<Multimedia Na Ran>
Keyifli OkumalarWonho artık dudaklarımı bırakmayınca onu ısırmak zorunda kaldım.Dudaklarımı bıraktığında Wonho'nun kafasının altındaki yastığı alıp Jooheon ve Hyungwon'a fırlattım.
Kıkırdaşıp odadan çıktılarında Wonho'nun kucağından kalkacağım sırada beni tuttu."Devam edelim."dedi.Ah tanrım! delireceğim!
"Kapıyı kilitleseydin devam edebilirdik!"dedim ve kucağından kalktım.Merdivenlerden indiğimde çocukların hepsi koltukta oturuyorlardı.Yanlarına gittim
"Neden hepiniz oturuyorsunuz?"diye sordum."Misafir gelecekmiş."dedi Changkyun."Ne misafiri?Yan dairede Gun Seok amcalar oturuyor onlar mı gelecek?"dedim.Yanımızda sadece onlar vardı.
"Evet.Yani hayır onların kızı gelecek."Changkyun'un cümlesi biter bitmez kapı çaldı.Kalkıp kapıyı açtığımda karşımda inanılmaz seksi bir kız beklemiyordum.Aksine tatlı şirin bir kız bekliyordum.
Kız elindeki pastayı elime tutuşturdu ve eliyle selam yapıp içeri girdi.Hah!Havasından da geçilmiyordu.Elimdeki pastaydı mutfağa koyup salona gittim.Kız Wonho'nun yanına oturmuştu.
Bende Jooheon'un yanına oturdum."Oh,öncelikle merhaba ben Na Ran.Siz?"dedi.Tanrım!Tam bir sürtüğe benziyordu.Çocuklar isimlilerini söylediğinde Wonho ve Shownu'nun vücudunu süzdü.
"Siz kas mı çalışıyorsunuz?"diye sorduğunda ağzımı açacağım sırada Jooheon ağzımı kapattı.Shownu ve Wonho onayladığında"Bir ara sizden öğrenmek isterim."dedi.
Na Ran kafasını bana çevirdi ve küçümseyerek süzdü."Sen bu evin tek kızı mısın?"dedi."Evet benim."dedim ve kaşlarımı kaldırdım"Bu kadar erkek içinde zor olmuyor mu ya?"dedi ve güldü.
Kollarımı iki yana açıp bir kolumu Jooheon'a diğer kolumu Minhyuk'un omzuna attım."Onlara ne gözle baktığına bağlı canım."dedim ve Jooheon'u yanağından öpüp kollarımı çektim.Na Ran kızarmaya başlamıştı bile.
"Canım yaptığım pastayı getirsende yesek?"Na Ran'ın emir verici konuşmalarına sinir olsamda bişey demeden ayağa kalktım ve mutfağa gittim.Arkamdan Jooheon geldi.
"Bu kızı hemen gönderseniz iyi olur.Yoksa hiç iyi şeyler olmayacak!"dedim.Jooheon yanaklarımdan tuttu"Pastasını yesin gider."dedi."Bok yesin."dediğimde Jooheon güldü ve ağzımı kapattı.
Pastaları verdikten sonra yerime geçip oturdum.Na Ran'ın koltukta Wonho'ya doğru sürekli hamle yaptığını gördüğümde"Wonho sevgilim yer değiştirelim."dedim.
Wonho itiraz etmeden kalktığında Na Ran Wonho'yu kolundan tuttu.Ayağa kalktım ve hızlıca Wonho'nun yanına gidip Na Ran'ın elini ittirdim."Haneul neyin var?Neden kaldırıyorsun çocuğu?"diye sorduğunda cevap vermedim ve Wonho'nun yerine oturdum.
"Bir dakika.Senin sevgilin şurdaki çocuk değil mi?"Na Ran eliyle Jooheon'u gösterdiğinde bütün çocuklar ve ben gülmeye başladık.Na Ran'ı taklit ederek"Hayır.Benim sevgilim şu."dedim ve Wonho'yu gösterdim.
"Ah!Anladım canım pardon."dediğinde"Jeton geç düşüyor galiba."dedim.Bütün çocukların ağzı 'o' şeklini alırken bende sinsice sırıttım.
Na Ran sonunda kalktığında Kihyun onu yolculadı.Shownu ile parmak güreşi oynarken Wonho'nun kalkıp kapıya gittiğini fark ettim.Ayağa kalktım ve kapıda bişeyler konuşan Na Ran ve Wonho'ya baktım.
Na Ran beni fark ettiğinde elini Wonho'nun omzuna attı ve görüşürüz diyip gitti.Wonho'nun yanına gidip"Ne görüşmesi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRİSONER -Wonho&Lay-
Fanfiction"Brezilya'daki yarım kalan işi tamamlasak mı?"dediğinde bir hışımla ona döndüm. "Senin tek bildiğin şey sevişmek mi Hoseok?Bundan sonra 1 ay sevişmek yok!Bıktım artık." Wonho bardağı taşıran son damlayı da damlattı.Artık dayanamıyordum. Her fırsatta...