" Elbiseler geldi " diye bağıran Melisin sesiyle sıçradım yataktan. Duvardaki saate baktığımda daha sekiz buçuk olduğunu görünce far görmüş tavşan gibi kalakaldım öylece. Birden kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Çünkü ilk defa çizdiğim bir elbiseyi hâttâ iki elbiseyi canlı olarak karşımda görecektim. Koşar adımlarla Melisin odasına daldığımda , o çoktan elbiseyi giymiş aynadan kendine bakıyordu. En sevdiği iki rengi kullanmıştım. Mavi ve Beyaz. Straplez mini kiloş bir elbiseydi ve ona gerçekten çok yakışmıştı. Aynadan bana bakarken :
" Harika Simay. Bayıldım , özellikle seninkine " dedi dönerek. Siyah uzun göğüs dekolteli bir elbiseydi benimki. Siyahtan asla vazgeçemiyordum.
" Sanırım gelinliğim de siyah olucak " dedim gülerek. Erken kalktığımız için kahvaltıyı tadını çıkara çıkara yapıyorduk. Melisle kafa kafaya verip haftalardır temizlemediğimiz evi temizleme kararı aldık. Melis bana göre daha titiz ve düzenliydi ama o da son günlerde iyice salmıştı kendini. Güç bela temizlediğimiz evin işi bittiğinde saat altıya geliyordu. Nasılda geçmişti zaman. Parti yedi de olacağı için hızlıca giyinip elbiseleri , ayakkabıları ve lazım olan herşeyi alıp kuaförün yolunu tuttuk. Manikür , pedikür , saç , makyaj...
Kendimi evleniyorum zannettim bir ara. Hızlı koşuşturmacanın ardından hazırdık ikimizde. Herkes durmuş şaşkınlıkla bize bakıyordu. Ordan biri :
" Gecenin yıldızları " diyip eliyle bizi gösterdi. Ben utansamda belli etmedim ama Melis kıpkırmızı olmuştu. Telefonumun çalmasıyla sessizlik bozuldu. Arayan Teo 'ydu.
" Efendim Teo ? Öyle mi.. ne gerek vardı , tamam görüşürüz."
Telefonu kapattığımda Melis'e dönüp ,
" Arabayla bizi aldıracakmış. Konum aticam şimdi " dedim gülerek. Hızlıca konumu atıp heyecanla beklemeye başladık.URAZ ' DAN....
" Ya oğlum ne partisi ya. Söz veremem. Tamam Teo uzatma bakarız. Hadi görüşürüz. Kapat lan." Diyip suratına kapattım telefonu. Ben ağzımda küfür gevelerken Kayra oynadığı pesi bırakıp bana döndü.
" Gider miyiz kardeşim. Sen gelmezsen ben tek de giderim yani. Kızlar var yeter. Kimin partisi demiştin."
" Bizim okuldan Teo varya. "
" Ha şu zengin bebesi o mu ? "
" Evet. Kız arkadaşının doğum günü partisiymiş. O ne ki kız arkadaşı ne olsun." Dedim gülerek.
" Ha şu kız. İsmi neydi ya...Nilay mı , Tülay mı hatırlamıyorum. Ama kız çok güzel. Kız Teo'ya aşık falan değil. Teo da peşinden koşuyo işte. Geçenlerde bahçede ilanı aşk etmişti ona. Bütün okul onları konuşmuştu. Kız kendi halinde bir kız. Ama çok güzel."
" Anladık abi çok güzel çok güzel. Napalım. Allah sahibine bağışlasın. Teoyada oyuncak çıkmış işte " dedim gülerek.
" Gidiyor muyuz gitmiyor muyuz sen onu söyle. Daha saçımı yapicam." Dedi umursamaz tavrıyla.
" Okul partisi , eski arkadaşlar , sohpet , muhabbet. İyi olur sanki. " Dedim naz yapan kızlar gibi. Kayra cevap vermeden banyoya saçını yapmaya giderken bende giyinmek için arkasından kalktım.
" Ulan bide bana derler odun diye. Sen benden de odunsun be kardeşim. Ruhsuz herif." Dedim kapattığı banyo kapısının ardından. Yola çıktığımızda ben gitmekle gitmemek arasında kalmış boş boş yola bakarak araba sürerken Kayra son ses Sezen Aksu'nun " şanıma inanma " şarkısını açmış bağıra bağıra söylüyordu. Nefret ediyordum bu bu çocuğun sesinden. Resmen tüylerim diken diken oluyordu.
" Oğlum bağırma be. Sesin berbat. Bırak da kadın söylesin. " Desemde beni duymuyordu. Bu şarkıyı bende çok seviyordum. Uzun zaman olmuştu dinlemeyeli. Şarkı bitti ve bizde gelmiştik.
" Bu kulübün valesi mi vardı " dedim şaşkınlıkla.
" Yok be abi. Teo koydurmuştur." Dedi arabadan inerken. Bende arabayı teslim edip içeri girdik. Bayadır gitmediğimden olsa gerek gürültüden kulaklarım çınlamıştı bir an. Kayra kızları görünce ağzı kulaklarına varmış saçını düzeltiyordu.
" Rahat dur " dedim kulağına ve ilk bulduğumuz boş yere yerlestik. Teo'nun mikrofondan çıkan karga sesiyle herkes ona baktı.
" Evet arkadaşlar. Bugün , aşık olduğum onun ise hâlâ naza çektiği , bir gün beni seveceği ihtimaliyle yaşadığım Simayımın 21.yaş partisine hepiniz hoş geldiniz. " Dedi iğrenç bir kahkaha atarak. Kayrayla baya arkada kalmış insanlardan sahneyi göremiyorduk. İttire ittire en öne varmıştık sonunda.
" Bak işte şurdaki kız Teo'nun ki " dedi Kayra koluma vurarak.
" Hani ya ben niye göremiyorum."
" Oğlum şu işte sarışın olan."
Göz göze geldiğimiz o an sebebsizce elim ayağım buz kesilmiş kalbim gömleğimin üstünden atıyordu adeta. Donuk suratıyla buz mavisi gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Bayan çene , bir siyah kuğu ya dönüşmüş. Gözlerimiz birbirine kenetlenirken Teo onun yanına gidip belini tutarken gördüğümde o an istemsizce sağ elimde sıkı bir yumruk oluşmuştu. Arkamı dönüp insanları iterek oturacak yer bulup hızlıca oturdum.
" Noldu lan ? Kızı nasıl ittin öyle. Manyak mısın sen " dedi arkamdan gelen Kayra. ." Demek bizim gereksiz Teonun yeni sevgilisi sensin " dedim aşağılayıcı bir tavırla kendi kendime konuşarak.
" Yazık. Gerçekten yazık."Medya : Simayin doğum gününde ki görüntüsü.
Votelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar sizleri seviyorum. Keyifli okumalar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ MAVİSİ
Teen Fiction"Shrek " hikayesini hepimiz biliriz. Shrek ve Fiona. Çizgi filmlerin en iyi çiftleridir onlar. İşte bu hikayedeki çiftimiz Simay ve Uraz. Peki bu hikayenin sonu ne mi olacak ? Hep birlikte yaşayıp görelim.