PRİSONER -Wonho&Lay-

~SHİN 67

<Multimedia Wonho>
Keyifli Okumalar

Vernon ile vedalaştıktan sonra Jooheon'la dondurma yemeye karar vermiştik.Koluna girdim ve otele doğru yürümeye başladık.

"Sırrı ne acaba?"dedikten sonra dondurmamı yalamaya devam ettim."Bilmem.Ama senin bugünki bakışlarını Hyunga söyleyeceğim."

"Ya Jooheon!Wonho'yu biliyorsun abartacak.Sadece çok şaşırdım anladın mı?"dedim.Gülmeye başladığında ona dil çıkardım.
"Haklısın.Wonho hyungun kıskançlık krizi çekilmez."

Otele geldiğimizde çekim için Wonho ile konuşmamın gerektiği aklıma dank etti.Wonho'nun odasına gidip kapıyı tıklattım ve bekledim.Kapıyı kıllı göbeğiyle birlikte açan Shownu'ya baktım.

"Oppa!Şimdi kusacağım."diyip elimle onu yana ittim.Aslında karın kaslarının üstünde olan göbek kılı çok havalıydı sadece onu sinir etmek için sürekli dalga geçiyordum.

Wonho yatakta ölü gibi yatarken gidip üstüne atladım.Uyumuyor olmasıyla şaşırdım."Uyuduğunu sanıyordum."
dememle beni yorganın altına aldı ve sarıldı."Ah!Tam da ihtiyacım olan şey."

"Wonho bir bırak!Birşey konuşmamız lazım."dediğimde ciddileşti ve yatakta oturur hale geldi.Hiç uzatmadan konuya girdim."Chuan ayakkabılar için model olmamı istiyor."

"Ee Haneul?Ne güzel işte."dediğinde ben ve Shownu inanamayan gözlerle baktık."Ciddi misin?Yani kızmıyor musun?"dememle kafasını salladı.

"Neden kızayım?Sadece bileğini çekmeyecekler mi zaten?"dediğinde jeton yeni düştü.Eğer dizimden itibaren çekeceklerini söylersem izin vermeyecek!Ah bitti Haneul.

"Şey..Dizimin altından itibaren."kaşlarını kaldırıp
"Vazgeçtim.Yapmayacaksın."dedi.
Biliyordum!İzin vermeyeceğini biliyordum."Abartma Hoseok.Alt tarafı bacak.Birşey olmaz."

"Ne abartma HyunWoo.Onun her bir parçası benim."dediğinde bunların niye kendilerine isimleriyle hitap ettiklerine şaşırdım."Niye lakap kullanmıyorsunuz?"

"Ciddi ortamdayız şuan bebeğim.Ayrıca bu ne saçma soru?"gözlerimi devirdim ve ayakkabı meselesini uzatmadan odadan çıktım."Haneul!Yirmi dakika sonra masaj odasına in."

Wonho'ya kafamı sallayıp odama gittim.Cheng'in odada olmaması ile dans etmeye başladım.Sürtük yoktu ve bu anı değerlendirmem gerekiyordu.Üzerimi çıkarıp iç çamaşırlarımla bornozu giydim.

"Burayı kapattırmak için ne kadar verdin?"dememle suratıma baktı ve düşündü."Bilmiyorum.Ama çok fazla istediler.Bu yüzden benden kaçışın yok."

Birşey demedim ve bornozunu çıkardım.Kaslı kollarıyla belimi kavrayıp kucağına aldı.Ellerimi boynuna dolayıp dudaklarına karşılık verdim.

Masaj yatağına yatırıp ayaklarımı iki yana açtı.Bornozumu üzerimden çıkarıp yere attıktan sonra sütyenimi çıkardı.Göğüslerimi vakumlamaya başladığında inleme sesleri çıkardım.

"Won..Ho."dediğimde elini kızlığıma götürüp okşamaya başladı.
"Benimle..Oynama."dedim.
Beni zevke getirmeye çalışıyordu.

"Hemen bitirirsem tadını alamam bebeğim."dediğinde tırnaklarımı sırtına geçirdim."Im..Boşal-"
"Sakın Haneul!"

Kendimi sıktım.Tanrım!Boşalmak üzereydim.Dudaklarımı bastırarak öpmeye başladığında içime gireceğini anladım ve kendimi kasmadım.

Wonho yavaşça içme girdiğinde çığlığım dudakları arasında kayboldu.Bir yandan zevk bir yandan acı.Bu iki hissi bir arada yaşamak çok garipti.

"Performansını beğendim."demesiyle banyodan çıktım."Çok komik!Kalçamın ağrısı yüzünden çarpık çarpık yürüyeceğim yine!"dedim ve bornozumu giydim."Sen alışkınsın bişey olmaz."

Birlikte çıktığımızda Cheng ile karşılaştık.Arkamızdan odaya baktı ve bize döndü."Masörler yok mu?"diye sorduğunda Wonho cevap verdi.

"Biz masaj yaptırmadık.Sev-"elimle ağzını kapattım."Yaptıracaktık ama vazgeçtik."diyip Wonho'nun ağzını bırakmadan asansöre götürdüm."Delirdin mi?"

"Evet.Hem onu kıskandırmak için delik arayan sen değil miydin?"haklı olabilirdi ama bu konu çok ayrıydı.Az kalsın seviştik diyecekti!"Her neyse!Beni odaya kadar kucağında götür kalçamı hissetmiyorum."

Kucağında odaya getirdiğinde kremi masanın üstüne koyup yanıma oturdu."Bir posta daha mı atsak?"gözlerim fırlarcasına ona baktım.

"Sana burdan çok iyi bir posta gelecek şimdi."sol elimi kaldırdım ve tokat şekline getirdim."Hiç gerek yok sevgilim.Bir posta ile idare ederiz artık."

"Won-"sözümü dudaklarıyla kesip kapının önüne kaçtı ve eliyle kalp yaptı."Seni seviyorum Haneul."