CEHENNEMİN DİBİ

6.8K 478 45
                                    


   Sert rüzgarlar karanlık geceleri severmiş ya, aynı ben seni öyle seviyorum.

            🍂🍂🍂🍂🍂🍂

Masallar Mutlu sonla bitmeye mecburdur, gerçek hayatta öyle bir mecburiyet yoktur maalesef. Keşke gerçek hayatta masallarda ki gibi olsaydı!
Klozetin başında durmuş midemi tekrardan boşaltıyordum. Hamileliğin galiba en zor yanı bu mide bulantılarıydı.
Bir kaç gecedir uykunun ortasında kalkıp banyoya koşuyordum. Duyduğum yemek kokuları yüzünden adeta bayılacak hale geliyordum.

Elif'ler sırf yemek yemediğimden dolayı böyle olduğumu düşündükleri için bir nevi rahattım. Yanı Cengiz'le beraber olduğumu daha Elif'e söyleme durumum olmamıştı.
Büyük ihtimal duyunca baya şaşıracaktı helede bebeği öğrenince kalpten gideceği kesindi. Kuzeyin vereceği tepkiden epey korkuyordum; sonuçta o ben ve Elif'in abisiydi...

Şu an içinde bulunduğum durumu asla onaylamayacağını biliyordum ama kendimi bir şekilde affettirmenin yolunu bulacaktım.

- maya hadi canım yemek hazır!
Elif'in sesiyle odamdan çıkıp aşağı kata indim. Sofrada oturan Elif ve kuzeyi görünce gülümsedim.
Kuzey sırf bu olaylardan dolayı işe gitmeyi bırakmış sürekli yanımda duruyordu.
Elif'in karşısına oturup önümde ki sarmaya aşık gözlerle bakmaya başladım. Cidden uzun zamandır sarma yemiyorduk. Küçük bebeğimin de bu yemeğe hayır demeyeceğini biliyordum.

- kim yaptı bu sarmaları? Çok güzel gözüküyor!
Elif ve kuzey bu halime gülerken ben ilk sarmayı mideme yollamaya başlamıştım bile.

- sevgili kayınvalideciğin yollamış. Gelininin düzgün birşey yemediğini duyunca epey üzülmüş bu yüzden sırf sen sarmayı çok seviyorsun diye yapıp yollamış.

- ayy yerim ya, çok sağolsun valla. Baya makbule geçti bu sarmalar.
Elif ve kuzeyinde benim açılan iştahım sayesinde moralleri baya düzelmişti. Yüzlerinde ki gülümseme benim daha da Mutlu olmama sebebiyet oldu.

Mahkeme Günü:

- maya hadi biz gidiyoruz sende korumalarla gelirsin.
Elif'in sesiyle başımı odanın kapısından çıkartıp tamam diye bağırdım.
Bir kaç saat sonra Cengiz'ime kavuşacaktım. Tabi onun karşısına mükemmel şekilde çıkmak istediğim için hazırlanmam baya uzun sürmüştü.
Herkes adliyeye giderken bir ben evde kalıp hazırlanma işleriyle uğraşmaya devam ediyordum.
Üstüme geçirdiğim beyaz pembe çiçekli yazlık elbiseyle beraber saçlarımı at kuyruğu yaptım. Ayakkabı olarak beyaz konvers giymiştim. Hamile Halimle bide topuklu giyemezdim!
Bebeğimi de düşünmem gerekiyordu. Dudağıma sürdüğüm pembe ruj ve rimelle hazırdım. Sonunda Cengize kavuşmaya gidebilirdim.

Aşağı kattan gelen sesle Elif'in geri geldiği ihtimaliyle hızlıca odamdan çıkıp merdivenlerden seke seke inmeye başladım.

- Elif? Geri mi geldin?
Solona girmemle birlikte tanımadığım maskeli yüzle çığlığı bastım. O anda bana arkadan sarılan kollarla beraber çırpınmaya başladım.

- şu kızım sesini kesin
Duyduğum kalın ses tam karşımda ki maskeli adamdan geliyordu. Birden burnuma koyulan bezle başımı sağa sola sallamaya başladım. Bir süre sonra gözlerime karanlık bir perde çöktü

İşte yine kavuşmamıza izin vermemişlerdi....

Cengiz'den Devam...
Sonunda tekrardan özgürdüm. Bu 1 ay bana o kadar uzun gelmişti ki; resmen içerde kafayı yemiştim.
Sevdiğim insanlara kavuşacağımı bilmek yüreğimin huzura kavuşmasına neden oluyordu. Annem, babam, Gamze ve en önemlisi maya.
Onu o kadar çok özlemiştim ki; bir insanı bu denli sevmek ve özlemek akla zarardı.

- oğlum
Annemin ağlamaklı sesiyle bana doğru geldiğini görünce ona doğru yürümeye başladım. Elini tutup uzunca öptüm.

- annemm
Gamze'de ağlayarak boynuma sarılırken bir yanıma annemi, diğer yanımada kardeşimi alıp sıkıca sarıldım.
Onlardan ayrılıp hemen kendime çekidüzen verip babamın karşısına geçtim.

- geçmiş olsun evlat.
Eğilip elini öpüp alnıma koydum.

-sağol baba.
Bakışlarımı diğerlerinin üstünde gezdirirken istediğim kişiyi görememenin verdiği duyguyla kaşlarım çatıldı.
Oysaki ilk onun yüzünü görmeyi bekliyordum, oda öyle demişti! Peki şimdi neden burda değildi?

Soru dolu bakışlarım kuzey ve Mehmet üstüne dönünce hemen Mehmet yanıma yaklaştı.

- geçmiş olsun kardeşim...

- o nerde?
Lafının yarıda kesilmesiyle Mehmet susarken kimden bahsettiğimi anlamıştı.

- en son evdeymiş, korumalarla beraber buraya gelecekti. Ama Elif kaç defa aradı telefonu kapalı çıktı.
Korumaları aradık onlarada ulaşamadık! Giray adamları alıp gitti, Elif'te onlarla beraber.

Hızlı bir şekilde babama döndüm.

- baba siz eve geçin ben gelicem, halletmem gereken bir işim çıktı.

- başını belaya sokma, yeni kurtuldun.
Tamam dercesine başımı sallayıp onların arabaya binip gidişlerini izledim. Sinirli bakışlarımı Mehmet'e çevirirken mayanın ortada olmadığı düşüncesi beni delirtiyordu

- lan ben size canımı emanet ettim. Bak Mehmet eğer ona birşey olduysa kardeş demem ilk başta seni ve Giray'ı daha sonrada o işe yaramaz korumaları hallederim anladın mı?
Mehmetin üstüne kükrerken kuzey, korumalar ve dışarda ki insanların korku dolu bakışları üstümdeydi.

- toparlanın eve gidiyoruz.
Bir lafımla tüm korumalar ve Mehmet'ler arabada yerini alırken sürücü koltuğuna ben geçtim.
Gazdan ayağımı çekmezken, eve gidip mayayı sapasağlam karşımda görmek istiyordum. Onun iyi olduğuyla ilgili kendi kendime moral verirken, kaç dakika sürdüğünü anlamadan evin önüne gelmiştik.

Hızlı bir şekilde arabadan inip koşar şekilde eve girerken, kapıda bekleyen korumaların başları önündeydi.
Bir kaç korumanın yüzünün kanlar içinde olduğunu gördüm, içerde neyle karşılaşacağım konusunda resmen ödüm kopuyordu.
Açık olan kapıdan içeri girerken Elif'in koltukta oturmuş ağladığını görünce kafamdan vurulmuşa döndüm. Bu iye işaret değildi!
Salonun içi resmen savaş alanına dönmüş şekildeydi. Tüm eşyalar darmadağın edilmişti.

- burda neler oluyor?
Giray'ın hızlı bir şekilde bana dönmesiyle gözlerinde ki korkuyu gördüm. Gözlerinde korkudan hariç bir duygu daha vardı.. Pişmanlık işte bu kötü bir şeydi!

- maya yok
Sinirli bir şekilde Giray'ın üstüne yürürken delirmiştim resmen!

- Nasıl maya yok? Ben size emanet etmedim mi onu? Siz böylemi emanete sahip çıkıyorsunuz? Allah topunuzun belasını versin. Bir halta yaramazsınız.

Yerden aldığım vazoyu duvara fırlatırken Elif'in ufak çığlığıyla bakışlarım ona döndü.
Ağlamaktan kızarmış gözleri benim üstümde geziniyordu.

Mehmet elinde telefonla salona giriş yaparken sinirli olduğu bakışlarından belliydi. Telefonu bana uzatırken ölümcül bakışlarım ona döndü!

- egemen iti telefonda!
Tahmin ettiğim şeyin olmaması için dua ediyordum. Eğer maya o itin eliydeyse bu sefer kesin olarak o egemen itini cehennemin dibine yollayacaktım....!!!!

YÜREK SIZIM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin