ZİNDAN -bir töre hikayesi-

9. Bölüm

Uyandığımda kitaplardaki gibi yatağımda değildim aksine gece oturduğum tekli koltukta başım önüme düşmüş bir şekilde uyumuşum ve boynum tutulmuş yatağa bakışlarımı çevirdiğimde bomboştu.

Hızlıca kalktım yatağı temizlemek amaçlı ama kadıklarımdaki acı yavaşlamama sebep oldu yavaş yavaş yürüyerek çarşafı değiştirdim bekaret izimin olduğu çarşafı katlayıp kenarıya koydum normalde olsa odadaki banyoda bulunan çamaşır makinesine atardım fakat dün Melek hanım almaya gelicekler demişti.

Üzerime beyaz şort ve buz mavisi göbeğimi göstermeyen ama kısa olan bluzumu giydim.

Yavaş adımlarla trkli koltuğa oturmaya çalıştım ama sadece çalıştım hissettiğim acı oturmama müsaade etmiyor çünkü.

Dün geceki olaylar aklıma gelince gözlerim doldu başımı yere eğdim o sırada kapı sesi geldi Barzan beline bağladığı havluyla banyodan çıkmıştı ve saçlarından damlayan su damlaları kaslarında süzülüyordu okuduğum kitap aklıma geldi

" kağan ömrümün adamı sabah beni uyandırıp duşa girmişti çıktığında ise ellemeye doyamayacağım ipek saçlarının arasından süzülen damlalar her gördüğümde kalp atışlarımın hızlanmasına sebep olan kaslarının üzerinden akıp gidiyordu bu sahne yutkunmama sebep olmuştu zor bulduğum sesimle olan 'Kağan bebeğim sanırım bir daha banyo yapmak zorunda kalacaksın' demiştim"

aklıma gelen sahneyle gülümsedim ne çok isterdim şuan öyle bir an yaşamayı gördüğüm fizik evet güzeldi ama sadece bende miğde bulantısına yol açıyordu

" ne oldu küçük pek bi baktın"

"hah duyanda bi şey var sanıcak" diyip ayağa kalktım odadan çıkmak için kapıya yöneldiğim sırada onun sesini yine duydum
" evde erkek kardeşlerim var bu şekilde yanlızca kocanın yanınla dolaşabilirsin geri dön ve üstünü değiştir
"ilk olarak birisiyle konulurken yüzüne bakman gerekir sense durmuş üzerini giyiniyorsun ikinci olarak ben bırda zorla tutulurken birde sizin isteklerinizi yerine getirmeyeceğim

"çok özgüvenlisin"

"bu özgüven değil bir k... ah her neyse kime ne anlatıyorum"
cümlem bitince kapıya ilerlemek için ona sırtımı dönmüştüm o ise kol saatini takmış eline ceketini almıştı
"bana bak küçük"
ona döndüğümde bana yaklaşarak sözlerine devam etmeye başladı
"burası senin geldiğin yere benzemez benim dediklerime uymak zorundasın" dedi
oldukça sakin bir şekilde ellerini bluzumun yaka kısmına koydu ve bluzumu yırttı
"sen..sen kendini ne sanıyorsun pis zübbe"
dememle yanağımdaki sızı ve yanağımdakine bin basacak derecede sırtımdaki sızı

ah bana tokat atmıştı ve ben tokatın etkisiyle yere düşüp geriye sürüklenmiştim sırtımdaki acı paha biçilemez derecedeydi o ise suratıma bakıp odadan çıktı bir süre yerde kendime gelmeyi bekledim daha sonra ayağa kalkıp aştıma siyah bir tayt geçirdim odadan çıkmayı pek istediğim söylenemez fakat dün de pek bir şey yemediğim için açlıktan karnım sırtıma  yapışmış derecede

üstümde sadece sütyen var bunun sebebide bluz sırtıma değdiğinde canımı acıttı bende aynada sortıma bakmaya çalıştıpımda sürtünme olduğu için sırtımın boydan boya çizikler içinde oldupunu gördüm banyoya ilerledim ve yara kremi aldım sonuç olarak ben bi mankenim ve burdan kurtulduğumda sırtımda yara olmasını istemem yara kremini aynaya dönerek sürmeye çalışıyordum ki tenime değen parmaklarla irkildim

Barzan

sabah ona vurup odayı terk ettiğimde içimde gram acıma duygusu yoktu

hak etti o benim namusum ve bu evde kardeşleirm var haddini bilmesi gerekiyor

ben aşşağıya ineli 1.30 saat geçti falat hala gelmedi kahvaltı vaktinide kaçırdı o yeni gelin evdekilerden işitmediğim azar kalmadı çarşafta göndermemiş hala evdekilerden laf işittiğimde sinirle yukarıya çıkmaya başladım

tam hiddetle kapıyı açacaktım ki zaten aralık olduğunu ve içerden inleme sesi geldiğini duydum kaşlarımı çatıp içeriye baktığımda aynaya sırtını dönmüş krem sürmeye çalıştığını gördüm

sırtı.. bunu ben yapmış olamam yani ben yapmış olmayı istemezdim çünkü çok kötü olmuş yavaşca içeriye ilerdim ve sırtımda ellerimi gezdirdim bir an kokrudan sıçradı fakat sonra aynadan beni gördüğünde rahatladı

elindeki kremi aldım ve sırtına güzelce masaj yapar gibi yedirdim yavaşca saçlarını bir omzunda topladım ve kulağına

"çarşafla birlikte aşşağıya gel küçük"

dedim ve kulak memesinin tam yanına ufacık bir öpücük bırakıp aşşağıya indim