25

686 91 3
                                    

-Nnnerdeyim ben ?

-Nnnoldu bana ?

-Doktor hanım arrest olan hasta kendine gelmeye başladı.

-Tamam hemen geliyorum .

-İlker bey beni duyuyor musunuz ?

-Nnnerdeyim ?

-İlker bey beni duyuyorsanız lütfen tepki verin!

-Ddduyuyorum.

-Şuanda Balcalı Hastanesi'nin kardiyoloji yoğun bakımındasınız . Büyük çaplı bir kalp krizi geçirdiniz . Yaklaşık dört buçuk dakika cansız kaldınız .Olası bir beyin hasarı beklemiyoruz ancak kalp kasınızın yüzde 20'si ağır hasar aldı . Beni anlıyor musunuz ?

Profesör çıplak şekilde yatakta yatarken altına bebek bezinin biraz daha büyüğü emici bez bağlanmıştı . Bu bezi yatağa sıçmaması için bağlamış olmalıydılar .Penisinin ucundan dışarıdaki torbaya uzanan on sekizlik sondası profesöre acı veriyordu . Göğsünden monitöre uzanan kablolar , iki kolundan da açılmış damar yolları ve perfüzatördeki ilaçlar , profesörü denek hastalarına çevirmişti . Gözlerini henüz açamıyordu buna dermanı yoktu . Ağzını bile zorla kıpırdatıyordu .

-Aaanlıyorum.

"İlker beyin yakınını arayın buraya gelsin ." dedi doktor ,sıska bir hemşireye . İlker'in tansiyonunu ve kalp ritimlerini kontrol etti stabil olduğunu gördü . Perfüzatörün başına geçti on iki saatlik ayarı değiştirip yirmi dört saate çekti . İlker de bu sırada gözlerini kıpırdatmış doktoru gözlüyordu . Konuşmak istedi , soru sormak istedi ancak bir kamyon dolusu dayak yemiş gibi hissediyordu . Gücünü toplayıp doktora sordu .

-Aaaziz , Aaziz o iyimi ?

-Kazada herhangi bir yaralanmanın olmadığını söylediler. Palmiye ağacına çarpmışsınız eğer ki hızınız yüksek olsaydı büyük bir felakete sebep olabilirdiniz .

-Nnne zaman iyileşeceğim ?

-Bunu söylemek için daha çok erken . Yaptığımız tedavi sizi sadece belli bir süre daha hayatta tutabilir . Açık kalp ameliyatı olmanız gerekiyor . Yaptığımız anjiyoda stentlerin artık işlevinin kalmadığını gördük . Doluluk oranı eski değer olan yüzde kırk altıdan yüzde yetmiş ikiye çıkmış .Bir saat önce kardiyovasküler cerrahi uzmanları sizi gördü , değerlerinize baktı ve ameliyata karar verdiler . Bir süre dinlenmeye çalışın , bir kaç saat sonra ayağa kalkacak duruma gelirsiniz . Onay imzasını attıktan sonra yarın sabah ilk iş kalp damarlarınızı değiştirmek olacak.

-Aaameliyat iiisstemiyorum !

-İlker bey , üniversitemizin Uzay Bilimleri Fakütesi'nde profesörlük yaptığınızı biliyoruz. Sizin gibi bilgili insanın bu konuda duyarlı olması gerekir .Sizi seven insanların yüzünü kara çıkartmayın . Ameliyat olmayı kabul etmek zorundasınız , aksi halde buradan çıktığınızda belki iki saat belki de iki ay sonra yine kriz geçireceksiniz ve bir dahaki krizde bu kadar şanslı olamayabilirsiniz . Şimdi lütfen dinlenin .

Doktor , profesöre gerekli açıklamayı yaptıktan sonra nöbeti devretmenin zamanı geldiğini , açılan kapıdan vardiya arkadaşları gördüğünde fark etti. İlker yavaştan kendine gelmeye başlamıştı . Gözlerini yoğun bakım ünitesindeki diğer hastalarda gezdirdi . Çoğunun rengi kaçmıştı ve ölü gibi yatıyorlardı . Biri dışında geri kalan tüm hastalara yaşlı diyebilirdi .

O hastada profesörün hemen yanında duran küçük bir kız çocuğuydu . Ağzından ciğerlerine uzanan ince bir hortum cihaz yardımıyla solunum yaptığını gösteriyordu.

Alagan-Element Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin