Bana verdiği sözü yerine getirecekti. Bunu yapacağına inanıyorudum..
Merhaba, ben Pera. Latin kökenli olan bakıcım vermiş bana bu ismi. Anlamı ise sağlam ve güçlü bir kişiliği ifade ediyormuş.
Doğduğum andan itibaren yetimhane'deyim. Burada büyüdüm. Yaşım 22 , "neden hala buradasın?" demeyin çünkü sebebini ben de bilmiyorum.
Kimsem yoktu. Buranın kalabalıklığı ama bir o kadar yalnızlığı içerisindeydim. Buradan çıkmak için çırpınıyordu ruhum. Sıkışıp kalmıştım, kapana sıkışan fareler gibi hissediyordum. Geçmişimin yükü her geçen gün büyüyor, omuzlarımda ağırlaşıyordu.
Bu asla "geçmiş" olmayacaktı benim için. O hücredeki duvarların solmuş rengi, kanımı donduran soğuğu, karanlığı, kurumuş kan izleri ve içinde sakladığı çığlıkları...
Bunların hiçbiri geçmeyecek. Rutubet kokulu duvarların soğuğu vücudumu asla terk etmeyecek. Duyduğum çığlıklar beynimi asla terk etmeyecek. Vücudumdaki izler asla geçmeyecek. Hepsi benimle ölüme kadar geleceklerdi.
Beş yaşında acıyı öğrendim. Tek başımaydım, yalnızlığı öğrendim.
Güçlü olmayı öğrendim. Bundan başka çarem yoktu.
Savaştım, hayata tutundum çünkü o hücredeki küçük camdan içeri sızan ay ışığı kadar umut vardı içimde.
İnanamayacağım kadar görünmez, hissedemeyeceğim kadar küçük o umut parçası inatla savaşıyordu beni hayata bağlayabilmek için..
Sevgili okuyucu, desteklerin benim için çok önemli, devamı için beklemede kal..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOCKA (+18)
Roman pour AdolescentsHava yağmurluydu. Şimşek göğü yarıp gürlüyordu. Bulutlar ardı arkası kesilmeyen iri su damlacıklarını yeryüzüne salıyordu. O ise karşımda dikilmiş dikkatle bana bakıyordu. Hırkasının kapüşonunu örtmüş fakat yüzünün ıslanmasını engelleyememişti. Saçl...