~SHİN 68

252 23 14
                                    


Çekimleri benle yapmayacaklardı
çünkü Wonho izin vermemişti.Benim yerime Cheng'i alacaklardı.Şimdi ise ekipmanlarla birlikte çekim yapacağımız yere gidiyorduk.


Wonho'nu Cheng'e birkaç pozisyon gösteriyordu ama salak Cheng bir türlü ayakta durmayı beceremiyordu.
Sinirlerim boyumu aşmaya başlamıştı bile.


Cheng ayakta durabilmek için Wonho'nun omuzlarına sarıldığında bir hışımla ayağa kalktım.Shownu omuzlarımdan bastırıp beni tekrar oturttu.

Wonho beni fark edince delici bakışlarını gönderdi.Ona sen görürsün bakışıyla karşılık verdim ve setten ayrıldım.Telefonum çalmaya başlayınca durdum.

-Ah,Güzelim benim Vernon.-

-Efendim Vernon?-

-Bugün gidiyormuşsunuz.Sizi yolculamayacağım üzgünüm.-

-Ama Vernon!-

-Bebeğim önemli olmasaydı gelirdim biliyorsun.-

-Bunu borç olarak yazıyorum.Ödemek zorundasın.-

-Seni seviyorum güzelim.Jooheon'u da.-

Gülüp telefonu kapattım ve merdivenlere doğru ilerledim.Odama geldim ve valizimi hazırlayıp Cheng'inkiyle birlikte aşağı indirdim.

Onun boklu valizini neden taşıyorsam?Valizleri bıraktığımda set ve ekipmanlar toplanıyordu.Wonho ile gözgöze geldiğimde onu görmemezlikten geldim.


Yemeklerimizi yedikten sonra Shownu'nun odasına gittim.Yirmi dakika sonra çıkmamız gerekiyordu.Odaya girdiğimde ne Wonho nede Shownu içerdeydi.Yoklardı.



Odadan çıkacağım sırada içeriye Wonho girdi ve belimden tutarak ilerledi."Shownu nerde?İnememiz ge-"
dudaklarımı öpmeye başladığında onu itmeye çalıştım.


"Beni görmemezlikten gelmek?Son seksimizi yaptıktan sonra ineceğiz."
dediğinde ona vurmamak için kendimi zor tuttum."Terbiyesiz.Biraz üsluplu konuşur musun?"


"Haneul bu durumu nasıl bir üslupla açıklayabilirim?Her neyse biraz hızlı ol."eliyle elbisemden çekiştirmeye başladığında dudağını ısırdım.Hiç umursamadan beni komidinin üstüne çıkardı.



Kalçamı avuçlayarak beni kendine bastırmaya başladı."Şu densiz azmaların beni delirtiyor!"diye bağırdım."Densiz?Bana kalsa seni her saniye becerirdim.Ama şartlar el vermiyor bebeğim."


"Yemin ediyorum sapıklara taş çıkartırsın!İndir beni."güldü ve indirmeden göğüslerime yöneldi.Kapı aniden açılınca lanet ettim.Daha kaç üyeye yakalanacağız?


"Ben böldüm galiba."diyip kapıyı örtecek olan Minhyuk'a bağırdım."Min-ah!Al şunu üzerimden!"dediğimde kafasını salladı."Bunu yapmak istemiyorum Noona."


"Ah!Delireceğim.Shownu'yu çağır!"
dememle Wonho beni indirdi."Herşeye onu karıştırmak zorunda mısın?"
dediğinde yanağına öpücük kondurup odadan çıktım.




Kaç saatlik yolculuk yaptık bilmiyorum ama sonunda Kore'ye dönmüştük.Her yerim tutulmuştu.Uyurken Changkyun'un omzunu çökerttiğime emindim.



Eve gelip hepimiz kendimizi koltuklara atmıştık."Haneul ve Wonho'ya ayrı ev tutalım mı Shownu hyung?"Minhyuk soru sorunca bütün odağımızı ona verdik."Niye?Ne gerek var."

"Bizim yüzümüzden rahat rahat şey yapamıyorlar."dediğinde Wonho cevapladı."Ney?Seks mi?"demesiyle gözlerimi devirdim."Sağol hyung.
Benim terbiyem o kadarına yetmiyor."


"Bende katılıyorum.Onları sürekli garip pozisyonlarda görmekten mide felci geçireceğim."Hyungwon'a çok sert bir şekilde yastık fırlattım."Hain!"



"Kimse biyere gitmiyor.İstedikleri gibi sevişsinler.Sizde karışmayın."
Shownu'yu tam alnının ortasından öpesim gelmişti."Aldın mı cevabını?"
Wonho kaşlarını kaldırdı ve Minhyuk'a baktı.




Suratım utançtan kıpkırmızı olmaya başlamıştı.Yani hissediyordum aşırı sıcaklamıştım.Ayağa kalktığımda Changkyun beni durdurdu."Sıcak mı bastı Noona?"



"Yok!Ama ben sana şurdan okkalı birtane basıcam birazdan!"diyip mutfağa gittim.Büyük bir bardak suyu tek dikişte bitirdiğimde arkamda birini hissettim.



"Brezilya'daki yarım kalan işi tamamlasak mı?"dediğinde bir hışımla ona döndüm."Senin tek bildiğin şey sevişmek mi Hoseok?Bundan sonra 1 ay sevişmek yok!Bıktım artık."


Mutfaktan çıkıp merdivenlerden çıkarken çocuklar birşeyler dedi.
"Haneul vurdu gol oldu!"onları takmadan odama gittim ve yatağa girip uyudum.


Wonho bardağı taşıran son damlayı da damlattı.Artık dayanamıyordum.Her fırsatta sevişmek istiyordu.Ya dokunarak beni tahrik ediyordu ya da sözleriyle.

Artık gerçekten ona katlanacak gücüm kalmamıştı.Vücuduma olan sevgisi ilgisi bana olan aşkından daha fazlaydı.Bazen sadece bedenim yüzünden bana katlanıyordu gibime geliyordu.

PRİSONER  -Wonho&Lay-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin