YÜREK SIZIM (TAMAMLANDI)

TİLKİ

  Üzülme, tabuta yattığın gün son kez kuyunu kazacaklar.

                      =MEVLANA=

          🍂🍂🍂🍂🍂🍂

   Gerçek anlamda aşktan ne beklediğimi bilmiyordum! Tüm hayatımı cengize bağlamıştım. Mantıken bu davranışım hiç doğru değildi ama işin içine kalp girince akıl devre dışı kalıyordu.

Benim cengize verdiğim değerin ne kadar karşılığı vardı, yani cengiz daha bilmediğim tonlarca işle uğraşıyordu ve bu yüzden bana zaman ayırmakta hiç başarılı değildi.
Sesimi çıkartamıyordum, sonuçta onu bu haliyle kabul etmiştim. Şimdi değilmesini istersem benden uzaklaşmasından hatta beni bırakmasından çok korkuyordum.

1 Hafta Sonra:

- Maya hadi kalk bugün beraber havuza gidecektik unuttun mu?

Güne Elif'in çirkef sesiyle başlamak tam bir ızdıraptı.
1 haftadır Ankaradaydım. Cengiz'den ayrılmak zor olsa da tatil yapmaya ihtiyacım olduğu gerçeğiyle soluğu ankarada almıştım.
Elif'e Cengiz'le aramda yaşanan olayları anlatırken resmen Şoka uğramıştı tabi devamında büyük bir çığlık atıp evi ayağa kaldırmıştı.
Benim adıma Mutlu olduğunu görünce, bende onunla beraber daha da keyifleniyordum.

Cengiz beyimizde buraya geldiğimden beri arasıra arayıp ne yaptığım hakkında bilgi alıp kapatıyordu telefonu.
Öküzlüğü her zaman ki gibi üstündeydi; ben onu bu kadar özlerken onun böyle davranması hiç hoşuma gitmiyordu. Bir ihtimal zamanla cengizin değilebileceğini umut ediyordum.

-Tamam kalktım ya bir rahat vermedin Elif!

- Kızım buraya gezip tozmaya geldik yatmayı başka zamana bırak.

- Dün saat 5 gibi yattık insaf yani, 2,5 saatlik uykuyla nasıl ayakta durucam?

- Havuza girince kendine gelirsin. Hadi hazırlan aşağıda bekliyoruz!

- Bekliyoruz derken?

- Abimde bizle gelecekmiş.

Maşallah Alp beyde bizle takılmasa olmaz zaten. Geldiğimden beri her gittiğimiz yerde ortaya çıkıyordu, rahat yoktu bize.

- Anladım tamam hemen hazırlanıp geliyorum.

Hızlı bir şekilde banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Üstüme omuzları düşük hafif göbeği açık bırakan bir bluz ve altına da kot şort giyip saçlarımı yukardan at kuyruğu yaptım. Mayomu, güneş kremimi ve güneş gözlüğümü de yanıma alıp aşağı indim.
Elif beni görünce oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru ilerlerken bende onu takip ettim. Ayağıma geçirdiğim kahve sandaletlerimle şuan benden rahatı yoktu.

Dışarı çıktığımızda Alp'in arabasına yerleşip onun gelmesini bekledik. Elif ön koltukta otururken ben arka tarafa yerleşmiştim. Bir dakika sonra evden çıkan Alp'i baştan aşağı doğru süzdüm.
Hakkını yemeyeyim gayet yakışıklı bir çocuktu; üstüne giydiği beyaz tişört ve mavi şortla gayet iyiydi.sürücü koltuğunda yerini alan Alp'le birlikte havuza gitmeye hazırdık.
Gideceğimiz yer 20 dklık mesafede çok büyük bir olimpik yüzme havuzuydu. Ankara'da Deniz'in olmaması bizim için sorun değildi, yeterki biz suya girmek isteyelim bir şekilde isteğimizi gerçekleştiriyorduk.

Ben ve Elif önden gidip soyunma odasında üstümüzü giyinirken Alp'te arabayı park etmeye gitmişti.
Havuz kenarında şezlonga uzanıp Güneşin tadını çıkarmaya başlamıştım hemen.
Elif vücudunu suyla buluştururken yanımda ki şezlonga uzanan Alp'e döndü bakışlarım. Adamın vücudu tamamen kastan oluşmuştu helede karnında ki baklavalardan hiç bahsetmiycem.

Cengiz'in şimdi burda olup bu bakışlarımı görmesini istemezdim şahsen. Yani taktığım güneş gözlükleri sayesinde bakışlarımı kimse göremiyor ama yinede hoş olmazdı.

- Neden suya girmiyorsun?

Alp'in sorusuyla bakışlarımı yüzüne çevirdim.

- biraz dinlenim giricem.

- iyi bakalım. Eee son 1 seneniz kaldı bir planın varmı?

Genelde benle pek konuşmayan Alp'in şimdi gelip benle konuşmaya çalışması baya garibime gitmişti! Hadi hayırlısı :)

- yani mesleğimi en güzel şekilde yapabileceğim bir şirkette çalışmaya başlarım büyük ihtimal.

- yani İstanbul'da kalıcaksın?

- İstanbul benim evim, bütün hayatım orda geçti. Başka yerde yaşamaya çalışmam zor olur.

- Ama elif babamın şirketinde çalışacak yani buda demek oluyor ki ayrılacaksınız!

Alp'in bu gerçeği böyle pat diye söylemesi istem dışı kalbimin üstüne ağırlık çökmesine neden oldu.

- Biz hiç bir zaman ayrılmayacağız sırf başka şehirlerdeyiz diye bu dostluğumuzun biteceği anlamına gelmez.

Alp sadece beni sinir ediyordu, her söylediği söz sırf gıcıklığına söylenmiş gibiydi.

- görücez bakalım

Bunu alay ederek söyleyen Alp'e en ters bakışımı attım.
Daha fazla Alp'le aynı ortamda kalmaya dayanamayıp ayağa kalkıp suya girdim. Vücudumla temas eden suyla beraber derin bir nefes aldım.

1 saat boyunca havuzda takılıp sonunda eve gitmiştik. Kendimizi eve attığımız gibi hemen odama çıkıp yatağa uzandım. Birazcık kestirsem güzel olacaktı.

Uyandığım vakit saat akşam vakitlerine geliyordu, ilk işim telefona bakmak olmuştu. Ama cengizden hiç arama gelmediğini görünce yüzüm hızlı bir şekilde asıldı.
Bu nasıl sevgiydi? insan biraz olsun merak edip aramazmıydı? Ben burda kendimi paralarken, cengizin ne yaptığını düşünemiyordum.

İçimi karamsarlık sararken, oturduğum odaya sığmamaya başlamıştım. Bu adam ölmeden bana cehennemi yaşatıyordu.
Hızlı bir şekilde ayaklanıp kendimi elifin odasına attım.
Yatakta uzanmış telefonla uğraşan Elif'in yanına gidip otururken bakışlarını bana çevirdi.

- Hayırdır ne oldu bebeğim? Yüzün asık!

- Cengiz hiç aramıyor! Sence benle konuşmak mı istemiyor? Belki de sıkıldı benden. Zaten onun gibi birinin bana aşık olması baya zordu. Kesin benden daha iyisini bulmuştur dimi?

Bunları söylerken resmen dudaklarım titriyordu ağlamama az kalmıştı.

- Oha maya resmen ayak üstü kıyamet silahı gibisin. Kızım ne saçmalıyorsun. Aklını böyle saçma şeylerle doldurmayı kes.
Cengiz seni sevmese gelip senin yüzüne bunu söyler. Eminim çok yoğundur. Hem Cengiz gibi adamlar sürekli telefonla uğraşacak tipler değil.
Ama illa Cengiz diye tutturuyorsan bizde seni aramasını sağlarız.

Elifin sinsi sırıtışıyla kaşlarım hızlı bir şekilde kalkarken aklında nasıl tilkiler döndüğünü tahmin edemiyordum.