<Multimedia Haneul>
Keyifli OkumalarJoshuaHoshi panoma yazdığını gördüm ve gerçekten çok etkilendim.Beni o kadar mutlu ettin ki sana teşekkür ederim.İyiki varsın.İyiki varsınız.❤️🌸
Cheng olayı hala aklımdaydı.Ama şimdi konuşup gergin bir şekilde yemeğe gitmek istemiyordum.Bu yüzden susmayı tercih ettim.
"Haneul!"deli gibi iki saattir beni çağıran Wonho'nun yanına gittim.Tanrım!Çıkmamıza 10 dakika kalmıştı ve sadece pantolonunu giymişti."Gel buraya.Şunları ilikle."dedi ve elimden tutup kendine çekti.
Gözlerimi devirdim ve gömleğini en alttan başlayarak iliklemeye başladım.Oda saçlarını sprey ile yukarı yapıştırıyordu.
Elini ittirdim ve saçlarını güzelce şekillendirdim.Wonho ellerini elbisemin eteğine yaklaştırdı ve aşağı çekiştirmeye başladı."Bu niye bu kadar kısa?Götün gözüküyor!"dediğinde eline vurdum ve odadan çıktım.
Saçımı at kuyruğu yaptığım için omuzlarım ortaya çıkmıştı bu yüzden nefes kesici gözüküyordum.Patron bey dibime düşücekti.Beni Chuan'ın alıcağını söyledim ve kapıdan çıktım.
Chuan beni gördüğünde arabadan indi ve kapımı açtı.Gülümsedim ve arabaya bindim."Harika olmuşsun canım."
Canım?Hah şimdi gerçekten gıcık olmuştum.Canım ne ya?Hangi yüzyılda yaşıyoruz."Elbisemi Wonho seçmişti.Beğenmene sevindim."
dediğimde suratındaki gülümseme silindi yerine başka bir yüz ifadesi takındı.Tabii ki elbisemi Wonho seçmemişti.Bu hatayı yapacak kadar salak değildim.Amacım sadece biraz sinir etmekti.Yemek yiyeceğimiz yere geldiğimizde Shownu ve Kihyun bizden sonra çıkmalarına rağmen önce gelmişlerdi.
Shownu ve Kihyun'a sarılıp Shownu'nun yanına oturdum.Shownu kulağıma eğildiğinde ona kötü kötü baktım."Sanki yıllardır görmüyorsun beni.Git Chuan'ın yanına otur."demişti.
Cheng ve Wonho kol kola geldiklerinde elimdeki şişeyi biraz sıktım.Şu kız sevgilimi ayartmadan ondan kurtulmam gerekiyordu.Çıkan sesle bütün kafaları üzerime toplayınca güldüm ve şişeyi bıraktım.
Wonho benim karşıma , Cheng ise Chuan'ın karşısına oturdu.Kihyun ve Shownu karşılıklı baş köşelerdelerdi.
Yemeklerimizi yerken Wonho sürekli bana bakıyordu.Bir kaç kere ağzını okumaya çalıştığımda yapma diye birşey söylediğini anladım.Regl sancım kendini ele verdiğinde izin istedim ve lavaboya gittim.
Kapının önünde beni bekleyen Wonho ile karşılaşınca afalladım.Lavabodaki bütün kızlar çıktığında beni belimden tutarak içeri soktu ve kapıyı kilitledi.
Beni kucağına alıp lavabonun üstüne oturttu.Elbisem yukarı doğru katlandığında siyah kilodum gözüktü.
Onu ittim ve eteğimi düzelttim.Tekrar üzerime geldi ve ellerini iki yanıma koydu.Suratıma yaklaştığında dudağını ısırdım.Beni belimden tutup kucağına aldı ve duvara yapıştırdı.Oda aynı şekilde beni dişleyerek karşılık vermeye başladı.Kan tadı almaya başladığımda çenesinden tuttum ve sıktım."Dudağım kanıyor aptal!"diyip kucağından indim.
Dudağımı yıkadım ve bir kat ruj sürdüm.Ah!Dudağım o kadar yanmıştı ki.Gerçekten hiçbir şeyin yerini ve zamanını umursamıyordu.
Wonho gülerek yanıma geldi ve arkamdan ellerini kalçama götürdü.
Erkekliği kalçama her değdiğinde dudağımı ısırmaya başladım.Boynuma gömülüp dişlediğinde çığlık attım."Artık gidelim."dediğimde elimden tuttu."Sen regl misin?"diyip gülmeye başladı ve önden gitti.Gülümsüyor olması beni mutlu etmişti.Birlikte masaya dönmemiz oldukça tehlikeliydi.
Biz geldiğimizde hesapları ödedik ve masadan kalktık.Chuan ve Cheng ile vedalaşıp arabaya döndük.Wonho'nun arabasına değil de Shownu'nun arabasına bindim.Arabaya bineceğim sırada kalçamda bir el hissettim.Döndüğümde Wonho ile karşılaştım."Arkana geçmiş."
Gerizekalı!Aptal!Sapık.Sinirle arabaya bindiğimde Shownu ve Kihyun'un kafası aynı anda bana döndü."Ne?"
dediğimde birbirbirlerine döndüler.Shownu telefonuna bakıp"16 şubat."
dediğinde Kihyun'dan bir 'aah' sesi
geldi."Haneul'un regl günü."diyince
ağzım açık onlara bakıyordum."Regl günümü nerden biliyorsunuz ya?"dedim.Kihyun yanağımı sıkıp"Evdeki tek kız sensin Haneul.""Hyung seni çağırıyor."Changkyun'u durdurdum."Niye ben onun ayağına gidiyorum?O gelsin."dedim."Ya Noona.Uğraştırma beni onunla."
dediğinde oflayıp ayağa kalktım.Yine ne için çağırıyordu bu tanrı aşkına!Banyoya girdim ve onu dişini fırçalarken gördüm."Ağzını yıkamam için mi çağırdın?"dediğimde güldü ve ellerimi arkamda birleştirip macun dolu ağzıyla dudağımdan öptü.
"Tek kelimeyle iğrençsin!"onu kenara ittim ve ağzımı yıkadım."Seni niye çağırdığımı sormayacak mısın?"
Sorar gibi baktığımda"Yemekte hiç uslu değildin."dediğinde ona bakmaya devam ettim.Neyden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yoktu."Asıl sen neden sürekli bana bakıp birşeyler diyordun?"dediğimde aniden çıkıştı.
"Ayağın sürekli bacağımda dolaşıyordu Haneul.Neler geçiyor aklından?"sinirlerim boyumu aşmaya başladığında Wonho'ya baktım."Sana sadece lavaboda dokundum Wonho.Ne ayağı?"dediğimde ellerini saçlarından geçirdi."Amına koyayım!"demesiyle kafama birşey dank etti.
Cheng Xiao...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRİSONER -Wonho&Lay-
Fiksi Penggemar"Brezilya'daki yarım kalan işi tamamlasak mı?"dediğinde bir hışımla ona döndüm. "Senin tek bildiğin şey sevişmek mi Hoseok?Bundan sonra 1 ay sevişmek yok!Bıktım artık." Wonho bardağı taşıran son damlayı da damlattı.Artık dayanamıyordum. Her fırsatta...