<Multimedia MonstaX>
Keyifli OkumalarKarnımın deli gibi sıkılmasıyla
gözlerimi açtım.Wonho'nun elleri karnımı sıkıyordu.Hızlıca arkamı döndüm.Wonho kafasını sallıyor ve arada adımı söylüyordu.Wonho'nun suratını ellerimin içine alıp onu uyandırmaya çalıştım.Yataktan fırlarcasına kalktığında beni göremeyince bağırdı sonra koşarak sarıldı.
Ne olduğunu anlamamıştım."Wonho iyi misin?"dedim.Tişörtsüz yatmasına rağmen sırtı su gibiydi.Elimle kafasını okşadım.Bana çok sıkı sarılıyordu.
"Sevgilim.Ne oldu?"diye sordum.Bana döndü"Kötü bir rüya gördüm.O rüyada sende vardın."dediğinde Gülümsedim"Geçti.Ben artık burdayım."dedim ve dudağından öptüm.
Wonho duş alırken bende aşağı inip kahvaltı hazırladım.Changkyun bana yardım ederken ona az önce olanları anlattım.
"Gülmemem gerek ama o anki halini tahmin edebiliyorum."dedi ve kahkaha attı.Kafasına vurdum ve masaya oturdum.
Kihyun'un bize yaptığı özel pilavdan bir kaşık aldım.Tanrım!Çok tuzluydu.Bütün tuzu boşaltmış mıydı yani?Zor olsada yutmuştum.
"Neden bu kadar tuzlu bu Kihyun?"diye sordum."Tuzlu mu?İmkansız hiç tuz koymadım."dedi ve bir kaşıkta o yedi."Hayır hiçte tuzlu değil."dediğinde kaşığı masaya vurdum.
"Tuzlu diyorum!Tuzlu işte!"dedim ve ağlamaya başladım.Evet eğer reglseniz bu ani ruh değişimlerini yaşamanız çok normaldi.Bütün çocuklar bana bakarken ben bağıra bağıra ağlıyordum.
"Ne bakıyorsunuz tuzlu işte!"diye bağırdım tekrar.Wonho yemeğine devam ediyordu"Bugün ayın kaçı?"diye sorduğunda lütfen aklımdaki şeyi yapmasın diye dua ettim.
Hyungwon"19'u neden sordun Hyung?"dedi.Wonho ve Jooheon birbirlerine baktılar.Wonho kahkaha attı"Bugün Haneul'un regl günü."dedi.Ardından Jooheon"O yüzden alttan alın lütfen."
Masadaki suyu alıp Jooheon'un suratına attım.Jooheon'la birlikte Kihyun'da ıslanmıştı.Wonho'ya dönüp omzuna bir tane patlatıp sandalyemi yere düşürerek odama gittim.
7 erkekle yaşananın kötü yanlarından birisiydi işte!Aşırı derecede açık sözlülerdi.Kendimi yatağa atıp herhangi bir film açtım ve odadaki televizyona bağladım.
Ah!Bayılacaktım.Tam 1 saattir film izliyordum.Hiç birisi de gelip ne oldu diye bakmadı bile öküzler!Bu dediğim üzerine kapı açılınca televizyon izlemeye devam ettim.İçeri elinde 2 poşetle giren Wonho'ya baktım.
Poşetler şeffaf olduğundan içindeki çikolataları görebiliyordum!Heyecanım artarken yataktan kalktım ve Wonho'nun elindeki poşete uzandım.Anında ellerini yukarı kaldırdığında ona baktım.
Benimle uğraşmaya bayılıyordu!Ama ben nasıl alacağımı biliyordum.Wonho'yu dudaklarından öptüğümde elindeki poşetleri yatağa koyup belime sarıldı.Onu ittim ve koşarak poşetleri karıştırmaya başladım.
Birsürü çikolata!Çikolataların her birini tek tek yiyordum.Wonho şaşkın şaşkın bana bakıyordu.Yanıma geldi ve elimdeki çikolatayı alıp yedi.Poşete döndüğümde hiç çikolata kalmamıştı!
"O son çikolatamdı!Ver onu!"dedim.Çikolatayı ısırdı ve ağzına tutup"Al o zaman."dedi.Kucağına oturup dişlerinin arasındaki çikolatayı alacağım sırada ağzına attı ve yedi.
Kafamı geri çektiğimde beni kalçamdan tutup bastırdı.Çenemden tutup öpmeye başladı.Odanın kapısı pat diye açılınca içeri Jooheon ve Hyungwon girdi.
Hiçbirşey olmamış gibi bizi izliyorlardı.Ben ise Wonho'yu dudaklarımdan ayırmaya çalışıyordum ama bir türlü bırakmıyordu.Tanrım!Rezil oluyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRİSONER -Wonho&Lay-
Fanfikce"Brezilya'daki yarım kalan işi tamamlasak mı?"dediğinde bir hışımla ona döndüm. "Senin tek bildiğin şey sevişmek mi Hoseok?Bundan sonra 1 ay sevişmek yok!Bıktım artık." Wonho bardağı taşıran son damlayı da damlattı.Artık dayanamıyordum. Her fırsatta...