30.Bölüm

14.1K 437 37
                                    

İki çift kocaman göz.
Tedirginlerdi.
Öylece bana bakıyorlardı. Ellerim içimde hissettiğim ve adlandıramadığım duygu yüzünden titriyordu. Ben hayatım boyunca böylesi bir hisse kapılmamıştım. Ne zorla evlendirildiğim de ne yediğim dayaklarda ne hamile olduğumu öğrendiğimde. Bu bu çok başkaydı.
"Afra"
Gözlerim hala iki minik yavrudayken Barana çevirdim başımı.

Derin bir iç çekiş sesi geldi bu sefer. Çocuklarımdan gözlerimi ayırdığımda Baran beni ve vücuduma bağlı olan aletleri inceliyordu. Simsiyah saçlarının arasına düşmüş  aralıklı beyaz teller. Göz altındaki morluklar. Ve verdiği 3 5 kilo. Hala yakışıklıydı. Olgunlaşmıştı sadece.

"Baba şöyle hadi ne söylicekşen bişde konuşmak iştiyoyuz"

Duyduğum sesle gözlerimden akan bir kaç damla yaşa mani olamamıştım.
İnanç..
En son emekliyordu miniğim bir kaç adım atıyor topları yakalamaya çalışıyordu.
Şimdi ise ana okulu çağında bir çocuk vardı karşımda

Barana ne çok benziyor diye aklımdan geçirmeden edememiştim. Ne bir kelime edebiliyor ne bir haraket edebiliyordum. Evlatlarımı göğsüme bastırıp haykırarak ağlamak istiyordum onları koklayıp öpmek istiyordum.


Barana deli gibi bağırıp benden onları nasıl ayrı bıraktığını sorgulamak istiyordum. Bu yaşa kadar ne yaptılar tek tek fotoğraflarını görmek istiyordum. Ben çocuklarımı istiyordum.

"İnanş babiş bey şişe demiştim sevmeş bişi diye"

Kafamı Barana çevirmiştim hızlıca bir şey söylesin diye sanki tüm kelimeleri yutmuş gibiydim konuşmak istiyordum ama ağzımdan tek bir kelime çıkmıyordu. Baran içimdekileri anlamışcasına konulmaya başladı



"Hayır babacım olur mu öyle şey anneniz sizi seviyor sadece azıcık hasta"

"Ka..kardelen"




Bana dönen iki çift meraklı gözle yutkunmaya çalıştım. Boğazımda oluşan o büyük yumru buna engel oldu.

Barana döndüm acı bir gülümseme eşlik ediyordu dolu gözlerine.
Ona bana yaşattıkları için feryat edemeyecek kadar yorgun,
Bu hisleri içimde tutamayacak kadar sinirliydim.



Gözlerimden akan yaşlar suratıma konan iki küçük elle daha da hızlandı. İnanç, güzel yavrum ellerini göz yaşlarımı silmek için kullanıyordu. Ellerini tutup öpmemle Kardelen cesaret alıp bana yaklaşarak minik kollarını boynuma doladı.



İki evladımıda göğsüme bastırarak bağırarak ağlamaya başladım. Feryatlarımın ardı arkası kesilmiyordu. Yıllardır ilk defa mutluluktan ağlıyordum. Bağırarak ağlıyordum evlatlarımın kokusu burnumdaydı. Ciğerlerimdeki çocuklarımın kokusuydu. Şifamı bulmuştum. Evlatlarımı bulmuştum.

Kafamı Barana çevirip minnet edercesine ona baktım. Gözleri doluydu. Ona olan bakışlarımla sağ gözünden bir damla aktı. Diğerleride onu takip etti.

Arkasını dönüp hastahane odasından gitti. Evlatlarımında hıçkırıkları benimkileri takip etti. Bugün Sarsılmaz hastahanesi 1 anne 2 çocuğun hıçkırık seslerine bulandı. 

Geç kaldım üzgünüm kardelen çiçeklerim:)

ZİNDAN -bir töre hikayesi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin