<Multimedia Vernon>
Keyifli Okumalar"Ya ayıp oldu!Öyle denir mi Wonho?Rezil olduk."dedim ve belimdeki elini itip odaya girdim.Jooheon odada olmaması dikkatimi çekmişti."Honey nerde?"bana Wonho'nun yanında olduğunu söylemişti.
"Changkyun ile Brezilya'yı gezeceklermiş.Hem sen boşver onları biz kaldığımız yerden devam edelim."dedikten sonra arkamdan sarılıp boynumu öpmeye başladı.
"Hiç öyle yılışmaya çalışma Wonho.Sana toplantıdan sonra yanıma gel demiştim."trip moduna geçtiğimde beni kendine döndürüp gözlerimin içine baktı.
"Ben geldiğimde mışıl mışıl uyuyordun.Seni uyurken becermemi istemezdin heralde."dediğinde ayağımı yere vurdum."Hoseok!"
"Ah!Bebeğim Hoseok derken nasıl seksi gözüktüğünü biliyor musun?"demesiyle güldüm.
"Biliyorum."diyip gömleğinin düğmelerini iliklemeye başladım.Harika kasları gözlerimin önüne serildiğinde sakin kalmaya çalıştım.Tanrım!Bu proteini fazla mı içmişti?Kasları inanılmaz derecede şişmişti."Beğendin mi?"
"Ah!Evet."dediğimde belimden çekip dudaklarımı yumuşak yumuşak öpmeye başladı.Ellerimi kaslarının üzerinde gezdirdim.Shownu'nun sesini duyduğumda Wonho'yu ittim.
"Üzgünüm sevgilim.Shownu bizi bölmeye geliyor."dememle kapının tıklanması bir oldu."Ağzınıza sı-"elimle ağzını kapattım."Küfür yok!"
Kapıyı açtım ve Shownu'ya kafamla selam verdim.Odadan çıkıp Wonho'yu yakasından çektim."Yarın seninle birşey konuşmam gerek.Tamam mı?"diyip dudağından öptüm ve odama gittim.
Odadan gelen iğrenç inleme seslerini duyduğumda hızla kapıyı açtım."Yok artık Cheng!"dedikten sonra Cheng'i saçlarından tutup adamın üstünden aldım.
Ne yaptıklarını söylememe gerek var mı?Bence zaten anladınız.Brezilya'lı adamı atmış odaya onunla sevişiyordu.Midem kalktı.Neredeyse kusuyordum.
"Çıkar şu herifi odadan!"dediğimde ayağa kalktı ve adama birşeyler söyledi.Adam bana ters ters baktıktan sonra odadan çıktı."Bu gördüklerini kimseye söylemeyeceksin Haneul."
"Pardon?Ben ne zaman senden emir alır oldum?"dedim ve yatağıma girdim."Senin yüzünden adımın çıkmasını istemiyorum.Görmediğini farzet."
"Zaten herkes senin ne bok olduğunu biliyor Cheng.Endişelenme."ona arkamı dönüp söylediklerini umursamadan uyudum.Yoksa kalkıp ağzını burnunu dağıtacaktım.
"Ciddi misin?Ah!Onu hemen görmek istiyorum."dedim ve kolundan sürükledim.Jooheon Küçüklük arkadaşımız Vernon'un Brezilya'da kaldığını öğrenince onu aramış.Ve oda bizimle buluşmak istemiş.
Wonho kahvaltısını bitirdikten sonra peşimize takıldı.Asansöre geldiğimizde Wonho Jooheon'u tutup asansörden çıkardı."Biraz başbaşa kalabilirmiyiz Maknae?"
"Oh,Pekala.10 dakikadan fazla beklemem Haneul.Çabuk hazırlan."diyip aşağı indi.Biz asansörde yukarı çıkarken yanaklarıma öpücükler kondurmaya başladı.
"Bu Vernon kim?"diye sorduğunda onu hafifçe itip suratına baktım."Küçüklük arkadaşımız.O kadar yakışıklıydıki inanamazsın.Ama hala yakışıklımıdır bilemem."
"Senin niye hiç kız arkadaşın yok?Bıktım senin bu erkek arkadaşlarından."demesiyle dudağından öptüm."Kızlarla anlaşamıyorum.Hem ben erkeklerle daha iyi anlaşıyorum."
"Hatırlarsan bizde bir ara arkadaştık."dediğinde bu söylediği yalan yüzünden ona bir tane vurdum."Beni ilk gördüğünden beri aşıksın.Bana hiç arkadaş gözüyle bakmadığını biliyorum."
"Öyle mi?"diyip dudaklarıma yöneleceği sırada asansörün kapısı açıldı.Yanından sıyrıldım ve odama gittim.Arkamdan öylece kalçamı izlediğini biliyordum.
Vernon ile bir pizzacıda buluştuğumuzda onu görmek için sabırsızlanıyordum.Jooheon'un el ettiği yöne doğru baktığımda eskisi gibi hala nefes kesici olan Vernon'a baktım.
Jooheon'un kulağına doğru hafifçe fısıldadım."Of,Bune be!Nasıl hala aynı yakışıklılıkta kalabilir?"dediğimde koluma vurup güldü."Benim bile dibim düştü Haneul."
Vernon yanımıza geldiğinde elini uzattı ve o yandan gülüşü yaptı.Ananı satayım!Erimemek için kendimi zor tutuyordum."Haneul daha da güzel ve seksi olmuşsun."dediğinde Jooheon'un öksürdüğünü fark ettim.
Pizzalarımızı yerken sürekli Vernon'a bakıyordum.Hayır Wonho'dan yakışıklı değildi ama fena bir çekiciliği vardı.Bacağıma değen bacakla Jooheon'a döndüm."Birazdan pizza yerine Vernon'nu yiyeceksin diye korkuyorum."
"Sizde durumlar ne?Bildiğiniz üzere ben sapım."demesiyle öksürmeye başladım."Sen ve sap olmak?Ciddi misin!"dememle kahkaha atmaya başladı."Tek bir kızda kalamadığımı bilirsiniz.Sen galiba sap değilsin?"
"Ah,Evet Kore'nin en seksi insanına sahibim.Jooheon sap."dediğimde Jooheon'un kötü bakışlarına maruz kaldım."Öyle dediğine bakma.Sevgilisi bundan beter."
"Wonho bunu duymasın.Kaç kemiğin kalır bilemeyiz."Vernon hayran hayran bizim diyaloglarımızı izliyordu."Beni aramana o kadar sevindim ki anlatamam Joohoney."
"Ne demek dostum.Ee sen Kore'ye dönmüyor musun"diye sorduğunda büyük merakla cevabını bekledim."Ah,Hayır benim burda çok işlerim var.Ama belki bi ara uğrarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRİSONER -Wonho&Lay-
Fanfiction"Brezilya'daki yarım kalan işi tamamlasak mı?"dediğinde bir hışımla ona döndüm. "Senin tek bildiğin şey sevişmek mi Hoseok?Bundan sonra 1 ay sevişmek yok!Bıktım artık." Wonho bardağı taşıran son damlayı da damlattı.Artık dayanamıyordum. Her fırsatta...