PRİSONER -Wonho&Lay-

~SHİN 56

<Multimedia Haneul>
Keyifli Okumalar

"Bu erkek tişörtü sende ne arıyor?"diye sorduğumda yaklaşık 2 dakika boyunca cevap veremedi.Ben ve Wonho cevap vermesi için ona bakıyorduk.
"Ah,Canım kimin olcak ya!Abimin tişörtü."dedi.Onun abisi olmadığını ve tek çocuk olduğunu biliyordum.

"Abin olduğunu bilmiyordum."
dediğimde gülümsedi."Nereden bileceksin ki?"dedi.Bunu piçliğine yaptığına adım gibi emindim.

"Dur uyandırma.Kucağıma alacağım."duyduğum seslerle gözlerimi araladım.Ah aptal Haneul!Koltukta uyuya kalmıştım.Tepemde beni uyandırmak için kolumu dürtükleyen Cheng'e baktım.

Beni uyandırmaya o kadar meyilliydi ki!Gözlerimi açmam Wonho'nun gelip beni kucağa almasıyla sona erdi.Ellerimi boynuna doladım ve omzumun arkasından Cheng'e baktım.Kudur yalak!

Beni arabaya bindirdiğinde uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim.Yoksa bana tonlarca soru soracaktı.Araba durduğunda camdan dışarı baktım.Eve gelmiştik ve beni arabada mı unutmuştu!

Arabanın kapısını açmak için hamle yaptığımda açılmadı.Ne!Wonho ciddi olamazsın.Beni nasıl burada unutabilir?

"Beni unuttuğunu sandım!"diye sitem etmeye devam ettim.Üzerini değiştirip arabaya geri dönmüştü.Şuan da bara gidiyorduk.Saat olmuş gecenin 2si biz hala bara gidiyoruz.

"Seni unutacak kadar aptal değilim Haneul."beni arabadan indirdi ve elimden tutup bara soktu.Bok gibi. kokuyor!Burnumu tutarak Wonho'nun koluna yapıştım.

Arkalardan bir masaya oturup beklemeye başladık."Niye geldik buraya?"diye sorduğumda kafasını bana çevirdi."Biraz içtikten sonra sevişmeye gideceğiz."

"Oha!"diye bağırdığımda kimsenin kafası bize dönmedi.Çünkü o kadar ses vardı ki benimki içinde kaybolmuştu.
"Niye şaşırıyorsun bu kadar?"

"Bu kadar açıksözlü olmak zorunda mısın?"dedim ve gözlerimi kaçırdım.Beni utandırmaya o kadar meraklıydı ki!

Bu kaçıncı bardağım?3 hayır 4 5te olabilirdi.Wonho ve ben o kadar çok içmiştik ki bardakları bile sayamadık."Hadi gidelim."

Wonho'yu elinden tutup barlardaki o bildiğiniz şey yapma odasına çıkardım.Herhangi bir odaya girip Wonho'yu yatağa attım ve kucağına oturdum."Neden evde yapmıyoruz?"

"Çocukların inlemelerimizi duymasını mı istiyorsun?"dedi.İkimizde çok içmiştik ama mantık çerçevesinde konuşabiliyorduk."Şimdi yaparsak yarın hatırlayamayacağız."

"Ben sana hatırlatırım."diyip kalçamdan tuttu ve beni çevirip altına aldı.Tişörtünü çıkardı ve kemerini çözdü.Ben kendi tişörtümü çıkarıp işini kolaylaştırdım.

Boynumu vakumlamaya başladığında tırnaklarımı sırtına geçirdim.
Göğüslerimi dişledi ve öpmeye başladı."Won-...Im."yine ve yine cümlemi yutmuştum!

Eteğimin altından kilodumu çıkardı ve erkekliğini kızlığıma sürtmeye başladı.İçime girmeyip benim zevkten kıvranmamı izliyordu."Gir..Artık!"

"Dur bebeğim.Şuan çok güzel görünüyorsun."dedi.Omuzlarından tutup onu altıma aldım.Erkekliğinin üstüne oturup dudaklarına eğildim ve ısırıp öpmeye başladım.

"Haneul.."inlemesi hoşuma gittiğinde kahkaha attım.Kapı aniden açılınca çığlık attım ve Wonho'nun üstünden kalkıp yatağın içine girdim.

Wonho ayağa kalkıp pantolonunu giydi ve bize bakan kızın yanına gitti."Karıştırdın galiba?"dediğinde kız kendine geldi ve gözlerini Wonho'nun kaslarından çekti.

Üzerimi giydim ve Wonho'nun önüne geçip kaslarını sırtımla kapattım."Ya!Bakmayı kes artık."dedim."Polisler geliyor!Gidin."

"Bir sikimde sorunsuz geçsin!"Wonho etrafa küfürler savurup tişörtünü giydi ve eşyalarımızı alıp elimden tuttu.Kızı kapının önünden koluyla itti ve birlikte arka kapıdan çıktık.

"Neden sürekli tam yerinde bölünüyoruz?Hayır ya anlamıyorum.
Ya başlarken gel ya da bitince.Ama tam ortasında niye geliyorsun ki!"Wonho ile eve gelmiştik.
Geldiğinden beri söyleniyordu.

Biz Wonho'nun bu haline gülüyorduk.O kadar sinirlenmişti ki boynundaki damarları geçtim suratı kıpkırmızı olmuştu."Gülmeyin ya!"

Wonho uyumaya gittiğinde bende banyo yaptım ve yanına gittim.Üzerimi giyinip yatağa yattım ve ışığı kapattım.

"Uyuyor musun sevgilim?"dediğimde ses gelmedi.Fırsattan yararlanıp Wonho'yu kendime çevirdim.Her zaman tişörtsüz yatması benim yararıma oluyordu.

Wonho'yu boynundan başlayıp göbeğine kadar öpmeye başladım.Biraz kıvranmaya be birşeyler söylemeye başladığında güldüm."Bugünün özürü."