YÜREK SIZIM (TAMAMLANDI)

GİRAY!!!

Onun seni seviyor yada sevmiyor olmasıyla papatyaların alakası yok! Papatyaları boşuna üzme..!!

Saat kaçtı gerçekten? bir türlü geldiğimiz mekandan çıkamamıştık. Kızlar epey içip sarhoş olma derecesine gelmişti ve aralarında tek ayık kafa bendim.
Ama şöyle bir sorun vardı ki tek başına onlarla baş edemiyordum. Birini oturtmaya çalışırken diğeri kalkıp dans etmeye başlıyordu.

Bu halde arabada kullanamazdık. Kuzeyi arasam ağzımıza s.çardı! Büyük bir off çekip Elif'lere bakışlarımı diktim. Ne vardı yani bu kadar içecek her defasında eğlenceyi bu kadar abartmak zorundamıydılar ya?

Masaya doğru gelen Giray'ı görünce kendimi dikleştirip bakışlarımı üstünde gezdirdim. Baya yakışıklı bir adamdı yani Cengiz kadar olmasa da baya karizmatikti. Uzun boylu ve yapılı vücuduyla kızların bakışlarını üstüne topluyordu.
Cengiz'le onu kıyaslamam ne kadar doğruydu bilmiyorum ama ikisini birbirine benzetiyordum. Yani Cengiz'in aşılmaz duvarları vardı, ruhsuz bir insanla eş değer konumdaydı. Giray'a gelecek olursak tanımadığı halde sergilediği sıcak kanlı tavrıyla samimiyetini göstermişti bize.
Tek ortak noktaları çevreye sergiledikleri yıkılmaz kişilikleriydi.

- herşey yolunda mı? Diye soran kişiyle düşüncelerimden kopup boş bakışlarla Giray'a baktım!

- hı hı
Oha ya Ada'ma verdiğim cevaba bak. Hı hı ne ya?

- bir sorunmu var diyerek masaya iyice yaklaşan Giray'a baktım.
Acaba yardım istesem ayıp etmiş olurmuydum? Daha bir kaç saattir tanıştığım birinden yardım istemek pek mantıklı gelmese de başka çarem olmadığının farkındaydım. En azından sinemi tanıyordu ondan zarar gelmeyeceğinin farkındaydım.

- ş-ey aslında ayıp olmazsa senden küçük bir ricada bulunacaktım
diyerek ellerimle oynamaya başladım.

-tabiki söyle diyerek
ilgili bakışlarını üstüme dikti. Yeni farkettiğim göz rengiyle derin bir nefes aldım. Gözleri yeşildi ve şuan muhteşem gözüküyordu. "Ohaa içimden resmen Adama yavşıyordum! Bu gidiş hayra alamet değildi cidden!!"

Düşüncelerimi bir köşeye itip Boğaz'ımı hafifçe temizleyip,

- küçük bir sorunum var hatta 1 tane değil 4 tane sorunum var diyerek bakışlarımla pistte deliler gibi dans eden Elif'leri gösterdim.
Onları Nasıl eve götüreceğimi bilmiyorum. Yani ehliyetim yok ve bu halde onlarla taksiyede binemem diyerek bakışlarımı ellerime indirdim.

- sorun değil ben siZi eve bırakırım diyerek tebessüm eden Giray'a bakıp teşekkür ettim. En azından sağ salim eve gidebilecektik. Badigartların yardımıyla Elif'leri arabanın arka tarafına oturturken hepside içkiden dolayı sızmış durumdaydı. Giray şöför koltuğunda yerini alırken bende ön tarafa binip Kemer'imi taktım.

Evin adresini verip yolu izlemeye başladım.
İstanbul trafiğine takılmıştık ve araba yavaş yavaş ilerlerken radyoda çalan buray'ın sen sevda mısın şarkısıyla iyice mayışmıştım.

Ne kadar garip bir durumun içindeydim yine, kaç saattir tanıştığım bir adamla arabanın içinde oturmuş, romantik şarkı dinliyorduk,
  Cengizle hiç böyle bir anımızın olmayacağını düşününce tekrar içimi kara bulutlar kaplamıştı.

En küçük olayda kendini belli eden özlem, huzur almama izin vermiyordu.

Aniden Giray'ın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

- sizi birkaç kez Cengiz'lerle beraber gördüm arkadaşsınız galiba?
Cengiz'i tanıyordu anlaşılan. Yani açıkçası benden hariç nerdeyse herkes Cengiz'i tanıyordu.