" Hoşgeldin Teo " dedim sesim titrerken. O beni duymamazlığa vererek ,
" Ooo Uraz bey de burdaymış " dedi gülerken kendini koltuğa fırlatarak. Biz Melisle birbirimize " eyvah " bakışı atarken , Teo :
" Uraz sen bi iki dakika şöyle gelsene " dedi ciddi ve sert ses tonuyla. Uraz sinirden dişlerini sıkınca ,
" Aaa nereye gidiyorsunuz canım. Melis canım çok çay çekti ya. Şöyle güzel bir çay demlede içelim " dedim konuyu değiştirmeye çalışırcasına heyecanla konuşarak.
" Sen çay sevmezsin ki " dedi Uraz bana hâlâ ciddi tavrını bozmayarak.
" Sen şöyle gelsene bi " diyip hızlıca kolundan tuttuğum gibi mutfağa doğru ittirdim.
" Uraz bak. Buraya neden geldiğini bilmiyorum ama hemen git. Gerginlik yaşansın istemiyorum " dedim hâlâ elimle kolunu tutarak.
" Ben buraya seninle konuşmaya geldim. Ya benimle şimdi dışarı gelirsin , yada....artık içerde nolur bilemicem " dedi alaycı tavrıyla.
" Sen bana emir mi veriyorsun " dedim kaşlarımı çatarken parmak uçlarımın üstünde havaya kalkarak.
" Evet " dedi kesin cevabıyla yüzünü yüzüme yaklaştırırken. Sinirle gözlerinin içine bakarken zil çaldı.
Melis :
" Simaaaay. Ev sahibi " diye bağırarak evin içinde koşuşturmaya başladı. Ben Urazın kolundan tuttuğum gibi odaya götürdüm. Teo ayakta öfkeyle Uraza bakıyordu.
" Şimdi beni iyi dinleyin. Kime diyorum. Siz ikiniz. " Dedim elimi kaldırarak. İkiside şaşkın şaşkın suratıma bakıyorlardı.
" Ev sahibi kapıda. Belli ki iki aylık gecikmiş kirayı istemeye geldi. Sizde benim köyden gelen abilerimsiniz tamam mı " dedim heyecanla.
Melis :
" Bunlar mı köyden gelmiş " dedi onları gösterirken gülerek. Ufak bir tebessüm edip kapıya koştum. İçeriden gelen sesler yüzünden odaya tekrar girip sinirle onlara baktım.
Teo :
" Ben bununla kardeş falan olmam " dedi Urazın kolunu iterek.
" Ben sana çok meraklıydım sanki. Salağa bak. Abinim ben senin düzgün konuş " dedi. Tam o anda Melisle ev sahibi Bekir amca odaya girdiler.
Uraz :
" Selamün aleyküm amca " dedi mal mal sırıtarak.
" Onu benim demem lazımdı asıl. Siz kimsiniz noluyor bu evde " diye bağırmaya başladı Bekir amca.
Melis :
" Bekir amcacığım onlar Simayın köyden gelen abileri " dedi kendini gülmemek için zor tutarken.
" Tabi ya. Canım abilerim " dedim Teo'nun koluna girip omzuna kafamı koyarken. Teo da fırsattan istifade sarılarak ,
" Canım kardeşim " dedi. Uraz kolumdan tuttuğu gibi beni kendine çekti :
" Ama en çok beni seviyor " dedi başımı okşarken.
" Sen ne için gelmiştin Bekir amcacım" dedim sesimi yumuşatarak.
" Birde soruyor musun kızım. Biz istemesek sizin kirayı vereceğiniz yok. " Dedi eli göbeğinde beyazlamış kaşlarını çatarak.
" Kira ne kadar dayı biz verelim neyse" dedi Teo artist tavırlar takınarak.
" İki milyar çocuğum. Madem abisiniz bir işe yarayın. Alayım kiramı " dedi Bekir amca elini uzatarak.
Teo :
" Abiyim diyordun. E kirayı sen verirsin artık sevgili abicim " dedi eliyle Urazın omzunu sıvazlarken.
" Kart geçiyor mu amca " dedi Uraz cüzdanından kartları çıkararak.
" Lan siz benimle dalga mı geçiyorsunuz "
" Yok Bekir amca sen şimdi git. Ben yarın söz getireceğim " dedim durumu geçiştirerek.
" Dur dayı dur " dedi Teo elini cebine atarak.
" Al bu parayı. Sonraki iki ayın parasıda var. Rahatsız etme kızları " dedi.
" Teo abi. Ben verirdim. Sen hiç zahmet etmeseydin " dedim sinirle kaşlarımı çatarken.
Teo :
" Önemli değil Simaycım. Benim param senin paran " dedi eliyle belimi tutarken Uraza nispet bakışlar atarak. Melis Bekir amcayı geçirirken ben bir hızla geri çekilip Teoyu itmemle Urazın Teo'ya yumruk atması bir oldu. Çok bile sabretmişti. Ne yaptıysak onları ayıramıyorduk.
" Yeter " diye çığlık attım.
" İkinizde hemen evimi terk edin " dedim sinirle elimi kapıya doğru kaldırarak.
" Teo. Seninle yarın okulda konuşucam. Uraz seninlede akşam konuşucam " diyerek kapıyı açıp çıkmalarını bekledim. Arkalarından kapıyı kapattığım halde hâlâ bağırış sesleri geliyordu. Napicam ben bunlarla...ERTESİ GÜN...
Melisle ikimiz evde pijama partisi vermeye bayılıyorduk. Sadece iki kişilik bir parti ama. Akşam olmuş televizyon karşısında çekirdek çıtlarken , Melis :
" Simay ? "
" Hı..."
" Sen Urazla konuşmayacak mıydın? "
" Doğru ya ben onu unuttum. " Dedim bıkmış şekilde melise bakarak.
" İyi de numarası yok bende "
" Tanerde vardır. Zaten onada buranın adresini o vermiş " dedi Melis gülerek.
" Ne ! "
" Napsın çocukcağız ya. Tehdit etmiş senin psikopat. Aşkım. Nasılda korkmuştur " dedi sanki beş yaşındaki bir çocuktan bahsedercesine. Hızlıca numarayı tuşlayıp aramaya başladım.
" Birde açmıyor şuna bak " diyip kapatacakken karşıdan ,
" Dur dur dur " sesi duydum.
" Nihayet " dedim sinirle bağırarak.
" Telefonla konuşmayı sevmem. Bizim mahallenin sonundaki kafeye gel. 20 dakikan var. 19. dakikada kalkar giderim " diyip telefonu suratına kapattım.
" Artiste bak. Şu hareketlere bak. " Dedi Melis ağzını gözünü yamultarak. Altıma kot pantolonumu giyip , saçımıda at kuyruğu yapıp çıktım evden. Kafeye girdiğimde kapıya en yakın masaya oturup beklemeye başladım. Bekledim.. bekledim... Nerde bu çocuk. O gelene kadar bari su sipariş edeyim desemde ortalıkta garson görünmüyordu. Hepsi bir yere koşuşturuyorlardi. Etraftaki insanların da o yöne odaklandıklarını görünce merak edip masadan kalktım. Dışarıda bir kalabalık görünce hızla dışarı çıktım. Kapıda duran kıza " nolmuş " dedim merakla.
" Genç bir çocuğa motor çarpmış. " Dedi üzülerek.
" Yoksa..." Dedim hızla atan kalbimle adımlarımı hızlandırarak. Yerde yatanın Uraz olduğunu görünce , gözlerimde biriken yaşlar yavaşça süzülüverdi yanaklarımdan.Medya : Simay
Keyifli okumalar ❤️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ MAVİSİ
Novela Juvenil"Shrek " hikayesini hepimiz biliriz. Shrek ve Fiona. Çizgi filmlerin en iyi çiftleridir onlar. İşte bu hikayedeki çiftimiz Simay ve Uraz. Peki bu hikayenin sonu ne mi olacak ? Hep birlikte yaşayıp görelim.