-6.Bölüm-

222 89 2
                                    

" Kalk hadi kalk.Geldik."
Kocaman bir elin omzuma hunharca vurmasıyla silkindim.
" Ne vuruyorsun be anladık."
Arabadan indiğimde etrafta çok fazla yeşillik olduğunu farkettim. Karşımda büyük bir villa ve etrafı bissürü çimenlerle kaplı. Küçükken annemle kurduğumuz hayallerden biriydi. Ona çok kızgın olsam da onu çok seviyor ve çok özlüyordum. 20 sene ne yapacaktım ben. Ben dalmış bunları düşünürken ,
" Eee. Daha ne kadar orada dikilmeyi düşünüyorsun." diyen shreğe :
" Geliyorum." dedim ve ağır adımlarla bahçeden içeri girdim. Yine neye kızmıştı bu adam. Kapıda elini bir sağ cebine atıyor bir sol cebine atıp duruyordu. Üstümdeki minicik elbise içinde resmen donuyordum. Ellerimle kollarımı sarıp yanına gittiğimde
" Noldu? " dedim. İki elini başına koyup ;
" Sanırım anahtarı düşürdüm." dedi ben şok olmuş suratımla ona bakarken.
Elimle alkış tutup ;
" Bravo sana " dedim. 
" Bahçede yatacağız yapacak bir şey  yok."
" Nasıl ya. Ben donuyorum şuan farkında mısın. Ve yaz ayında değiliz hatırlatırım."
" Buralara yakın ev yada bir dükkan yok. Aklında daha güzel bir yer varsa buyur dinliyorum."
" Birilerini ara ne bileyim ben. Beni buraya getiren sensin."
" Telefonu kapattım. Bu olay babamın kulağına çoktan gitmiştir. Adamlarını yollatmış her yerde bizi arıyordur. Burayı da kimse bilmiyor diye seni buraya getirdim. Bu gece idare edelim , sabah zaten sen yoluna ben yoluma " dedi gözlerini devirip ellerini cebine sokarken.
" Uyumak istiyorum " dedim tek gözümü kapatmış tek gözümle ona bakarken.
" O surat ne be." dedi gülerek. Onu ilk defa gülerken görmüştüm. Aşırı suratsızdı ve gülmek ona daha çok yakışıyordu.
" Uykum var uykum. Ne varmış suratımda." dedim bende gülerek. Ayrıca gülmek sana çok yakışıyor , hep gül.
" Neyse ben şu kömürlüğe bir bakayım battaniye falan ne varsa. Orada uyuruz artık." dedi hızlı hızlı arka tarafa doğru ilerlerken. Arkasından bağırdım :
" İlk ve son iltifatımdi. Hemen havalanma diye söylüyorum." dedim sırıtarak. İyice uzaklaşmıştı. Yanımdan geçen yarasayla yerimden sıçrayarak ona doğru koşmaya başladım. Kömürlüğe girmiş çakmağın ateşiyle birşeyler arıyordu. Bende o nereye giderse arkasından onu takip ediyordum. Bir fener ve bir battaniye bulmuştuk. Feneri yaktığımda etrafı çok fazla aydınlatmıştı. Yerde duran tozlanmış minderleri silkeleyip üstüne oturdum. Ve oda aynısını yaparak yanıma.
" Eee uykucu. Uykum var diyip duruyordun. Uyusana "
" Kaçtı." dedim omuzumu silkerek.
" O zaman biraz konuşalım. Nasıl düştün babamın eline anlatsana biraz." dedi yumuşak bir ses tonuyla. Derin bir iç çekerek anlatmaya başladım.
" Annem babamı bıçakladı. Annem hapise babam mezara girdi. Dizi gibi dimi? Sonra amcamın yanına gittim. Oda beni zorla oğluyla evlendirmek istedi ben kabul etmeyince beni babana sattı." Bunları söylerken yüzümdeki mimikler hareketsiz gözlerim kısık öylece karşıya bakıyordum.
" Kaç yaşındasın ?  Okuyor musun?"
"20 yaşındayım. İki sene sınava girdim kazanamadım ve bu sene kazandım hemde burslu. Gidemedim işte. Peki ya sen ? "
" Bende özel bir üniversitede son sınıfa gidiyorum. Aslında bittide bu öylesine  gitmek gibi birşey. "
" 22 yaşa göre daha büyük duruyorsun. Gerçekten de tam bir shreksin." dedim gülerek.
" Shrek ne be " dedi hem şaşkın hemde komik bulan suratıyla.
" Bilmiyor musun. Koca yeşil dev. Aranızdaki tek fark sen esmer ve sakallı bir devsin." dedim ona bakarken gülerek.
" Yani sen daha yakışıklısın diyorsun " dedi göz kırparak.
" Lafı çarpıtma Shrek. " Ona Shrek demem pek hoşuna gitmemişti.
" Bana Shrek demeyi kes." dedi ciddi bir tavır alarak.
" Neyse ben yatıyorum sana iyi geceler " diyerek arkamı dönüp olduğum yere kıvrıldım. Bütün battaniyeyi kendi üstüme cektiğimin bilincinde olarak gözlerimi kapattım. Oflayarak oda biraz mesafeyle arkama uzandı. Arkamı dönüp baktığımda onunda arkası dönüktü. Önüme döndüm.
" Shrek ? "
Ağızından verdiği sesli nefesle ;
" Ne var ? " dedi.
" Yarın kahvaltıda ne yiyeceğiz ? " dedim masum bir ifade takınarak.
" Uyu Simay uyu. Onu düşünme. " dedi. Birden kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı. İlk defa adımı söylemişti ve bu bende çok değişik duygular yaratmıştı. Oda kırdığı pottan olsa gerek ikimizde aynı anda arkamıza dönüp birbirimize baktık. Hızlıca önüme döndüm ve ;
" Adımı nereden biliyorsun ? " dedim. Cevap vermedi.
" Sabah kalktığımda yiyecek birşeyler göremezsem seni gebertirim." dedim konuyu değiştirmeye çalışırcasına heyecanlı sesimle.
" İyi geceler." dedi susmamı istiyormuş gibi sözüme atlayarak. Sinirle :
" Sanada Uraz." dedim ve gözlerimi kapattım. Yüzündeki şaşkınlığı hayal edebiliyordum. Bende onu ilk defa adıyla anmıştım. Gözümü dahada sıkı kapatarak anneme sarılma hayaliyle uykuya daldım.

Medya : Uraz
Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum arkadaşlar.
Keyifli okumalar.

BUZ MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin