ASLA YIKILMAM

7.4K 484 53
                                    

Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar, Sorun atlı karıncalar değil, Arkamdan dönüp duran dönme dolaplar...

Camdan kapıda ki korumalara bakıp bir iç çektim. Hayat hiç adil değildi! Asıl ceza çekmesi gereken kişilerin keyif sürerken, suçsuz kişilerin ceza çekmesi acımasızcaydı.
Tüm dünyama kara bulutlar çökmüştü, Elif, kuzey, Mehmet hatta Giray'ın sözleri bile beni kendime getirmeye yetmiyordu.

Yaşarken cehennemde yanmanın adıydı aşk. Nefessiz kalmıştım. Ruhumu bedenimden çekip almışlardı. Hiç acımamışlardı! Diri diri toprak örtmüşlerdi üstüme. Bu ayrılığın ölümden beter olması birkez daha kalbime koca bir bıçak sapladı.

- canımın içi hadi birşeyler ye, bak böyle yaparak kendine zarar veriyorsun. Hem Cengiz abi bu halini görse eminim çok kızardı. Senin güçlü olman lazım.
Bakışlarımı salonda oturmuş Elif, kuzey ve Gamze'nin üstünde gezdirdim. Nerdeyse 4 gündür doğru düzgün birşey yemiyordum. Cengiz hapiste yatarken benim Boğazımdan birşey geçmiyordu neden anlamıyorlardı.

- yenge hadi birşeyler ye. Bak abim dışarı çıkınca seni zayıflamış görürse soğur senden. Benden uyarması.
Gamze'nin lafıyla kaşlarım çatılırken; söylediği şeyin ihtimali bile gözümü korkutmuştu.
Hızlı bir şekilde yemek masasına oturup, önümde duran çorbayı çabuk çabuk içmeye başladım. Gelen kıkırdama sesleriyle başımı Elif'lere çevirdim.

- bence gülmeyi kesin yoksa hiç iyi olmaz!
Yaptığım kısa tehditle sesleri kesildiğinde yüzümde tebessüm oluştu. Cengiz içeri gireli 1 hafta olmuştu ve kız kardeşi sürekli yanıma gelip gidiyordu.

Cidden Cengiz gibi bir adamın Gamze gibi sıcak kanlı bir kardeşi olması garibime gitsede baya sevmiştim bu durumu.
Giray ve Mehmet Cengiz'in suçsuz olduğuna dair kanıt bulmaya çalışırken, egemen denilen Adamı dört koldan arıyorlardı. Cengiz içeri girdiğinden beri Adam bana mesaj atmayı da kesmişti.

Giray ve Mehmetin anlattığı kadarıyla egemen denilen şerefsiz her türlü kirli işi yapıyordu. Uyuşturucu, kara para, haraç kesme gibi aklımıza gelecek her türlü işte eli vardı.
Bunlara rağmen Adam hiç bir zaman içeriye girmeyi başaramamıştı. İşte hayatın adaletsizliğini bir kez daha anlamıştım.

- Mehmet daha birşey bulamadınız mı?
Salonun ortasında volta atarken hala birşey bulunamaması iyice beni geriyordu.

- bak maya Cengiz'i içerden çıkarmamız için elimizde güçlü deliller olmalı, eğer o şerefsizi konuşturma şansımız olsaydı kesin Cengiz'i içerden çıkartırdık ama adam resmen yerin dibine girmiş.
Geriye tek bir seçenek kalıyor oda egemen itinin bir adamını yakalayıp konuşturmak.

- o Zaman bulsanıza; ne bekliyorsunuz? Cengiz'in daha fazla içerde kalmasına dayanamıyorum. Kafayı yiyicem..
Adeta kükreyerek söylediğim sözlerle Mehmetin gerildiğimi farkettim. Elif mutfaktan koşarak gelirken, korku dolu bakışlarını bana dikti.

- herşey yolunda mı?
Elif'in tedirgince sorduğu soruyla bakışlarım Mehmet'e döndü.

- herşey yolunda Elif sadece mayanın biraz sinirleri bozulmuş; neyse ben gitsem iyi olacak sende biraz dinlen diyerek omuzuma dokunup yanımdan geçip gitti.
Cidden sinirlerim bozulmuştu, yanımda ki tüm insanları kendimden uzaklaştırmaya başlamıştım!
Odama çıkıp kendimi yatağa attım, her zaman yaptığım gibi uykuyu kaçış yolu olarak kullanıyordum.

4 Gün Sonra:
- Giray ne olursun Cengiz'i ziyarete gidelim. Ben kaç sefer gittim ailesinden olmadığım için izin vermediler. Yalvarıyorum bir yolunu bulup izin al.
Giray'ın karşısında durmuş adeta yalvarma evresine girmiştim.

- tamam maya ama anlaşalım artık kendini harap etmeyi bırakacaksın! Anlaştık mı?

- tamam söz yeter ki Cengiz'i görim..

- anlaştık o zaman. Yarına izin işini hallederim. Sende yarına kadar kendini topla Cengiz'in karşısına böyle çıkışta adamın moralini bozma!

- tamam Giray ya merak etme sen.

Heyecanla elimi nereye koyacağımı şaşırmıştım. Birazdan Cengiz'i görüceğime inanamıyordum. Ne kadar da özlemiştim onu. Her an akmaya hazır bekleyen gözyaşlarımı zor tutuyordum. Küçücük odanın ortasını bir masa ve iki sandalye koymuşlardı. Heyecandan ayakta durmuş Cengiz'in içeriye girmesini beklemeye başlamıştım.
Giray dışarda beni bekliyordu, onun hakkını asla ödeyemeyecektim. Onun sayesinde bugün sevdiğim Adamı görecektim.

Gürültüyle açılan Demir kapıyla bakışlarımı ellerimden aldım. İşte 2 haftadır görmediğim, hasret kaldığım gözlerle buluşmuştum. Yüzünde ki gülümsemeyle hızlı bir şekilde koşup boynuna sarıldım.
Gözyaşlarım akarken ben yüzümü boynuna gömdüm, özlediğim kokusunu içime çekerken, tekrar hayata döndüğümü anladım.

- seni çok özledim
- bende seni özledim güzelim,
Cengiz'den ayrılıp bütün vücudun da gözlerimi gezdirdim.

- iyisin dimi? Sanki zayıflamış gibisin! Yemek yemiyormusun? Yoksa yemek vermiyorlar mı sana?
Tekrar ağlamaya başlarken Cengiz yüzümü avuçlayıp alnıma öpücük kondurdu.

- bu geveze halini özlemişim, ama ağlamayı bırak merak etme yemek yiyorum. İyiyim ben. Unutma gücümü senden alıyorum! Asla yıkılmam ben...

YÜREK SIZIM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin