Kendimi yavaşça Kayra'dan çekerken gözlerimle arkasında duran Teo'yu gösterdim. Beş saniye bakışmalarının ardından Kayra :
" Ben içeri geçiyorum Simay" dedi tebessüm ederek. Elimi havaya kaldırıp tamam işareti yaptım. Öfkeyle bana gelen Teo'ya sinirle baktım.
" Kayraya anlattıklarını bir de bana anlatsan diyorum " dedi tek kaşını havaya kaldırarak.
" Duydun zaten , gerek yok bir daha anlatmama " diyerek gitmek için hazırlanırken kolumdan sıkıca tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
" Bana karşı iki yüzlü olmayı bırak artık. Bir öylesin bir böyle. Ne yaptığın belli değil , kendine gel " dedi öfkeyle suratıma bakarak.
" Asıl sen kendine gel artık. Bu kolumu ikinci sıkışın ve gözlerine baktığımda sanki Teo değilde başka bir insan var gibi. Çok değiştin ve git gide kendini kaybediyorsun. Sana beni sevmeyi bırak diyemem çünkü bunu desemde anlamayacaksın. O yüzden benden uzak dur. Ne olursa olsun her zaman yanındayım senin ama arkadaşça. Çünkü zamanında sende beni yalnız bırakmadın. "
" Uraz için dimi "
" Ne ? "
" Uraz yüzünden bana bu öfken. Ben seni daha öncede seviyordum ve tepkilerin hiç bu kadar ileri gitmemişti. Uraz hayatımıza girdiği günden itibaren nefret etmeye başladın benden " derken yüzündeki öfke gitmiş yerini acı bir burukluğa bırakmıştı.
" Bunun Uraz ile hiç bir alakası yok "
" Neden o zaman Simay ! Neden ? " Dedi gözleri dolarken. Ben üzgün suratımla ona bakarken ,
" Simay " diye bağıran Uraz'ın sesine çevrildi kafam. Sinir , öfke , endişe ve korkuyla hızlı adımlarla bize doğru geliyordu. Eli hala kolumda olan Teo'nun elini kolumdan hızlıca çekip sert bir yumruk attı. Teo sendeleyerek yere düşmüş eliyle kanayan burnuna bastırıyordu. Ben " hayır " diye bağırsamda Uraz beni dinlemiyordu. Yerde yatan Teo'nun üstüne çıkıp kaç olduğunu sayamadığım kadar çok yumruk atıyordu. Teo karşılık bile vermiyor Uraz her vurduğunda kahkaha atıyordu. Mekandan biraz uzak olduğumuz için koşarak badigardların yanına gidip kavga olduğunu ve yardım istediğimi söyledim. İki dev gibi adam zor ayırmışlardı Teo'yu Uraz'ın elinden. Teo'nun yüzü kandan gözükmüyor hâlâ gülüyordu. Joker gibi gözükmüştü bir an. Adamlar Teo'ya bakarken bende Uraz'ın yanına koştum. Nefes alışverişi çok fazla , hâlâ sinirle Teo'ya bakıyordu. İki elimi göğsüne bastırıp " sakın ol " dedim sessizce.
" Sana bir şey yaptı mı ? " Dedi nefes nefese kesik kesik çıkan sesiyle.
" Ya saçmalama o öyle biri değil Uraz. Neden sürekli bana bu soruyu soruyorsun ne yapabilir ki ? " Dedim şaşkınlıkla cevap beklermişcesine Uraz'ın suratına bakarak. Tam bir şey söyleyecekken Ayşegül'ün çığlık sesiyle kafamı hızlıca arkama döndürdüm. Ayşegül , Melis , Taner ve Kayra'nın şaşkın bakışları Ayşegül'ün çığlığıyla daha da artmıştı. Bu kadar çığlık atmaya ne gerek vardı ki. Nefret ederim her şeye çığlık atan kızlardan.
" İyi misin Uraz ? " Dedi ellerini Uraz'ın yanağına koyarak.
" İyi iyi ben baktım " dedim sinirle Urazı kolundan tutup kendime doğru çekerken. Teo'ya baktığımda kaldırıma oturmuş adamların verdiği peçete ile yüzündeki kanları temizliyor bir yandan da bizi izliyordu. Bu haline çok acıyıp yanına gidip adamların yanına bıraktığı selpakla yüzünü temizleme başladım. O ise hiç tepki vermiyordu. Uraz'ın bağırma sesiyle olduğum yerde sıçradım.
" Pes. Gerçekten bravo sana Simay. Senin için dövdüğüm adamın oturmuş yüzünü temizliyorsun. Yeter... Yoruldum.. " diye bağırıp hızlıca arabasına binip bir hızla gitti. Olduğum yerde öylece kalakalmıştım. Herkes bana haksız ve yanlış bir şey yapmışım gibi bakıyordu. Gözlerim dolmuş kendimi zor tutuyordum. Teo'nun gülme sesini duyunca elimdeki kanlı peçeteyi yüzüne doğru fırlatıp nereye gittiğimi bilmeden öylece koşmaya başladım. Arkamdan bağırılan sesler ben koştukça daha da azalıyordu. Sahile vardığımda öylece durup gecenin karanlığında parlayan ev ışıklarını izledim. Kendimi güç bela banka attığımda aylardır biriken göz yaşlarım hızlıca süzüldü yanaklarımdan. Şu an o kadar yalnız o kadar çaresiz hissediyordum ki... Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Uzun bir süre öylece oturup manzarayı seyrettim. Telefonum Melis'in çantasında kalmıştı. Daha fazla merak etmesin diye kalktım yavaşça oturduğum banktan. Her yerim uyuşmuş vücudum buz kesilmişti. Kaç saattir oturuyordum burada , saat kaç hiçbir şey bilmiyordum. Kollarımı göğsümde birleştirip yola doğru yavaşça yürümeye başladım. Gördüğüm ilk taksiyi durdurup bindim yavaşça. Güç bela yolu tarif edip başımı cama yasladım. Çok fazla üşümüş olmalıyım ki taksiye biner binmez bütün vücudum gevşemiş ve rahatlamıştı. Taksicinin "geldik " demesiyle kapattığım gözlerimi açıp konuşmaya başladım.
" Biraz bekler misiniz arkadaşım verecek parayı " diyip indim arabadan. Binaya doğru yürürken merdivenlerde uyuyakalmış Taner ve Melis'i gördüm. Bu saate kadar burda böyle beni mi beklemişlerdi yani.
" Melis...Taner... kalkın ben geldim. "
Melis beni görür görmez oturduğu yerden kalkıp hızlıca sarıldı bana. Taner hala istifini bozmadan uyumaya devam ediyordu.
" Benim üstümde para yoktu sen verir misin ? " Dedim taksiyi göstererek. Çantasını alıp hızlıca taksiye doğru koştu. Bende merdivene oturup beklemeye başladım.
" Nerdesin lan sen. Öldüm meraktan " diye bağıran Melis'in sesine uyanmıstı Tanerde. Beni yanında görünce birden korkmuştu.
" Uyumak istiyorum " dedim hafifçe gülerek. Melis hızlıca kapıyı açarken bende bir hızla içeri girip yukarı çıktım. Daire kapısına geldiğimde anahtarın bende olmadığını farkedip oflayarak Melis'i beklemeye başladım. Melis geldiğinde kapıyı açıp hızlıca içeri girdik. Çantasından aldığım telefonuma baktığımda saat " 03.00 " dı. Ne bir arama ne de bir mesaj vardı. Melis'in yüzbinlerce sorularına " yarın konuşuruz " diyip odama girip kapıyı kapattım. Şu an tek yapmak istediğim şey uyumaktı. Sonsuz uyumak. Gözlerimi kapatmak ve bir daha hiç açmamak...Bir bölümün sonuna daha geldik. Kısa bir bölüm oldu farkındayım ama yeni bölümde çok daha güzel ve komik sahneler bizi bekliyor olacağı için şimdilik böyle olsun. 🙏
Kendinize çok iyi bakın sizleri seviyorum keyifli okumalar ♥️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ MAVİSİ
Teen Fiction"Shrek " hikayesini hepimiz biliriz. Shrek ve Fiona. Çizgi filmlerin en iyi çiftleridir onlar. İşte bu hikayedeki çiftimiz Simay ve Uraz. Peki bu hikayenin sonu ne mi olacak ? Hep birlikte yaşayıp görelim.