baran değilmiş. Kardelen ve İnanç değilmiş.

Ne zaman doğrulduğumun farkına varamadığım hasta yatağında tekrar yatar pozisyona geçtim ve gözlerimi kapattım. Nasıl olsa serumu değiştirmeye geldiklerinde uyandıracaklardı.

Uyumadan önce klasikleşen duamı ettim. "Çocuklarımı görmeden gözlerimin ebediyen kapanmasın izin verme Rabbim"

"Bakşana İnanş ne kaday da güşel"
"Baba kaydelene çok benşemiyoymu"
"Hayıy inanş ben o kaday güşel deyilim"
"Hayıy ikinişde çok güjelşiniş"

Etrafımd aolan sesleri dinliyordum uzun zamandır böylesine bir rüya görmemiştim. Çocuklarım konuşuyordu. Neydi ne hakkında bilmiyorum. Tek hissettiğim onların sesleriydi.

Bu anı bozmamak için nefes dahi yavaşca alıyordum gözlerimden akan iki damla yaşa mani olamadım. Bi insan uykusunda da mı ağlar diyemedim.

"Babacım bu kışın kim olduyunu şöyleşene artık"

Gözlerimde hissettiğim iri ellerle bir titreme aldı vücudumu. Gözyaşlarımı siliyordu. Aniden beynimde balyoz etkisi bırakan düşünceyle gözlerimi açtım.

Bu rüya değildi!

Göz pınarlarımda hissettiğim yumuşak iri eller vücuduma titreme etkisi bırakmıştı.
Baran hasta yatağının kenarına oturmuş gözyaşımı siliyordu.
gözlerimi açmamla eli başta donup kaldı. Sonra ayağa kalkıp boğazını temizledi. Baranı izliyordum. Sakalları uzamış. Yılların ona getirdiği tek şey göz altlarındaki hafif çöküntüler ve sakalmıydı. Ben burada böyle yatarken.

Ayak ucumdan gelen kıkırdama sesleriyle kafamı oraya çevirdim. Sağ ayak ucumda kız çocuğu sol ayak ucumda ise erkek çocuğu oturuyordu.

Ben gerçekten rüya görmemiştim.

Tepkisiz öylece onları izliyordum. Evlatlarım şuan bana bakıyolarlardı.





Dayanamadım yazayım dedim :))

ZİNDAN -bir töre hikayesi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin