29

681 87 1
                                    

Karanlık oda Aziz'in zaman algısını alt üst etmişti . Saatin kaç olduğunu bilmiyordu . Belki bunu tahmin edebilirdi . On-on iki saattir burada olduğunu varsayarsa herhalde saat sabahın sekizini gösteriyor olmalıydı .

Soğuk zemin yanağını uyuşturmuş , kan dolaşımını azaltmıştı . Olası bir biyolojik hasarı önlemek için bir o yana dönüyor bir bu yana dönüyordu .Sert zeminin rahatsızlığına alıştı , ancak susuzluk ... Susuzluğa alışamazdı . Kendisini Toros Dağlarının kaynak sularının başında olduğunu hayal ediyordu .Şırıltılar içinde Buz gibi akan suyu kana kana içtiğini hayal etti . Hayalinin gerçeğe dönüşmesi için var gücüyle yeniden bağırdı.

" Su verin su!"

Kimse bu bağırtıya karşılık vermedi . Birkaç saat önceye kadar dışarıdan gelen tartışma sesleri kesilmişti . Evin diğer odasında derin bir sessizlik hakimdi . Ayakları ve eli kelepçelenmiş olmasa ayağa kalkmayı denerdi . Denedi de başarılı olamayacağını anladığında bundan vazgeçti . Sağ el bileğini sol ayak bileğine kelepçelemişlerdi .Ayağa kalksa bile tek ayak üzerinde bir şey yapamayacağını biliyordu .

Su içmemesine rağmen idrar kesesi şişmiş , karın boşluğuna baskı yapıyordu . Boşta olan sol eliyle pantolonunun fermuarını açtı ve penisini fermuarın açıklığından çıkardı , İşemeye başladı . Ilık sidik seramik yüzeye değerek sıçrıyordu . Her ne kadar dikkat etse de işerken biraz üzerine idrar bulaştı . Şimdi biraz rahatlamış gibiydi . Ancak koku , idrar kokusu , keskin bir asit kokusu baş döndürücü şekilde ağırdı . İdrarın olduğu taraftan , sürünerek uzaklaşarak kilitli kapının yanına geldi . Kapı altından burnuna temiz hava çekmeye çalıştı . Ancak kapıda hiç hava boşluğu yoktu . Bu karanlık dar oda onun sonunu getirecekti .Kimse Aziz'i kurtarmaya gelmeyecekti. En azından Aziz böyle düşünüyordu . Dışarıdan gelen ancak evin içinden olmadığı anlaşılan bir gümbürtü Aziz'in göz bebeklerinin büyümesine sebep oldu . Demirci ustasının örste dövdüğü demir gibi ses çıkıyor ve yankılanıyordu . Sesin yankısından , apartman dairesinde olduğunu düşündü . Ancak Aziz'in odasında pencere yoktu aynı şekil adamların ona çanaklar hakkında soru sorduğu odada da pencere yoktu . Penceresi olmayan bir apartman dairesinin olamayacağını düşündü . Burası her neyse oldukça gizli tutuluyor olmalıydı .Gıcırtılı bir menteşe sesi duyduğunda dış kapıyı kırmak için uğraştıklarını anladı . Kapıyı kıran da her kimse Aziz'e yardım etmeye çalışıyor olmalıydı . Sert tabanlı botlar seramik yüzeyde ses yaparak içeri girdiler . Evin içerisindeki odalara yönelip tek tek açmaya başladılar .

"Buradayım hey! Yardım edin!"

Sesi duyan kişiler Aziz'in rehin tutulduğu odaya yöneldi . Kapı tokmağını çevirmeye çalıştılar , kilitli olduğunu anladılar. Kapı kolunu basit yollarla açamayacaklarını anladıklarında kırmaya karar verdiler .

"Güüüm"

"Güüüüüm"

Aziz kapının titrediğini görünce geri geri sürünmeye başladı . Menteşeler yerinden oynuyordu eğer ki kapı devrilirse altında kalmak istemedi . Üçüncü sert darbeden sonra kapı büyük bir sesle açıldı . Aziz kapıyı kıranların kim olduklarını odanın içinden seçemedi . Karartıdan adamların ellerinde uzun namlulu silahların olduğunu fark etti . Aziz'e doğru eğilen adam onu yattığı yerden kaldırdı , kelepçelenmiş olduğunu gördü . Aziz'i sarsarak "Kimsin sen ? neden kelepçelisin?" dedi .

Aziz masumane bir ifadeyle , adamın karanlıkta parlayan gözlerine baktı .Korkusunu gizlemeye çalıştı ancak başarılı olmadı .Titrek sesi onu ele veriyordu .

"Aaadım Aziz . Aziz Alagan Doğan , on iki-on üç saat önce evimden kaçırılıp buraya getirildim ."

Aziz'i bir kez daha silkeleyen adam verdiği cevaptan memnun olmamış gibiydi .

Alagan-Element Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin