YÜREK SIZIM (TAMAMLANDI)

İSTEMİYORUM...

           Hayat üç bölümdür:
Dünyayı değiştireceğini sandığın, Değiştiremeyeceğini anladığın
           ve dünyanın
seni değiştireceğine emin olduğun....

                🍂🍂🍂🍂🍂🍂

Elif'in aklıyla öyle bir yola çıkmıştık ki sonunda cehennemin dibini boyluyabilirdik.
Kısaca Elif'in hazırladığı oyunu açıklamak gerekirse: Elif Mehmet'i arayıp güya hal hatır sorup benle beraber bara gideceğini bir kaç arkadaşla takılacağımızı söyleyecekti. Tabi Cengiz'e de selam yollamayı ihmal etmiycekti. Büyük ihtimal Mehmet'te Cengiz'e selamımızı iletecekti.
Artık geriside Cengiz'in vereceği tepkiye göre gelişecekti. Allah sonumuzu hayır etsin diyorum.

- Elif Cengiz sırf telefona cevap vermedim diye az kalsın evi yıkıyordu. Şimdi aynı şeyi yaparsam kesin öldürür beni!

- maya sen Cengiz beni aramıyor, kesin benden sıkılmıştır vs gibi tonlarca şey söylemedin mi? Seni sevip sevmediğini öğrenicez işte. Korkma o İstanbul'da sen Ankara'dasın öldüremez seni diyerek sırıtan Elif'e sadece başımla onaylamakla yetindim.

- hadi o zaman başlayalım diyerek hazırlanmaya gittik odalarımıza. Elif'in abisinin yani Alp'in mekanına gidecektik. Hatta Elif birkaç fotoğraf çekip instagram adresinde paylaşacaktı. Cengiz'le birbirlerini takip ettikleri için Cengiz'in fotoğrafı görmesini istiyorduk.
Elif'in dolabından bordo kalın askılı sırtı ful açık epey mini elbiseyi alıp üstüme geçirdim. Saçlarımı dağınık topuz yapıp bordo ruj ve eyeliner sürüp bara gitmeye hazırdım. Elif'te üstüne beyaz ve askılı diz üstünü biraz geçen elbise giyip saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Yine çok güzeldi.

- çok güzel olmuşsun maya bu gece tüm gözler senin üstünde olacak kesin!

- Elif benim amacım milletin bana bakması değil sadece Cengiz'in bana bakmasını ve ilgisini üstüme çekmek istiyorum. Dua ette bu planın işe yarasın yoksa hiç iyi olmaz.

- Merak etme kesin işe yarayacak. Neyse gitmeden Mehmet'i arayalım da plan başlasın.
Diyerek eline telefonunu alıp rehberinden Mehmet ismini bulup çevirdi.

- hoparlöre ver bende duyucam ne dediğini.

- meraklı melahat bu sefer maya galiba diyerek gülen Elif'in omzuna bir tane geçirdim.

- Konuşmada bak işine Elif!

- Tamam sus maya telefon çalıyor.

Telefon ikinci çalışta açılırken olucak şeylerden dolayı şimdiden korkuyordum.

- Elif?

- merhaba Mehmet nasılsın? Epeydir konuşamıyorduk dedim bi arim!

- Aynen ya Ankara'ya gitmişsiniz kuzeyle konuşurken o söyledi. Yoğunluktan telefonu elimize almaya vaktimiz olmuyor ondan arayamadım kusura bakma.

- önemli değil eee nasıl gidiyor? Sen nasılsın, Cengiz Nasıl?

Evet sonunda Cengiz'e lafı getirmişti! Hadi hayırlısı.

- Oda iyi oturuyoruz ofiste. Maya Nasıl? Tatiliniz Nasıl geçiyor?

- Çok güzel geçiyor tatil. Maya hazırlanıyor. Beraber bara gidicez. Oda baya iyi tatilin keyfini çıkartıyor.

- Sizin adınıza sevindim. Dikkat edin eğlenceyi abartmayın

- Merak etme tek olmuycaz. Hem biraz eğlenmekten birşey çıkmaz. Neyse maya hazırlandı çıkmamız gerekiyor artık. Sonra görüşürüz. Kendinize dikkat edin. Cengize selamımı söyle.

- görüşürüz sizde kendinize dikkat edin.

Ve kapanan telefonla beraber derin bir nefes verdim. Şimdi sadece olacakları beklemek kalmıştı.

- Hadi maya gidelim artık abim oraya gideceğimizi biliyor. Daha fazla beklemeye gerek yok. Cengiz şimdi ararsa cevap verme bara gidince cevap verirsin. O gürültüde konuşursan daha iyi olacak.

- Elif bak son kez soruyorum bu plandan emin misin? Cengiz'le yakınlaşalım derken tamamen kopmayalım sakın?

- Saçma sapan konuşma maya! Sadece Cengiz'e elindekine sahip çıkması gerektiğine dair gözünü açıcaz o kadar. Çok konuşmada hadi çıkalım.

  Başımı tamam anlamında sallayıp çantamı alıp Elif'le beraber evden çıktık.
    Elif'in arabasına binip yarım saat mesafede ki bara giderken. İçimde ki huzursuzluğu yok etmeye çalışıyordum.
Normal şartlarda Cengiz'in hemen araması gerekirken hiç bir arama ve mesaj gelmemişti.
    Bara giriş yaparken Alp'i bir kızla sarmaş dolaş bir masada otururken görünce istemsizce gözlerimi devirdim.

Bizi görünce yanında ki kızı yollayıp eliyle oturmamızı işaret edince sessiz bir şekilde masaya oturup bakışlarımızı ona çevirdik.

- Eee nasılsınız kızlar? Ne içersiniz?
Ben portakal suyu isterken Elif'te abisi var diye meyve kokteyi istemişti.
Ne olursa olsun abi her yerde abiliğini gösteriyordu.
   Yarım saattir bara gelmemize rağmen hala arayıp soran olmaması tamamen planın işe yaramadığına işaretti. Birkaç fotoğraf çekip Elif instagramına atmıştı bu resimlere bile bir tepki verilmemişti.
   Belki de gerçekten de Cengiz için aramızda yaşananlar tamamen geçici bir olaydı. Göğsüme oturan öküz sayesinde nefes almam güçleşirsen Elif'in kulağına eğilip eve gitmek istediğimi söyledim.

  Elif'le beraber eve giderken, yüzümü arabanın camına yaslayıp yolu izlemeye başladım. Planımız işe yaramamıştı! Düşündüğümüz hiç bir şey olmamıştı. Bir adam uğruna bu kadar alçalmak ve tüm bunlara rağmen bir gram sevgi görememek çok üzücüydü.
Çok seviyordum ama tek taraflı aşk olmuyordu. Cengizin tam olarak ne tür bir ilişki istediğini bilmiyordum ama eğer istediği tam olarak böyle birşeyse o zaman vazgeçmekten başka çarem yoktu.
Bütün gün acaba cengiz iyimi herşey yolunda mı? diyerek kafayı yemek istemiyordum. Beni bir nebze olsun merak etmeyen birine harcıycak vaktim yoktu.

- maya üzülme! Bak belki de çok önemli bir işi vardır. Hem Mehmet'te dedi çok yoğunlarmış.Eminim sırf bu yüzden aramamıştır. Yoksa kesin o fotoğrafları görse arardı.

- Elif Cengiz hakkında konuşmak istemiyorum artık. Sırf onun aşkı için çabalamaktan yoruldum. Beni sevmeyen, umursamayan ve önemsemeyen biri için kendimi üzmekten bıktım.

Artık alışkanlık haline gelmiş gibi cengiz sayesinde gözlerim dolmaya başladı. Boğazımda oluşan yumruyu sindirmekte zorlanırken, acıyan kalbime inat konuştum.

ARTIK BU AŞKI İSTEMİYORUM...!